Marketlere protesto çağrısı...

Yandaş medya öylesine mide bulandırıcı bir teslimiyet içinde ki, AKP iktidarından birileri konuşmazsa, Türkiye'de hiçbir sorun yokmuş gibi, güllük gülistanlık manzaralar çizmeye devam edecekler...

Baksanıza; Türkiye'nin her tarafında satılık- kiralık işyerleri ile ilgili ilanlar, iflaslar-icralar artarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "kapanan işyeri yok" şeklindeki tuhaf açıklaması bir anda binlerce işyerinin kapandığına ilişkin verileri ve görselleri medya gündemine taşıdı... Çünkü belediye ve vergi dairelerindeki veriler kapanan işyerleri ile ilgili gerçek rakamları deşifre etmeye yetti...

Ve bu gaflet medyacılığının ikinci örneği de Erdoğan'ın bir açıklaması ile deşifre oldu;

Market zincirlerinin fiyat belirleme politikası özellikle gıda ürünlerinde fahiş bir pazara dönüşürken, Erdoğan'ın aylar sonra ilk kez gıda fiyatlarındaki artıştan yakınması kronikleşen enflasyonu yandaş medyanın gözüne soktu!..

Yandaş basının gazetelerinde üç gündür Ticaret, Sanayi ve Maliye bakanları ile Erdoğan'ın piyasadaki fahiş fiyat politikasına yönelik tepkilerine dikkat çeken manşetler var...

O manşetler milyonlarca dolar haksız kazanç elde eden piyasa çetelerine verilen 4- 5 milyon liralık komik ceza haberleri ile süslendi ki, bu da skandalın ikinci yüzü olarak dikkat çekti!!!

İşte bu ikiyüzlü gazetecilik sadece piyasayı kazıklayan zam çetelerinin varlığını gözler önüne sermedi, aynı zamanda, yaklaşık 1 yıldır süren piyasa soygununa karşı o çok vahim duyarsızlığı ve ilgisizliği  de bir güzel açığa çıkardı...

Soygun çetelerini durdurun...

Başta Yeniçağ olmak üzere, sadece birkaç muhalif gazete ile bir grup köşe yazarının aylardır gündemde tutmaya çalıştığı piyasa soygunu AKP'lilerin bir zahmet konuşması ve bunun yandaş medyaya yansıması ile gündeme gelmedi...

Çünkü Corona'nın Türkiye'yi etkilemeye başlamasından bu yana, özellikle gıda maddelerinde yüzde 40 ile 400 arasındaki fahiş fiyat artışı yaklaşık 11 aydır millete esaret çektiriyor...

Mutfaklardaki yangın aile facialarına yol açarken ve siyanürlü intiharlar yoksulluk- zam kıskacındaki felaketin boyutlarını gözler önüne sererken, ne tuhaf ki iktidar partisi de onun denetimdeki gazeteler de, hatta muhalefetin bir bölümü de olayları görmezden geldi, halkın isyanına uzun süre kulak tıkandı...

Ve toplumun en az yarısı bu gaflet ve ihanet sürecinde, market çetelerinin insafsızlığına terk edilerek, sebzeye-meyveye- süt ürünlerine- bakliyata ve hatta makarnaya muhtaç hale getirildi...

Velhasıl, "serbest piyasa" adı verilen ihanet politikasından cesaret alanlar; binlerce bakkalın ve manavın kapandığı Türkiye'de, market zincirlerinin ele geçirdiği piyasada, zam çetelerinin başıboş biçimde cirit atmasının da önünü açtılar...

Marketlerdeki personeller etiketleri günlük olarak değiştirmekten yorulurken, zam vurgununu "girdilerdeki artış"a ve "dövizdeki yükseliş"e bağlayan soygun düzeninin uşakları, dolar- euro ve altın fiyatları gerilemesine rağmen kazıkçılıktan geri adım atmadılar, iktidarın duyarsızlığından da cesaret alarak fahiş fiyat politikasını sürdürmekten kaçınmadılar...

Geç kalan devletin gafleti...

Türkiye'deki piyasa başıboşluğu, denetimsizlik ve siyaset- ticaret işbirliğinin yol açtığı pervasızlık gıda fiyatlarına yalnızca 2020'de tavan yaptırmadı...

Zam çetelerinin piyasada terör estirmesinin ve mutfaklardaki yangının büyümesinin Corona ve döviz çılgınlığından öncesi de var...

Birleşmiş Milletler'e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Nisan 2019 verilerine göre, dünyada gıda fiyatları Martta yıllık yüzde 3.6 düşerken, Türkiye'nin Mart ayı yıllık gıda enflasyonu yüzde 29.77 olarak belirlenmişti...

Bu verilere rağmen piyasa vurguncularının dayattığı zam rezilliği 2020'nin başlarında iyice zıvanadan çıktı...

Türkiye İstatistik Kurumu 2020 Kasım ayı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 2.30 oranında artmış ve yıllık bazda artış yüzde 14.03 olmuştu...

Gıda enflasyonu ise aylık bazda yüzde 4.16, yıllık bazda yüzde 21.08 olarak gerçekleşmişti...

TÜİK verilerine göre, taze sebze ve meyvede 2020 enflasyon oranı ise yüzde 33,9'a ulaştı...

Evet; stokçuların, gıda toptancılarının ve piyasayı ele geçirerek istedikleri gibi at koşturan market zincirlerinin 2020 Şubat ayından bugüne kadar önlerine engel çıkmadan  dayattıkları fahiş fiyat politikası toplumda büyük tepki çekti, CİMER'e milyonlarca şikayet gitti ve AKP iktidarı da bir zahmet piyasadaki yangını görüverdi...

11 aydır gıda fiyatlarındaki soyguna göz yuman yandaş medya Erdoğan'ın, "piyasa böyle devam ederse ağır cezalar gelir" şeklindeki çok gecikmiş açıklamasını manşetlere taşırken, makarnaya bile muhtaç hale getirilen milyonların çığlığındaki haklılık da resmi olarak kabul edilmiş oldu...

farac-010.jpg

Operasyon yapılmayan örgüt!..

Gelelim piyasa soygunculuğu, AKP'nin duyarsızlığı ve yandaş medyanın deşifre olan ikiyüzlülüğünün yol açtığı asıl komediye...

Erdoğan'ın "vatandaşı fahiş fiyata ezdirmeyiz" şeklinde çok gecikmiş olan önceki günkü açıklamasını manşet yapan gazetelere tuhaf bir çelişki de yansımıştı;

Neymiş efendim, Hazine Bakanlığı, "Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Kurulu" toplantısında, gıda fiyatları için "erken uyarı sistemi" kurulacağını açıklamış!!!

Söyler misiniz; piyasada en az 11 aydır terör estiren zam çetelerine müdahalede "geç kalanlar", fahiş fiyatlara karşı "erken uyarı sistemi" kursalar ne yazar, kurmasalar ne yazar?..

Anlaşılıyor ki, devlet piyasadaki soygun çeteleriyle etkili olarak mücadele edemeyecek... Yani söz milletindir; hiç kimse geri durmasın, zıvanadan çıkan market zincirlerini bugünden itibaren en az 15 gün protesto edin...

Belli ki; göstermelik cezalar market soyguncularını durduramayacak, AKP iktidarı da "operasyon yapılmayan tek örgüt"ü, yani en büyük zam çetesini gözardı etmeye devam edecek!!!

Yazarın Diğer Yazıları