"Meftanın borcu vardı" dolandırıcılığı

"Meftanın borcu  vardı" dolandırıcılığı
Kendilerini avukat olarak tanıtan dolandırıcılar yakın zamanda vefat eden kişilerin mirasçılarını telefonla arayarak "babanızın borcu vardı" gibi yalanlarla icra tehtidinde bulunarak para kopartıyorlar.

Salim YAVAŞOĞLU

Kendisini avukat olarak tanıtan dolandırıcılar yakınları yakın zamanda ölen vatandaşları telefonla arayarak, "babanızın borcu vardı" gibi yalanlarla icra tehdidinde bulunarak para tahsilatı yapıyorlar. İnternette paylaşım sitelerinde bir çok mağdur görüşlerini paylaşıyor. İnternette paylaşım sitelerinde paylaşılan şikayetlerden biri şöyle: "Bu adam kendini avukat olarak adlandırıyor ve vefat eden babamın arabası olmadığı halde araç parçası aldığını öne sürerek 1400 küsür TL para istiyor. İcraya vereceğini soyluyor."  Bir başka vatandaş ise dolandırıcılardan şöyle yakınıyor. "Aynı isimde bir şahıs bugün beni de aradı ancak numarası 05323936210. Böyle şerefsizlere itibar etmeyin. Avukat olduğunu iddia edenlerden de hangi baroya kayıtlı olduklarını ve baro sicil numaralarını isteyin. Apışıp kalıyorlar ve bence bu kişilerin SGK’dan bilgi aldıkları kişiler var. Çünkü genelde vefat gibi durumlarda varislere ulaşıyorlar."

İCRA YOLUYLA DOLANDIRICILIK

Bir başka yöntem isi ilamsız icra takibi yoluyla dolandırıcılık. Söz konusu dolandırıcılar, ellerinde bulunan kurbanlarının kimlik bilgileriyle İcra Dairesi'ne gidiyorlar ve 18.40 TL tutarında bir başvuru harcı yatırarak kurbanlar hakkında ilamsız icra takibi (ilamsız, yani mahkeme kararıyla kesinleşmemiş) başlatıyorlar. Borç hanesine de kendi kafalarına göre belirledikleri (muhtemelen kurbanlarının ne kadar bir mal varlığı olduklarını hesaba katarak) bir tutarı yazıyorlar. Bu tutar 1.000 lira olabilir, 250.000 lira veya daha fazlası da. Bir süre sonra kurbanın adresine postacı geliyor ve söz konusu ödeme tebligatını imza karşılığı teslim ediyor. İcraya konu olan borcu ödememek için resmi itiraz süresi 1 hafta. Bu zaman zarfında hiçbir şey yapılmazsa, tebligatı teslim alan kişi borcu kabul etmiş oluyor, haciz süreci başlıyor ve borcu ödemek gibi bir yükümlülük ortaya çıkıyor. Borç ödenmediği durumda haciz memuru kapıya dayanıyor.

SAVCILIĞA ŞİKAYET

İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek,  kendilerine bu konuda bazı yakınmaların geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Bunlar gerçekten bizim baromuzun mensupları ise haklarında disiplin işlemi yapıyoruz. Bu şekilde bir vatandaşı haricen aramak, dava açmadan veya icraya koymadan telefon tehdidiyle, telefon şantajıyla onlardan menfaat temin etmek meslek kurallarının ihlali, aynı zamanda Cumhuriyet Savcılığı'nı ilgilendiren kamusalda bir suç. Orada bizim açımızdan, meslek örgütü açısından yapmamız gerekenleri yapıyoruz ve haklarında disiplin soruşturması açıyoruz. Bir mağazalar zincirinin, finans kuruluşunun, bankaların, ticari kuruluşların vatandaşı arayıp 'kuruma şu kadar borcunuz var, ödeyin' diye yazılı ve sözlü ihbarda bulunmakta meslek kurallarına aykırılık teşkil ettiğinden disiplin soruşturması açıyoruz. Avukatın menfaat temin etme, iş toplama yasağı var. Vatandaş gelir avukata davasını verecekse verir. Onun dışında  reklama yönelik veya bu şekilde şantaja yönelik vatandaşı taciz eder mahiyetteki davranışlar meslek suçudur. Vatandaşlar böyle bir durumla karşılığında hem Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunsun hem de baroya bildirsin bu kişileri isimleri ile, sicil numaraları ile, adresleri ile bildirsin. Biz gereğini yaparız."