Medya Arkası (09.05.2017)

Medya Arkası (09.05.2017)
Köşe yazarlarının gündeminde CHP'de yükselen kriz vardı. İşte günün öne çıkan yazıları:

CHP kayığındaki anlamsız kavga/ Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Twitter’da bazı görüşlerini paylaşmış. Şu ikisi dikkatimi çekti:

"Yaprak döken ağaç ağlamaz. Bilir ki baharla beraber yeniden yeşerecektir. 16 Nisan'da tel tel dökülenler bir daha yükselemeyecektir. " "Yaprak döken ağaç", oylarını koruyamadığına göre MHP olmalı. Bahçeli de onun için "ağlamaz" diyor zaten. Peki 16 Nisan'da tel tel dökülen kim?


2-"Eski defterleri karıştırıp yeni hikâye yazmak miadı dolmuş yüzlere umut bağlamak, başlanılan yere dönmektir ki bunun adı iflastır." "Miadı dolmuş yüz" derken, kimi kastetti acaba? Bilen var mı?

Çirkefliğin taşeronlarına boğun eğmeyin / Mehmet FARAÇ / Aydınlık

AKP, kendi eliyle büyüttüğü toplum mühendisi paralel cemaatle uğraşırken, biz firari mürit tetikçileri ve kaçak taşeron imaj şakirtlerini neden mi anımsattık?.. Ortada son günlerde paçalardan değil, ekranlardan akan pis kokular var çünkü... Mide bulandırıcı. insafsızca ve utanmazca çığlıklardan zehirli salyalar saçılıyor çevreye çünkü... FETÖ dağınık ama toplum mühendisliğinin müritleri kendilerini kamufle etmek, hedef şaşırtmak ve "deriri'deki paslı kinlerini kusmak adına halen işbaşında çünkü... FETÖ'nün siyasette etkin olduğu dönemlerde ulusalcılığı terör örgütü gibi gösteren, solculuğu vatan hainliği sayan, Atatürkçülüğü öcü gibi gösterenler tam da 16 Nisan'daki referandum oyunundan cesaret almışçasına, Atatürk'ü hedef almaya devam ediyorlar... Hem de en utanmazca ve en çirkefçe yöntemlerle... İşte "derin tarih" adlı, gerçekten derin ve karanlık bir paçavra da Atatürk'ü her açıdan hedef tahtasına koyarak, önümüzdeki günlerde tamamen taarruza uğratabilmek için "derin" sondaj göreviyle zırvalıyor... Ve onun bir zamanlar FETÖ'nün gazetesi ve televizyonlarında cirit atan, Gülen'e övgüler yağdıran, cemaatin piyasaya "armağan" ettiği yöneticisi, Gazi'nin manevi evlatlarına utanmazca iftiralar atıyor yandaş kanallarda... Sakın ola unutmayınız, cumhuriyetin sinsice darbelendiği 16 Nisan'ın ardından Atatürk'e yönelik saldırılara izin verilirse. göz yumulursa dahası sessiz kalınırsa, Gazi'yi hedef alan alçaklık Anıtkabir'e yönelik fiziki müdahaleye kadar gelir ki, işte o zaman gerçekten çok geç kalınır!.. CHP'si, MHP'si, Vatan Partisi, DSP'si, ÇYDD'si. ADD'si, Eğitim İş i, sendikası, barosu, derneği, vakfı ve topyekun yurttaşlar, Atatürk'e kin kusan alçaklara karşı sakın ola sesiniz kısmayın...

Hayırcıların demokrasi buluşmasına tuzakla/Şükran Soner/ Cumhuriyet

FETÖ'cü darbe, FETÖ'cü terör örgütü ile TSK, AKP içinde, yargı, eğitim gibi öncelikli tüm kamu kumrularında, kuşkusuz siyasal iktidarları ortaklığında birlikte oluşturulmuş, siyasal, hukuksal sorumluluklardan hesaplaşmadan kurtulma amaçlı operasyonlarda.. Parti içinde Erdoğan liderliği, başkanlık modeli içinde yaratılmış Cumhurbaşkanı rejiminde, tek adamın çifte kavrulmuş gücüne öncelikle parti içi operasyonlarda gereksinim duyulduğu için mi?

Kamu vicdanında aklanamayacak referandum seçim sonucundaki düşük oranlı çoğunlukta MHP kadar AKP içindeki fireyi yadsıyabilen yok. Erdoğan'ın partisi içindeki zorlu, zorunlu operasyonlarının çok sancılı ama kamuoyunda tartışılmadan yaşanması için, elden gelenlerin yapılması şimdiden sonuçları, çarpıcı örnekleriyle gündemde...

Demokrasi yalanı / Seyfi Şahin / İstiklal Gazetesi

Türkiye de iktidar ve muhalefet hep demokrasi derler... Yani CHP de, MHP de, Ak Partide siz genel başkanın istemediği, Bir politikanın uygulanmasına inanıyor musunuz? Aykırı laf ederseniz, kapının dışına sizi koyarlar valla... ? ? ? Biz Refah Partisinden adayken, İl başkanı gelip: "arkadaşlar Çeribaşını hallettik, Çingene oylan bizim" dedi. Yani para ile satılan bir topluluğun, veya reyin Veya Urfa da köy ağalannın veya aşiret reislerinin, Topluca oylannı almayı halkın idaresi mi sanıyorsunuz? ? ? ? O halde bu gerçekleri bilip, Bin bir dalavere ile devletleri yönetenler, İstedikleri iktidan getirenler, Eğer İstemedikleri yönetim seçimle iktidara gelirse, Hemen askeri üstüne sürüp, onlan cezalandırmanın adı da,Demokrasidir. Cezayir'de, Tunus'ta, Mısır'da, Türkiye de Yapılanlan ihtilallerin demokrasi adına yapıldığını biliyor musunuz? ? ? ? O halde inanılan, zorla inandırılan bu sahte dinin; insanlıkla, Adaletle, hukukun üstünlüğü ile ne ilgisi olabilir? Bir demagojidir gidiyor. Esasında, emperyalizmin, dünyayı kasıp kavuran bu sahtekarlığın, hatırı için, Varsın Afrika'da Müslüman çocuklar acından ölsün. Varsın Irak'ta milyonlarca, Suriye'de yüz binlerce, Türkiye'de on binlerce insan ölsün. Yeter ki demokrasi yaşasın... Gel de bu yalana inan...

15 Temmuz’dan bugüne /Hakan Arslan / Karar

Bir darbe ve işgal girişimini millet olarak püskürttük. Menderes ve arkadaşlarından bu yana sayısız acıya tanıklık eden bu ülkede 15 Temmuz bir demokrasi zaferidir. Toplumun her kesimi için öyledir. Ak Parti'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi, HDP'Iisi için öyledir. Kimin direndiği, kimin izlediğinden bağımsız olarak öyledir. Kimin ne hissettiğine rağmen öyledir.

O gece ilk anda pek farkına varmadan tanka alkış tutanın da geleceği kurtulmuştur. O gece salâ sesinden rahatsız olanın da geleceği kurtulmuştur. O gece nicedir yaşadığı derin yabancılaşma eşliğinde olup bitene akıl erdiremeyenin de geleceği kurtulmuştur. 16 Nisan da bunun tescilidir. Hep yazıyorum: Siyaset mücadeledir. Sandıktan çıkana saygı duymak da esastır. Hep yazıyorum: Aynılaşmak zorunda değiliz. Ne ben seni kendime benzetebilirim, ne sen beni kendine benzetebilirsin.

CHP'nin adayı / Melih Aşık / Milliyet

CHP'nin adayı... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2019'daki cumhurbaşkanı seçiminde CHP adayında olması gereken nitelikleri sayıyor:

"Tarafsız olacak, partisiz olacak,  80 milyonu kucaklayacak, kişisel beklentileri olmayacak..."

Kemal Bey ve kimi CHP'liler yüzde 49'u çantada keklik sayıp onu kucaklayıp büyütecek birini arıyorlar...

Oysa yüzde 49 içinde Saadet Partisi'nin, HDP'nin, MHP'nin, AKP'nin, sol partilerin, cümle demokratların oyu var...

Referandumda sorulan soru "Tayyip Erdoğan'ın yetkileri genişlesin mi?" idi? Yüzde 49 hayır dedi... 2019'daki soru: "Ülkeyi kim yönetsin?" olacak... Hayırların bir bölümü Tayip Erdoğan aday olursa ona kayacak.

CHP'nin seçimlerdeki sabit oyu yüzde 25'tir...

Büyütülmesi gereken oran yüzde 49 değil yüzde 25'tir...

Partisiz adaya gelince.. O da komik bir mesele..

Malumunuz, cumhurbaşkanı adayını ya partiler aday gösteriyor ya da 100 bin imza toplanması gerekiyor. CHP partisiz birini aday gösterdi diyelim... CHP'nin aday gösterdiği birinin tarafsızlığına kim inanır? Bu aday nasıl partisizmiş gibi davranır.

CHP’yi doğru anlamak / Oral Çalışlar / Posta

Gelecek iki yıl "Hayır" oyu kullanan yüzde 48.6'lık topluluğun kafasında şu soru var: 2019 seçimlerine kadar, bu oran, yüzde 50'nin üstüne nasıl çıkabilir? Şunu söylemek mümkün: Referandum kampanyasında, CHP'nin kullandığı uzlaştırıcı, gerilim, kutuplaşmaya çanak tutmayan dil, belli bir etki yaptı. Bu yaklaşım; MHP ve AK Parti kitlesi üzerinde bazı sonuçlar doğurdu, bir kısım oyların değişmesinde rol oynadı. CHP muhalefeti Önlerinde iki yıl var. CHP içinde, bir kanat, Kılıçdaroğlu yönetimini fazla uzlaşmacı, pasif ve genel anlamda yetersiz olmakla suçluyor. Artık "geriye dönülemez" bir noktaya doğru ilerlendiğini ifade eden bu kanat, daha atak bir çizgiden yana... Bu düşüncelerinde yalnız da değiller. Batı daki bazı siyasi merkezlerde, "Türkiye elden gidiyor" anlayışı yaygınlığını koruyor.

 

Adayımız Domaleddin / Bekir Coşkun / Sözcü

Adayımız; Domaleddin Kimsenin derdi CHP'yi hırpalamak değil... Dert şu: Kayıp giden Türkiye'yi kurtarmak istiyorsan; Tayyip Erdoğan'ın yerine koyacak bir şeyin var mı?.. Anladın mı?.. ? Varsa niçin: Belediye başkanı adayın Mansur; MHP'den... Cumhurbaşkanı adayın Ekmeleddin; Mısır'dan... 7 Haziran'da başbakanlığı teklif ettiğin; Devlet Bahçeli... Şimdi bula bula; Abdullah Gül... ? Instagram arkadaşlarımız aday öneriyorlar: Domaleddin... Slogan da bizden olsun: "Domates için Domaleddin..." ? Domatese sarıldık mübarek... 10 liralık domatesin muhalefeti daha etkili oldu da ondan... 200 makale yazıldı domates üzerine; referandum meydanlarında söylenen yalanlardan, memleketteki talandan, çiftçinin halinden, ekonominin çöküşünden, dış politikadaki sakarlıktan, yoksulluktan, açlığa kadar... Domates umut oldu da... ? Mesela, Ekmeleddin Ihsanoğlu'nu Kemal Kılıçdaroğlu'na Devlet Bahçeli'nin önerdiğini artık biliyoruz... Bahçeli'nin şimdi durduğu yere bakılırsa; CHP'nin nasıl bir oyuna getirildiğini, AKP'ye nasıl bir kolaylık sağlandığını ve Erdoğan'a nasıl yol açıldığını anlamak daha kolay..

 

Avanta krediyle dolara hücum/ Mehmet Tezkan / Milliyet

Döviz hesapları 196 milyar dolara ulaşmış..

İyi ya, ne güzel diyebilirsiniz..

Demeyin!..

Ekonomiyle uğraşanlar ne der bilemem ama; gidişat bence iyi değil!.

 

Kimi, ekonomiyi canlandırmak için der..

Kimi, referandumda ‘evet’ çıksın diye yorumlar..

Sonuç değişmez..

İktidar piyasayı paraya boğdu.. Kredi Garanti Fonu’nu kurdu. Bankaların riskini üstlendi.. Kredi vermeyi yani para dağıtmayı teşvik etti..

Kısaca, avanta kredi verdi.. Daha doğrusu, avanta para dağıttı..

Bir yıl ödemesiz, falan filan..

***

Sorun burada değil; sorun, bankadan parayı alanın ne yaptığında.. 

Rakamlar ortada..

Kredilerin büyük bölümü dolara yatırılmış.. Parayı çeken, krediyi kapan yatırım yapmamış; dolar almış..

Ekonomistler ne der bilmem..

Ben durumu şöyle okuyorum..

***

BİR: Ekonominin gidişatı iyi değil, millet dolara yapıştı..

İKİ: İktidara güven sıfır, millet dolardan medet umdu..

ÜÇ: Küçük yatırımcı da büyük yatırımcı da dolar da dolar, başka enstrümana güvenmem dedi..

DÖRT: Dolar aşağıya doğru seyredince dolarla borcu olan şirketler fırsat bu fırsat hamlesi yaptı..***

Başka izahı var mı?

Varsa söyleyin..