Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Arkadaşlara bir sigara paketinin Türkiye’de ortalama fiyatı nedir diye sordum, 75,24 liraymış. Günlük bir paket sigara içiyorsanız, yıllık size maliyeti 27 bin 375 lira. Bunu içmeyip sadece bir yıl içmeyip beş yıllığına bugünkü getiriler üzerine örneğin Halkbank’a koyarsanız, 147 bin lira getirirsiniz. Bu sadece bir yıl. Küçük birikimlerin etkisi çok büyük olabilir.” Demiş…
Demiş, demiş de kazın ayağı pek öyle değil!
Değil çünkü işin içinde bir de enflasyon hesabı var!
Gerçek enflasyon bu kadar hızlı, faizler ise bu kadar düşük seyretmeye devam ederse bugün 1 yıllık sigara parasını yatırdığınızda emin olun 5 yıl sonra elinizde belki 1, belki de 2 aylık sigara parası geçecektir ama Memed Bey işin bu yanını görmezden gelmiş söylememiş!
Bakın enflasyonun bu kadar yüksek olduğu ülkelerde uzun dönemli faiz ve gelir hesapları neredeyse hemen her zaman negatif sonuç verir, yani beş, on yıl sonra faizi ile birlikte anaparanızı aldığınızda elinize geçecek paranın satın alma gücü bugünkü paranın satın alma gücünün çok ama çok altında olur.
İşin bir de başka bir yönü daha var!
Devlet sigara üzerinden anormal yüksek, fahiş miktarda bir vergi alıyor, bir paket sigarada vergi yükü %86,42 kadar. Herkes bu yola sapsa ve sigara içmese devlet el mecbur bu vergiyi başka bir yerden alacak ve neticede sigara içmeyeyim tasarruf edip para biriktireyim hayali kuran biri gene yaya kalacak, tasarruf edemeyecek.
Sadece tütün mamullerinden alınan ÖTV 2024 yılı için 155,728,056,000 TL olarak tahmin ediliyor, bir de bunun KDV’si, tütün üreten satan firmaların ödediği kurumlar vergisi falan var yani millet cigara tüttürmezse zaten açık veren bütçe çok daha fazla açık verecektir eh o zamanda bu açığı kapatacak başka vergiler salınacaktır.
Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e naçizane tavsiyem milletin harcamasını kısacak tedbirler önermek yerine milletin gelirini artırıp, tasarruf yapabilmesini sağlayacak önlemlere odaklanmasıdır!
Bakın bugün Türkiye’de çalışan bir kişinin bırakın para biriktirmesini yaşaması, günlük ödemelerini gerçekleştirmesi bile tam bir mucizedir.
Türk-İş hesaplamalarına göre Kasım 2024 döneminde:
*Dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 20.562 Tl
*Gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı (yoksulluk sınırı) ise 66.976 TL
*Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 26.712 TL
Bu hesaplamalara göre bir haneye 67, bin ya da tek başına yaşayan bekâr bir çalışanın cebine 27 bin liranın altında para giriyorsa bırak tasarruf edebilmeyi insan onuruna yakışır bir hayat sürdürebilecek harcamaları karşılayabilmesi bile mümkün değildir.
Çalışanları bu kadar aciz bir duruma düşüren hükûmetin ekonomiden sorumlu bakanının dalga geçer gibi o zaman sigara içmeyin para biriktirin demesi sinir bozucu olmaktadır.
Memed Bey oldu olacak “Sinoplu Diyojen gibi bir fıçı bulun içine girin, bir de çanağınız olsun az biraz da çaputa bürünün öyle yaşayın masrafınız olmaz bol bol tasarruf edersiniz” deseymiş…
İşin açığı bugün Türkiye’de çalışan için; bir otomobil ya da bir ev almak bile hayal olmuştur. Oysa tüm dünyada işi gücü olup çalışan biri için bir en ya da bir otomobil almak sorun bile değildir.
Türkiye’yi ve özellikle de Türk emekçisini bu hâle düşüren iktidar mensuplarının bik bik konuşup vatandaşa akıl öğretmeye kalkması cidden çok sinir bozucu bir hâl almış bulunmaktadır.
