Medya Arkası (01.06.2017)

Medya Arkası (01.06.2017)
Köşe yazarlarının gündeminde 15 Temmuz davaları ve Genelkurmay Başkanlığı'nın TBMM darbe araştırma komisyonuna gönderdiği rapor yer aldı. İşte günün öne çıkan yazıları:

Darbenin nedeni çember daralmıştı / Mehmet Tezkan / Milliyet

15 Temmuz gecesi öyle mantıksız, öyle saçma sapan durumlara tanık olduk ki; ister istemez bu ne biçim darbe dedik..

Sadece biz değil..

Darbeye kalkışanların bir kısmı da bu ne biçim darbe diyor..

Sanık eski Tuğgeneral Evrim (4. Ana Jet Üs Komutanı) savunmasında ‘Darbeye akşam saatlerinde başlanması ne kadar amatörce planlandığını gösteriyor‘ demiş..

‘8 bin kişiyle darbe yapılmaz’ diyerek planlayanlara kızmış..

İyi de darbeyi kim planladı?

Kim planlamışsa (henüz öğrenemedik) altın vuruş yapmak istemiş..

Altın vuruş!..

Ülkeyi yönetenler esir alınırsa, kilit noktalar ele geçirilirse, ağır silahlara el konulursa, kan dökerek toplum sindirilebilirse ancak!.

Mısır darbesini örnek almış olmasınlar!.

Esas soru şu.. Darbecilerin çoğu Silahlı Kuvvetler’de önemli görevdeydi.. Etkin makamları işgal ediyorlardı.. İçlerinde 160 general vardı.. Albayları, binbaşıları saymıyorum..

Genelkurmay’ı ele geçirmişlerdi..

Havasıyla, karasıyla, deniziyle TSK neredeyse onlardan sorulur hale gelmişti..

Hal buysa, neden darbe girişimi!.

Soru mantıklı.. Ama kazın ayağı başka..

Devletin kılcal damarlarına giren, hâkimiyle, savcısıyla, polisiyle, istihbaratçısıyla, valisiyle, kaymakamıyla, öğretmeniyle, teknokratıyla, akademisyeniyle, bürokratıyla, medyasıyla paralel devlet kuran FETÖ çözülmeye başlamıştı..

Fethullahçılar deşifre oluyordu..

Hususiler veya kilit isimler yurt dışına kaçmıştı.. Gizli haberleşme ağları (ByLock) çözülmüştü.. Hücreler ortaya çıkarılıyordu..

Sıra TSK’ya gelmişti..

TSK’da hangi generalin hangi subayın Fethullahçı olduğu isim isim biliniyordu..

Çember daralmıştı..

Fethullahçı generallerin, albayların, binbaşıların, yüzbaşıların önce orduyla ilişkisi kesilecek (YAŞ kararlarıyla) sonra terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla tutuklanacaklardı..

Terör üyesi olmaktan yargılanacaklardı..

15 Temmuz darbe girişiminin nedeni buydu..

Altın vuruş!..

Erkene çekilmesinin nedeni bence tamamen telaş.. Bu kararı veren ‘Zaten sonumuz hapis, kurtuluşu yok, ya kazanırsak’ diye mi düşündü!..

Hayati sorular / Melih Aşık / Milliyet

Darbe davalarını izleyenlerin kafaları karışıyor... Çünkü ifadesi alınan askerler birbirinin zıddı şeyler söylüyor... Biri Zekai Aksakallı’yı kahraman ilan ederken öteki FETÖ’cü diyor. Biri Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı mazlum ve mağdur gösterirken, diğeri darbenin Akar’ın gözetiminde yapıldığını söyleyebiliyor.

Neden böyle... Çünkü darbeye katılan isimler farklı kesimlerden olup 15 Temmuz olayına farklı cephelerden bakıyorlar

Bir emekli generalin tespitiyle... Darbeye katılan 4 tür asker var...

1. FETÖ’cüler...

2. Tayyip Erdoğan’a kızanlar

3. Darbenin emir komuta zinciri içinde yapıldığını düşünerek dahil olanlar

4. Terfisinin etkileneceğini düşünerek katılanlar

Bu kişilerin darbe girişimine katılım biçimleri ve bakış açıları farklı olunca aynı olayı (Akira Kurosawa’nın ünlü Raşomon filmindeki gibi) farklı anlatıyorlar.

Peki mahkeme heyeti bu kadar farklı ifadelerden tek ve tutarlı bir darbe hikâyesi çıkarabilecek mi? Zor görünüyor...

Üst bürokratlar paralel yapı kurmuşlar / Can Ataklı  / Korkusuz

Bir soru sormak istiyorum. MİT Müsteşarı kime bağlı? Başbakan'a değil mi? Evet.

O halde nasıl oluyor da MİT Müsteşarı kendisine yönelik bir saldırı, suikast ihbarını alır almaz soluğu Genelkurmay'da alıyor?

Üstelik bu ihbarın sadece kendisine yönelik olmadığının, daha büyük bir komplonun bir parçası olduğu anlaşıldığı halde yine bağlı olduğu Başbakan'ı aramıyor ve yine bir başka bürokratla sorunu kendi başına çözmeye çalışıyor?

Oysa aynı MİT Müsteşarı 7 Şubat olayında savcılar kendisini ifadeye çağırdığı an ortadan kaybolmuş ve hemen Başbakan'ı arayarak ne yapması gerektiğini sormuştu.

Genelkurmay Başkanı'nın Meclis Darbeyi Araştırma Komisyonu'na gönderdiği 8 sayfalık yazılı cevapta böyle tuhaf bir gerçek ortaya çıkıyor.

Devletin iki çok yüksek bürokratı sivil iktidara hiç danışmadan, bilgi sunmadan kafa kafaya vermişler ve bir darbeyi önlemişler.

İnanalım mı?

Genelkurmay Başkanı'nın yazılı cevapları kendi içinde çelişkilerle dolu. Bir tarafta “MİT ihbarında bir darbe ihtimali olmadığını” söylüyor öte tarafta “darbeyi fark ettiklerini” bu sayede alınan önlemlerle darbecilerin başarısızlığa uğradığını anlatıyor.

Hulisi Akar’la ilgili merak ettiğim sorunun cevabını buldum / Ahmet Hakan / Hürriyet

Ben olsam ben de metal yorgunu olurdum 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisi AK Parti için "metal yorgunu" diyor birkaç gündür... Düşünsenize: Doğru dürüst bir rakip çıkmamış karşınıza... CHP. MHP ve HDP... Yok, başka bir parti... Kemal Bey. Devlet Bey... Yok. başka bir rakip... Ve önümüzdeki süreçte de ciddi bir rakibin çıkma ihtimali pek yok.  Böyle bir ortamda... Bırakın AK Parti'vi... Ben olsam ben bile metal yorgunu olurdum.
 

Zeytin / Yılmaz Özdil / Sözcü

Akp iktidara gelir gelmez…

2003'te TBMM'ye getirdiler.

Geri püskürtüldü.

2006'da tekrar getirdiler.

Geri püskürtüldü.

2008'de tekrar getirdiler.

2009'da tekrar getirdiler.

2010'da tekrar getirdiler.

Kavga dövüş hep geri püskürtüldü.

2013'te tekrar getirdiler.

2014'te tekrar getirdiler.

Gene başaramadılar.

2017…

Tekrar getirdiler kardeşim.

Zeytin'in idam fermanı.

Akp iktidara geldiğinden beri ısrarla uğraşıyorlar, illa öldürecekler. 
 

Silivri’de neler oluyor? / Kemal Öztürk / Yenişafak
İlk defa böyle bir davayı izlediğimden her şeye dikkat kesiliyorum. İçeriye telefon alınmamasından tutun da, hakim ve savcının tavrına, avukatların sorularına kadar her şey ilgimi çekiyor.

Ancak sanıklar ifade vermeye başlayınca birden oraya kilitleniyorum. O geceye, o kanlı geceye gidiyor herkes bir anda. 15 Temmuz gecesini İstanbul'da darbeyi bizzat yönetmek, insanların ölüm emirlerinin verildiği grupta olmakla suçlanan eski bir tuğgeneralin ifadesi tüm salondakileri olduğu gibi beni de perişan etti.

Tüm deliller, verdiği ilk mahkeme ifadeleri, whatsApp grubunda yazdıkları bu tuğgeneralin darbeyi koordine eden Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğunu gösteriyordu. Yakınına gitmek, sivilleri öldürme emri veren bu adamın yüzüne bakmak istedim. Tankları, uçakları, helikopterleri zırhlı araçları halkın üzerine sürdürme emri veren nasıl bir yüz şekline sahip olur? Gözleri nasıldır? Nasıl bakar? Onu görmek istedim.

Mahkeme başkanı da sanırım benim gibi sanığın ruh halini merak etmiş olmalı ki acı soruyu sordu: “Darbede siyasileri yakalarsın, tutuklarsın. Ancak yazışmalarınızda, 'ezin, vurun' diye mesaj atıyorsunuz. Sivil halkı öldürmek için nasıl bir motivasyonunuz var sizin? Yani anlamıyorum, nasıl olabiliyor bu? FETÖ'cü müsün?"

15 Temmuz gecesi, komutanlarını dahi tutuklama emrini verecek kadar kendini kudretli gören o general, bir erkek gibi, bir adam gibi 'ben bu iktidardan nefret ediyorum, o yüzden de bunları yaptım. Gereği neyse yapın' diyemedi.

Zeytinin ölüm fermanı / Hikmet Çetinkaya / Cumhuriyet

En son Yırca Köyü'nde katledilen zeytinlikler için ülke kamuoyu ayağa kalktı. Sayısız mahkeme, yüksek mahkeme kararı çıkarıldı zeytin korunsun diye. Zeytinin korunması ve geliştirilmesi için uluslararası anlaşmalar yapılıp Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'ne yeniden üye olundu. Zeytin Yasası'nı değiştirirseniz anlaşmayı ihlal etmekten üyelikten atılacaksınız. Üyelikten atılmak zeytinin anavatanı olan Anadolu'ya yakışır mı? Aynı ortak iradenin altına AKP'den CHP'ye, MHP'den HDP'ye, TKP'den ÖDP'ye Meclis içinde ve dışındaki partiler, demokratik kitle örgütleri imza atmışlardı. Bir önemli konu daha var... Zeytincilik tarihi incelendiği zaman Edremit Körfezi'ndeki ağaçların çok büyük yaşta olduğu görülür. Genel olarak bölgede ağaçlar 200-300 yaşında... Bunun yanı sıra bin yaşına yakın çok sayıda zeytin ağacı var. Bu ağaçlar, üretimden ziyade gen merkezi sayılabilecek durumda. Ağaçlar çok büyük olduğu için dönümüne 10-12 ağaç olarak dikilmiş. Çıkarılmak istenen yasada "dekarda 15'in altında ağaç olması durumunda zeytinlik vasfından çıkarılacaktır" deniliyor. Türkiye'de zeytinliklerin yüzde 80'i dönümde 8-10 ağaçtan oluşuyor. Başta değindiğim gibi amaç açık: Zeytinciliği yok etmek, zeytine ölüm fermanı hazırlamak... Şunu da ekleyeyim: Türkiye'de 170 milyon zeytin ağacı bulunuyor ve en büyük bölümü Ege'de...

Türkiye, ABD’yi durduramayacak ama… / Murat Yetkin / Hürriyet

ENTCOM son üç yılını bu planlamayla geçirdi. Yığınağını ona göre yaptı. Obama’yı bu kararından döndüremeyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir umut yeni Başkan Donald Trump’tan ricacı oldu. En son 16 Mayıs’a Beyaz Saray’da yüzüne söyledi, “Bir terör örgütüne karşı diğerini kullanmak yanlıştır dedi.

Aslında bunu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e de söyledi.

Ama ikisinden de olumlu yanıt alamadı. Bunun bir nedeni, hem ABD, hem Rusya’nın önceliğinin bir an önce IŞİD’i bertaraf etmek istemesiydi, gerisi sonraki işte. Bir nedeni de Türkiye’nin Suriye karnesinin pek parlak olmamasıydı. Mültecilere kucak açması örnek değildi ama komşusundaki iç savaşın bu kadar içine girip üstelik taraf olmak kötü örnekti.

Özetle, Erdoğan’ın uğraşısı Rusya’yı da, ABD’yi de YPG desteğinden vaz geçirmedi.

Çavuşoğlu’nun ki de geçirmeyecek, harekâtın eli kulağında zaten.

Türkiye ABD’yi durduramayacak ama bu Türkiye’nin uyarısının yanlış olduğunu göstermez.

Çünkü ABD’nin bu konudaki karnesi çok kötü…