MB hala enflasyonun düşeceğini iddia ediyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın ikinci enflasyon raporunun sunumunda 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 24'te, tahmin aralığını da yüzde 19-29 seviyesinde koruduklarını söyledi.
Karahan'ın sunumunda öne çıkan ana başlıklar şöyle:
- Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli şekilde almaya devam ediyoruz Mart ve Nisan ayında yaşanan hareketlik karşısında proaktif adımlar attık. Dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket etmeye devam edeceğiz.
- Küresel çapta önemli değişimlere şahit oluyoruz. Belirsizlik yüksek seviyelerini koruyor.
- Enerji emtia fiyatlarında belirgin düşüşler gördük. Fiyatlar önceki rapor döneminin altında kalmaya devam ediyor.
- Sıkı para politikası sonucu talep kompozisyonu daha dengeli bir hale gelmiştir. Yurt içi talep ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyretti. Perakende satışlarda ivme kaybı mevcut. İlk çeyrekte talep koşullarının enflasyonu düşürücü etkisi azaldı. Talep koşullarının dezenflasyon süreciyle uyumlu hareket edeceğini öngörüyoruz.
- İhracat ılımlı bir artışla gücünü koruyor. İthalatta ise artış söz konusu.
- Dezenflasyon süreci kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Ana eğilimde belirgin bir değişiklik yok.
Açıkça söylemek gerekirse Fatih Bey ya tam bir hayal dünyasında yaşıyor veyahut da Pollyannacılık oynuyor ama demedi demeyin bu öngörülerinin hiç biri tutmayacaktır.
Bakın buradan net bir şekilde söyleyeyim enflasyon ile mücadele stratejileri yanlış, derli toplu bir enflasyon ile mücadele programları falan da yok ve daha da kötüsü siyasetin enflasyon ile mücadele diye bir derdi de hiç mi hiç yok.
Eğer siyasetin enflasyon ile mücadele gibi bir derdi olsaydı 19 Martta yaşanan demokrasi dışı, hukuka aykırı siyasi operasyonlara kalkışılmaz ve hatta tam tersine ülkede demokrasi ve hukuku güçlendirecek ciddi adımlar atılırdı.
Bir çok defa söylediğim gibi ekonomi tamamen güven üzerine inşa edilir! Hele hele bugün kullandığımız kağıt para konusu tamamı ile güven ve itibar üzerine inşa edilmiş bir konudur.
Siz ülkede yönetime güven ve itibar kaybettirecek böyle vahim adımlar atarsanız o ülkede ağzınızla kuş tutsanız bile gene de enflasyonu durduramazsınız.
Fatih Bey enflasyon ile mücadele etmek istiyorsa öncelikle ekonominin mekanik bir şekilde motamot işleyen bir mekanizma olmadığını tam aksine insanların duygularından aşırı ölçüde etkilenen davranışsal bir mekanizma olduğunu da anlaması lazım.
Sonuçta ekonominin mekanizması insan davranışları ile şekillenir ve insan davranışları da çok büyük ölçüde duygusaldır.
Buradan Fatih Bey’e soruyorum: İktidarın bu ülkede yarattığı duygusal kriz ve kopuşlar sonucunda oluşan büyük güven krizini anlamadan enflasyon ile nasıl mücadele edilecek?
Diğer yandan ekonomi öğrencilerinin daha birinci sınıfta öğrendiği arz talep dengesi baz alınarak talebi kısarsam fiyatlar düşer ya da en azından artmaz, fiyatlar düşünce de enflasyon kontrol altına alınmış olur yaklaşımı külliyen yanlıştır. Öğrencilere bu konu kolay anlaşılsın diye de düşünülerek genellikle arzın sabit olduğu varsayımı ile anlatılır ki bu da külliyen yanlıştır.
Öncelikle enflasyonun sebebi para arzı ve para talebi ile ilgili bir meseledir, tamamen parasal bir konudur.
Enflasyon hemen hemen daima hükûmet harcamalarını karşılamak için basılan fazla paradan yani para arzının aşırı biçimde artmasından kaynaklanır, mal ve hizmet talebi ile zerrece bir ilgisi yoktur.
Bugünkü ekonomik sistemlerde çoğu zaman çok ciddi bir miktarda kapasite ve arz fazlası bulunmaktadır sonuçta talep arttığı anda arz kapasitesi bu talebe kolaylıkla yanıt verir öncelikle fiyatları artırmak yerine arzı artırarak sürümden kazanmayı tercih eder. Böyle bir durumda sürümden kazanabilen üreticilerin doğal olarak maliyetleri de düşer ve fiyatları düşürecek bir alan açılır ki bu da enflasyon ile mücadelede çok yardımcı olur.
Siz talebi kısarsanız arz baskılanır, arz baskılanınca üreticilerin önünde iki seçenek kalır:
1- Fiyatları düşürerek talebi artırmaya çalışmak.
2- Sürümden kazanmayı bırakıp fiyatları artırarak birimden kazanmaya uğraşmak.
Üreticiler için çok önemli bir maliyet sınırı vardır ve herhangi bir üretici maliyetin altında satış yapamaz dolayısı ile fiyatları düşürmek çoğu durumda mümkün olmaz. Böyle bir durumda üreticiler daha az mal ya da hizmeti daha pahalıya satıp sürümden değil birimden kazanma yolunu seçmek zorunda kalır ki bu durumda da enflasyonun artması kaçınılmazdır.
Dolayısıyla çözüm yol ve yöntemleri daha başında yanlış olduğu için enflasyon ile mücadelede başarılı olma şansları bulunmamaktadır.
Molla cuntası çökerken!
Türkiye otokrasiye direniyor…
CHP ve CHP Genel Başkanlığı neden önemlidir?
Adalete çağrı...
Dezenformasyon mu dezenflasyon mu?..
DEM ağzındaki baklayı çıkardı; özerklik istedi
Şimşek’in bileti kesildi mi?..
MB hala enflasyonun düşeceğini iddia ediyor
BAHÇELİ KOMİSYONA HAVALE ETTİ...
PKK’nın silah bırakması gerçekçi mi?..









