Masumlu seviyorum

Dilimize Arapçadan geçmiş olan masum ve ismet kelimeleri aynı kökten türetilmiştir. İsmet, saflık ve temizlik demektir. Masum kelimesi aynı zamanda, suçsuz ve günahsız anlamına gelir. Halk arasında deneyim eksikliğine verilen addır. Günah sayılan herhangi bir şeyle alakalı olmama hâli de masumiyetin ta kendisidir. Masumluk, masum olma durumuyken, masum, suçsuz günahsız anlamına gelir.

İşte ben bunu seviyorum. Saf, bozulmamış, dokunulmamış, ellenmemiş. Üzmemiş, üzülmemiş, yorulmamış, yoğrulmamış…

Mesela çocuklar… Büyüyerek kirlenmeden önce tertemiz oluyorlar. Beyinlerinden geçen her şey dillerine yansıyor. Akıllarına geleni korkusuzca yapıyorlar. İçten pazarlık yok. Üzülürse ağlıyor, sevinirse gülüyor. Canı isterse çığlık atıyor. Neşelendi mi kahkahayı basıyor. Kızdığı kişiye bir saniye bile düşünmeden içinden geçeni saydırıyor. İşte bu bence saflık, dürüstlük. Olduğu gibi olmak. Çocuklar, masum, tertemiz, lekesiz. Bence çok cesur ve kusursuzlar. Ta ki biz onlara kendi dolambaçlarımızı, hinliklerimizi, yalanı öğretene kadar.

Kız çocukları vici viciler, erkek çocukları paldır küldür. İki cinsiyetin karakteri, olaylara bakışı bu kadar mı farklı olur? Kadınlar dantel gibi. Girintili çıkıntılı, şekilli şukullu, tripli ve sayko. Erkekler ağaç gövdesi gibi ayrıntısız ve düz. Çoğu erkek çocuğunun yaşanan veya anlatılan olayları akıllarında tutma süreleri 10 dakika ile 1 saat arasında (yengeç burcu hariç :)) kızların ise bir ile on yıl arasında. Ve maalesef mevcut olayın her varyasyonu kafada yuva.

Erkekler, basit ve net düşünüp basit ve net hareket ediyorlar. Daha çok oldukları gibiler. Bizse mevsim gibiyiz, istediğimiz zaman gelip, istediğimiz zaman gidiyoruz. Düşünce tarzımız da böyle. İstersek çok basite indirgeyebilir, istemezsek konunun da çevrenin de anasını ağlatırız.

İnsan kendinde olmayan şeyi istermiş. Sezen Aksu edebiyatından alıntı yapacak olursak; “Masum değiliz hiçbirimiz.”

Çocukluğumuzdaki saflık, masumiyet çok kısa sürüyor. Gözümüz açılana kadar. İnsanoğlu masumiyetini çok hızlı kaybediyor. Buna yaşadığı bir olay sebep olabilirken, bazen çevresinden gördüğü şeyleri taklit etmesiyle ortaya çıkıyor. Tamamen genetiği, doğası ve yaratılışından masumsuz olanlar da olabiliyor. Mesela tilkinin kurttan farkı gibi. İkisi de aynı cins hayvan ama ikisinin de mizacı tamamen farklı.

İnsan özendiği şeyi, istediği bir şeyi almak için nasıl aylarca para biriktirebiliyorsa istediği karaktere sahip olabilmek için de eşit derecede kafa yormalı ve emek sarf etmeli. Diyelim ki bozulmuş bir masumiyetin var ama masumiyeti seviyorsun bunun için gayret eder emek verirsen başarılı olabilirsin. Bu, kaybettiğin anda geri kazanılmayacak bir şey değil. Dedim ya, para gibi bugün vardır yarın yoktur sonra yeniden olabilir ya da hiç olmayabilir… Bu sadece senin verdiğin emeklere ve aldığın kararla doğru orantılıdır.

Masumiyet sevmemden dolayı, o tarz kişiler bulup onlarla vakit geçirip, masumiyetin sembolü olarak ilan ettiğim çocukların hâl ve tavırlarını kopya ederek ulaşmaya çalışıyorum. Basit düşünmeye, düşündüğünü söylemeye, içinden geleni saklamayıp dışarı vurabilmeye, olayları olduğu gibi görmeye, kafada fantezi kurmamaya elimden geldiğince özen göstermeye çalışıyorum. Ha, bunlar beni masum yapacak mı? Tabii ki de imkânsız. Çünkü ne kadar istersek isteyelim birçok elekten geçmek durumundayız elene elene elde kaldığımız kadarız.

Her şeyin hızla bozulduğu, anlamını yitirdiği şu dünyada özümüze dönecek ortamı yaratmak en büyük arzudur. Hayatın sertliği, acımasızlığı ve dolambaçlı yollarında kaybolurken bize yol gösterecek ışık, kaybettiğimiz masumiyettir.

Çocukların samimi tavırlarında saklı olan dürüst cesaret ve saf masumiyet, hepimize hatırlatır ki, içimizde hâlâ bir yerlerde dokunulmamış bir yanımız var. Belki de masumiyet bizim kovulduğumuz cennetimizdir. Ona tekrar ulaşmak cesaret, özveri ve emek ister hem kendimize hem hayata karşı…

İşte bu yüzden masumiyeti sadece sevmek değil, onu yaşamak için çabalamak gerekir. Kişi ancak kendisi ve ötekine verdiği savaşı kazanırsa, insan olup, masumiyet cennetinin ebedi misafiri kılınabilir.

Yazarın Diğer Yazıları