Hükümetle müzakerelerin tıkanması üzerine 25 Kasım’da ‘iş bırakma’ eylemine hazırlanan kamu
çalışanları söylemlerini sertleştirdi: Boş vaatlerle vatandaşı oyalayan iktidara gereken cevabı vereceğiz
Ekonomik krizle beraber günden güne yoksullaşan memur, 25 Kasım’da yapacakları ’iş bırakma’ eylemi için gözünü kararttı. Memurun gelecekle ilgili endişeli bekleyişine, her türlü belirsizlik ve umutsuzluğuna son vermek için bir bütün olarak el ele, gönül gönüle, tek ses, tek yürek olarak mücadele edeceklerini ifade eden Akyıldız, “Sendikalı olan-olmayan, tüm kamu görevlilerini ve diğer sosyal kesimleri bu onur ve haysiyet mücadelemize katılmaya davet ediyoruz” diye konuştu. Eylemde tüm kamu görevlilerinin, üretimden gelen gücünü kullanması ve bir gün süre ile hizmet üretmemesiyle sendikal mücadele tarihine yeni bir altın sayfa ekleneceğini savunan Akyıldız, şöyle devam etti: “Ekonomik ve sosyal hayatın cenderesi altında ve bizimle aynı kaderi paylaşan emekli, dul, yetim, işçi, esnaf ve işsizler, dar ve tüm orta gelir grubunda yer alanları 25 Kasımda aramızda görmek istiyoruz. Kamu görevlisi 25 Kasımı kendisi, geleceği, eş ve çocukları, ekonomik hayatın canlanması için bir fırsat olarak görmeli, üzerine yamanmış her türlü olumsuzluğu söküp atmak için güç ve destek vermelidir.”

Hükümet, çalışanın haklarına şaşı
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Resul Akay, “3 yıl sonra cebiniz para görecek diyerek vatandaşı perişan eden bu iktidara karşı yapılacak tüm demokratik eylemleri koşulsuz destekleyeceğiz. Hükümet, çalışan ve emeklinin demokratik haklarına kör ve şaşı bakmaya devam ediyor” dedi.

Memuru iktidara yem ettirmeyeceğiz
Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başkanı Hanefi Bostan, “Son günlerde memurluk sisteminin, uygulama memuru ve devlet memuru olarak ikiye ayrılacağı haberleri konuşuluyor. Bununla amaçlanan memurların kaderinin hükümetlerin ellerine terk edilmesi ve memurların hükümete bağlı hale getirilmesidir. Türk memurunu hükümete yem etmemekte kararlıyız” diye konuştu.