Medya Arkası (11.05.2018)

Medya Arkası (11.05.2018)
Köşe yazarlarının gündeminde 24 Haziran seçimleri vardı. İşte günün öne çıkan yazıları:

Bir kazan - kazan olayı: Erdoğan - İnce buluşması / Ahmet Hakan / Hürriyet

MADEM İKTİDAR, TWİTTER’DAN DEĞİL SANDIKTAN ÇIKAR

SAYIN Bekir Bozdağ...

Demişsiniz ki:

“İktidar Twitter’dan değil sandıktan çıkar.”

*

Doğrudur.

Hakikaten de iktidar, Twitter’dan değil sandıktan çıkar.

*

İyi ama Bekir Bey...

Madem öyle...

O zaman ne diye...

- “Tamam” diye tweet atanlara savaş açıyorsunuz?

- “Tamam” diye tweet atanların FETÖ’cü, PKK’cı falan olduğunu kanıtlamaya çalışıyorsunuz?

- “Tamam” diye atılan tweet’lerin sahte olduğunu iddia ediyorsunuz?

*

Madem iktidar, Twitter’dan değil sandıktan çıkar...

Ne diye “Hadi arkadaşlar, biz de devam tweet’leri atalım, tamam tweet’lerini geçelim”diye kampanya düzenliyorsunuz?

*

Nedir? Ne iştir?

İlk turda biter mi, 2. tura kalır mı? / Mehmet Tezkan / Milliyet

Kimle konuşsam, söze ‘Merak ediyoruz’ diye başlayıp, aynı soruları yöneltiyor..

BİR: Seçim ikinci tura kalır mı?
İKİ: Muhalefet partileri Meclis çoğunluğunu alır mı?
Aslıda sorularının içinde sorular gizli..
Açalım..

***

Seçim ikinci tura kalır mı diye sorarken cumhurbaşkanlığı seçimini kastediyorlar..
Daha doğrusu başkanı..
Herkes biliyor ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Haziran seçimini ilk turda alırsa başka bir dünya olacak, alamazsa başka bir dünya..
Alırsa seçim yarışı bitecek..
Alamazsa ikinci tur pazarlıkları başlayacak.. Seçmen yeniden düşünmeye başlayacak.. 
Millet İttifakı’nın durumu belli.. 
Muharrem İnce de açıkladı..
Meral Akşener de söyledi..
İkinci tura kim kalırsa, biri ötekini destekleyecek… Saadet de tabii..
Muhafazakar Kürtlerin ne yapacağı soru işareti.. 

***

Tabii seçim ikinci tura kalırsa, Erdoğan’ın ilk turda yüzde kaç oy alacağı, rakibinin yüzde kaç oy alarak karşısına çıkacağı da önemli..
İlk turda aldıkları oy oranları da belirleyici olacak..

***

Geçelim meselenin yasama kısmına.. Meclis çoğunluğunun kimde olacağı sorusunun cevabına..
Cumhur İttifakı’nda mı olacak?
Millet İttifakı +HDP’de mi olacak?
Bunun önemi şu...
Başkanlık seçimi ikinci tura kalırsa, 8 Temmuz’da yeniden sandık başına gideceğiz.. Ama bu kez milletvekilleri için değil sadece başkanı belirlemek için..
Şu bi gerçek..
24 Haziran’da Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda olursa seçmen davranışı farklı olur..
Millet İttifakı + HDP’de olursa başka olur..
Seçmen, Meclis çoğunluğu kimdeyse onun adayına yönelecektir..
Seçmen Meclis’le yürütmenin aynı ittifakta olmasını tercih edecektir..

***

Çünkü bilir ki; tersi olursa, mutlak istikrar getirecek diye kurulan rejim mutlak istikrarsızlık getirir..
Bu sebeple, başkanlık seçimi kadar, yasama organına kimin hakim olacağı da önemli.
Hatta hayati!..

Dertleşme... / Yılmaz Özdil / Sözcü

Peki şimdi Muharrem İnce ne diyor… “Sayın genel başkana başarılar diledik, sohbet ettik, dertleştik” diyor.

Tezek denmesini, cibilliyetsiz denmesini, kanalizasyon denmesini, din düşmanı denmesini, geçmişi lekeli denmesini, terörist denmesini, eşek denmesini dert etmiyorsan, daha neyi dertleştin birader hakikaten merak ettim. * Siyasi ince'lik midir bu? Pişk'ince midir?

YÖK üzüm mü yiyor bağcıyı mı dövüyor? / Akif Beki / Karar

Üzerinde durmak bile gereksiz, Instagram ergeni mantığıyla davrandıklarını varsaymak en başta YÖK hocalarının birikimine kara çalmak, bilimsel donanımına iftira atmaktır.

Gerçek neden gizli gerekçeyse, yine fevri ve orantısız ama daha inandırıcı olur.

Fakat o da Anadolu irfanı dersinden geçer not alamayıp, makuliyetten ikmale kalmaz mı?

300 kendini bilmez Fransız, Kuran’dan bazı ayetlerin çıkarılmasını istedi diye...

Papaza kızıp oruç mu bozulur, pireye kızıp yorgan mı yakılır dedirtmez mi?

Sittin sene hariçten gazel okusalar ne yazar...

Hadsize had bildirmek sevaptır ama Fransızcayı YÖK üniversitelerden, MEB okullardan kaldırınca o 300 Fransızın canının yanacağından emin miyiz?

Kuran’a dil uzatan densizlere verilecek en anlamlı cevap, dillerini konuşmamak, konuşturmamak mıdır?

Bütün Fransa’yı ve Fransızcayı bundan sorumlu tutma toptancılığını saymıyorum bile...

Bahçeli’ye de mi kulak veremezdi YÖK? ‘Değil 300 aydın müsveddesi, Fransa’nın alayı böyle bir şuursuzluğa düşse nereye varacak’, onlar dedi diye Kuran mı değişecekti?

Muharrem İnce'yi pufa oturtmadığına şükür... / Bekir Coşkun / Sözcü

Kısacası bu arkadaşların bayıldıkları ecdat geleneğinde; uzlaşı, hoşgörü, tahammül, paylaşım, başka görüşe saygı yoktur… Muharrem İnce'yi pufa oturtmadığına şükredin…

Asıl sorun duygularında demokrasi olmadığı için, iktidarı demokratik yolla devretmek de yoktur… Demokrasi ile gelirler, ama demokrasi ile gitmezler… * Peki ya siz… Padişahın “Seçimi kaybettik, buyurun saraydaki koltukta siz oturun” diyeceğine inanıyor musunuz?.. İşimiz zor ama saltanattan sonra cumhuriyet gelir. 

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam / Kadri Gürsel / Cumhuriyet

“Yansıtma ustası” Recep Tayyip Erdoğan, iktidarda eskimişliğin, tükenmişliğin ve bir de tek adam yönetiminin tüm kötü sonuçlarını AKP’nin sırtına yükleyip kendisini temize çekmek için “metal yorgunluğu” kavramını kullandı. Erdoğan, kendi yorgunluğunu örgütüne yansıttı; kötü giden ne varsa ki her şey kötü gidiyordu, işte bütün bunların müsebbibi olarak AKP’deki “metal yorgunluğu”nu gösterdi. Anlatısına göre örgütünde “metal yorgunluğu” vardı; herhalde kendisi iri ve dipdiriydi ama AKP makinesi iyi çalışmıyordu. 
Kendisinin durumu bir yana, geçmişte imrenilerek bakılan AKP makinesinden şikâyet etmekte haklı. 
İşte, AKP’nin duçar olduğu yapısal ataletin çok basit ama geçerli yoldan ispatı: Google’a girin, “Yeniden şahlanış AK Parti” sözcüklerini yazıp arayın. “Yeniden şahlanış”ın AKP tarafından 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri, 16 Nisan 2017 Referandumu ve nihayet önümüzdeki 24 Haziran baskın seçimleri için tekrarla kullanıldığını göreceksiniz. “Yeniden şahlanış” sloganını üç seçimdir temcit pilavı gibi seçmenin önüne koyan bir parti zaten şaha kalkabilecek halde değildir; tembelleşmiştir, şişmiştir, söyleyecek sözü kalmamıştır, yakın hafızasını yitirmiştir...