"Meclis" milletin aynasıdır...

Yeni anayasa tartışmaları dolayısıyla TBMM'de şahit olduğumuz nahoş manzaralara üzüldük. Lakin şaşmamak lazım, vekiller asıllara tutulmuş bir aynadır. Millet ne ise "Meclis" de odur.

Hz. Peygamberimiz: "Nasılsanız öyle idare edilirsiniz" buyurur. Toplumda "yemin"e sadakat olsaydı, vekiller namus ve şerefleri üzerine ettikleri yemini ihlâl edip gizli vermeleri gereken oylarını göstere göstere kupalara atarlar mıydı?

Toplumda yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden kat kat fazla olmasaydı, vekiller "Meclis"te liderlerine yaranma yarışına girerler miydi?

Toplum, "İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa" atasözünü unutmasaydı, vekiller "Meclis"te karınları tararcasına birbirlerine bağırırlar mıydı?

Toplum şiddete meyilli olmasaydı, "Meclis" birbirine girer, Meclis kürsüsü devrilir miydi?

Toplumda âdâbımuâşeret olsaydı, "Meclis"te "köpek giremez!" pankartı açılır mıydı?

Toplum, vicdanını kaybetmemiş olsaydı, vekiller cüzdan arama peşine düşerler miydi?

Ve nihayet toplumda istişare etme, birlikte karar verme kültürü gelişmiş olsaydı, birileri tek adamlığa soyunur muydu?

Haccâc (661-714) ismini duymuşsunuzdur. Siyasî ihtirasları uğruna yüz binlerce Müslümanın kanına giren hatta bu uğurda Kâbe'yi yıkmaktan bile çekinmeyen "zâlim" lâkabıyla meşhur Emevî valisi...

(Tahiru'l-Mevlevî'nin bu konuda yazdığı bir dörtlük şöyledir:"Tâk-ı vâlâ-terini Hâfız-ı Şîrâzî'nin//Gam değil yıktı ise tîşe-i erbâb-ı lecâc//De'b-i dîrîni budur zümre-i küstâhânnın//Kâbe'yi yıkmış idi seng-i inâd-ı Haccâc" =Fanatiklerin balyozu Şirazlı Hûfız'ın kabrini yıktıysa ne gam, mutaassıpların eskiden beri yaptığı budur, nitekim Haccâc'ın inat taşı da Kâbe'yi yıkmıştı.)

Rivayete göre Haccâc-ı Zâlim'e "Hz. Ömer'in adaleti ortada dururken sen niçin zulüm yoluna saptın" diye sorulduğunda Haccâc şu manidar cevabı vermiştir: "Siz Ömer zamanındaki insanlar olsaydınız, ben de Ömer olurdum."

Haccâc-ı Zâlim'le ilgili olarak adalet ve zühdüyle tanınan Ömer b. Abdülaziz'in (682-720): "İnsanların günahları yüzünden Haccâc onlara gönderilen bir belâ idi" dediği de başka bir rivayettir.

Demek ki -her zaman ifade etmeye çalıştığımız üzere- önce kendimize bakmaya, kendimizi düzeltmeye çalışmalıyız. Yunus Emre'nin dediği gibi:

"Cümleler doğrudur sen doğru isen//Doğruluk bulunmaz sen eğri isen"

Diğer taraftan C. Hak da "Allah bir millete sunduğu nîmeti, onlar kendilerindeki (huy, yaşayış ve davranışları) değiştirmedikçe değiştirmez" (Enfâl, 18/53) buyurur. O halde, başımıza bir felaket gelir yahut yöneticilerimiz Firavun gibi, Haccâc gibi adaletten ayrılıp zulme yönelmeye başlarlarsa bilelim ki bu, millet olarak değiştiğimizin, haktan, adaletten ve güzel ahlâktan uzaklaştığımızın işaretidir.

Son söz:

"Meclis milletin aynasıdır, ahâliden farkı olmaz//Toplum düzelmezse Meclis bu nahoş hallerden kurtulmaz." (Li-müellifihi)

Yazarın Diğer Yazıları