Mescid-i Aksa nerede? Mescid-i Aksa'nın önemi ne?

Mescid-i Aksa nerede? Mescid-i Aksa'nın önemi ne?
Müslümanların ilk kıblesi, en kutsal sayılan üç mescidden biri olan Mescid-i Aksa, yazılı ve görsel basında yer alan haberlerin ardından merak konusu oluyor. Mescid-i Aksa'nın tam olarak nerede yer aldığı ve İslam dini için öneminin ne olduğu vatandaşlarca araştırılıyor. Peki, Mescid-i Aksa nerede? Mescid-i Aksa'nın önemi ne?

Hazreti Muhammed'in Miraç gecesi, Allah'ın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselam'ın rehberliğinde Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükselişinin ilk durağı olarak biliniyor. İşte, Mescid-i Aksa'nın önemi hakkında ayrıntılar...

Müslümanlarca kutsal kabul edilen mekânlardan biridir ve Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılır. Kudüs'ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde Mescid-i Aksa'nın adlandırması, surlarla çevrili eski şehrin güney doğu köşesinin en uzak noktasına kadar uzanan, surla çevrili bölge içerisindeki alanın tamamı için kullanılır.

Bu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönüm olup, Kubbet-üs-Sahra, Kıble Mescidi ve sayısı iki yüze ulaşan birçok esere sahiplik eder. "Morya Tepesi" adı verilen küçük bir tepe üzerine inşa edilmiş olup, Kubbet-üs-Sahra'nın üzerine kurulduğu kaya bu tepenin en yüksek noktası olarak kabul edilir.

Mescid-i Aksa Kur'ân-ı Kerîm'de şu şekilde geçer: "Kulunu (Hz.Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan (Mekke'den), kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya (Kudüs'e) götüren Allah'ın şânı ne yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür." Hz. Muhammed ise Mescid-i Aksa hakkında şöyle demiştir: "Yolculuk ancak şu üç Mescid'den birine olur: Benim şu mescidime (Mescid-i Nebevî), Mescid-i Haram'a ve Mescid-i Aksa'ya." Bu hadis etrafında Mescid-i Aksa, Mescid-i Nebevî ve Kâbe ile birlikte üç harem bölgesinden biri olarak kabul edildiği için "Harem-i Şerîf" adını da alır.

İSLAM ALEMİ İÇİN ÖNEMİ

Mescid-i Aksa Hz. Muhammed döneminde, Müslümanlar için önemli bir özellik kazanmıştır. Çünkü Hicretin birinci yılında (M. 622), Medine'de müslümanlar yaklaşık 16 ay boyunca Mescid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılmış ve burayı kıble olarak kabul etmişlerdir.

Berâ b. Âzib Peygamber Hz. Muhammed'ten şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber Medine'ye geldiğinde on ya da on yedi ay boyunca Beytu'l-Makdis'e doğru namaz kıldı. Bununla birlikte O, Kâbe'ye yönelmeyi arzu ediyordu. Bunun neticesinde şu ayet nazil oldu: "(Ey Muhammed!) Biz senin yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Artık müsterih ol, işte şimdi seni hoşnut olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (Bundan böyle namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Siz de (ey müminler!) nerede bulunursanız (namazda) yüzünüzü oraya doğru çevirin. Kendilerine kitap verilmiş olanlar da pek iyi bilirler ki o Rabb'lerinden gelen haktır ve Allah onların yaptıklarından gafil değildir. (Bakara (3), 144)"

Mescid-i Aksa Hz. Muhammed'in İsra ve Mirac hadisesi sırasında gerçekleştirdiği yolculuğun yeryüzündeki gece yolculuğu olarak bilinen İsrâ kısmında yöneldiği yerdir. Bu yolculuk, O'nun peygamber olarak gönderilişinin 3. senesinde, Recep ayının 27. gecesi gerçekleşmiştir.

Müslümanlar Hz. Muhammed'in melek Cebrail eşliğinde, Burak adlı bineğe binerek Mescid-i Haram'dan yola çıktığını ve Mescid-i Aksa'ya ulaştığını, Burak'ı Burak Duvarı'na bağlayarak tüm peygamberlere imamlık ederek namaz kıldığını ve sonrasında farklı katlarında Adem, Yahya, İsa, Yusuf, İdris, Harun, Musa ve İbrahim peygamberlerle buluşacak şekilde göğü katederek miraca çıktığını kabul ederler.