Meral Akşener: "Cep telefonuma gelen bir araştırma sonucuna göre"

Meral Akşener: "Cep telefonuma gelen bir araştırma sonucuna göre"
Partisinin Mersin’de düzenlediği İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Paneli’nde konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, önemli açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mersin’de İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Paneli’nde konuştu.

Kendisine iletilen son anket sonucunu paylaşan Akşener, vatandaşın yüzde 64'ünün parlamenter sistemi tercih ettiğini ifade etti. İYİ Parti lideri referandumda 'Evet' oyu veren AKP'li vatandaşların yüzde 20'sinin ise tercihini parlamenter sistemden yana değiştirdiğini belirtti.

Akşener’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"İki önemli dönüşüm yaşadı Türkiye. Birincisi 2010 referandumu. O zaman içinde bulunduğum parti ‘Hayır’cıydı ama “Saldım çayıra Mevlam kayıra” gibi bir pozisyondaydı. O zaman nefesim yetmedi. Devlet yetkililerine de söyledim. Yapmasın dedim. İsimlerini söyleyeyim, Mehmet Ali Şahin’di biri, devrin Meclis Başkanı, Devrin tepesindekiler de dahil. O zaman omzuma vuruldu “Merak etme gelin hanım” denildi. Gördük neler olduğunu. O referandum olmasa 15 Temmuz olmazdı."

“BİRAZ ÖNCE GELEN ANKET SONUCUNA GÖRE…”

"2017’deki diğer malum referandum, millete yalan söylendi; “Uçacağız” dendi. Temel soru şu; Ey Meral Akşener, neden bu parlamenter sistem meselesini dilinden düşürmüyorsun? Önceden “Bu sistem memnun musunuz?” diye sorulmuyordu. Ama 2 aydır soruluyor. Biraz evvel cep telefonuma gelen bir araştırma sonucuna göre parlamenter sisteme dönmek isteyenlerin oranı yüzde 64.

Referandumda ‘Evet’ oyu veren AKP’li seçmenin yüzde 20’si şimdi parlamenter sisteme geçiş yönünde fikir beyan diyor. Bizim 150 yıllık bir parlamenter demokrasi tecrübemiz var. Kesildi mi kesildi, hatalar oldu mu oldu? Ama bir birikimimiz var. ABD’deki sistemin aynısı gelse bile bir bilim insanı olarak başkanlık sisteminin yanında olmadım.

Laiklik bir hukuk terimidir, yalnız hukukçular değil ilahiyatçılar konuştu, sorun da bu. Hukukçular sustu, ilahiyatçılar konuştu geldiğimiz sonuç ortada."