Metro İstanbul A.Ş 3-g ihaleleri

Değerli okuyucular;

Uzun zamandır beni takip eden sizler biliyorsunuz ki belgesiz, bilgisiz yazı yazmam. Kaynak olarak Kamu İhale Kurumu'nun internet adresi Elektronik Kamu Alımları Platformu'nu kullanırım. Yani kısa adı EKAP'tır. Bu internet adresinden Türkiye'deki tüm kamu kurumlarının yaptığı ihaleleri görebilirsiniz. Yazılarımda ihale numaralarını özellikle veriyorum ki kontrol imkânı sağlayın ve paramızın nerelere nasıl harcandığını merak edip araştırın.

Hafta içi TELE1 TV'de Evren Özalkuş'un sunduğu programa konuk oldum. İBB ve bağlı iştiraklerinde yapılan ihaleleri ve belgelerinin bazılarını açıkladım ve aynı zamanda sordum. Sorduğum hususlardan birisi de Metro İstanbul A.Ş.'nin 2019/150022 ihale kayıt numarası ile yaptığı Siyah Çay Alımı ile ilgiliydi.

EKAP'ta yer alan bilgilere göre İhale 13.03.2019 tarihinde yapılmış 05.04.2019 tarihinde de sözleşmesi yapılmıştır. İhale konusu aynen şöyle yazmaktadır ''siyah çay (1000 gr) alımı''.

Tekrar okudunuz değil mi? Bende tekrar okudum. Nasıl yani dedim. Devamlı uçuk fiyatlı ihaleleri araştıran yazan biri olarak ''yok artık'' dedim. İhale hakkında bilgi almak için Metro İstanbul santral numarasını aradım yetkili kişiye ulaşamadım. Kamu İhale Kurumu'nu aradım. Bilgi almak için yazılı yada kik.gov.tr üzerinden başvuru yapmamı 15 gün içerisinde de cevap vereceklerini bildirdiler. Söz konusu ihale 4734 sayılı ihale kanunun 3-e maddesine göre yapıldığı için de ne yazık ki sözleşmeyi ve teknik şartnameyi görmemiz mümkün değil.

Yayında da aynen şöyle söyledim ''Çok merak ediyorum. Gerçekten çok merak ediyorum. Tüm vatandaşlarda sorsunlar. 1 kg çay 181 Bin TL nasıl olur? Yanlış yazmışlardır 1000 kg 1 tondur diye düşündüm . O zaman da 181 TL oluyor kilosu. Kamuoyunun sormasını istiyorum 1 kg çaya bu fiyat verilir mi? Metro A.Ş. yetkilileri izliyordur baksınlar" konuşmam aynen böyledir.

İstanbul Ulaşım A.Ş. bu program sonrasında bir basın duyurusu ile açıklama yapmış. Yapmış diyorum çünkü haberim olmadı. Sosyal medyada etiketlenince haberim oldu ve kendimce ''şahane'' dedim. Çünkü cevap verilmesi hesap verebilirlik, şeffaflık adına iyi bir gelişmedir. Yapılan basın açıklamasını aynen aktarıyorum ''Haber ve paylaşımlarda yer alan iddia kesinlikle gerçek değildir. 181.400 lira, 1 kg çay için değil, 9 ton çay için ödenmiştir. İhale adı bölümünde yer alan ''SİYAH ÇAY (1000 GR) ALIMI'' ifadesi, toplam satın alma değil ihalenin ismini ifade etmektedir.'' Ek olaraksa sipariş formu eklenmiş. Sosyal medya hesaplarından şahsımı ve TELE1 haberi ''yalan"la suçlamıştır.

Değerli okuyucular bahse konu ihalenin EKAP görselini sizler ile paylaşıyorum. Benim yazdığım ya da sorduğum sorunun hangisi yalan? Bu haberlerden sonra Metro İstanbul A.Ş.'yi tekrar aradım, Genel Müdür Kasım Kutlu bey ile görüşmek istediğimi bildirdim. Yerinde olmadığını öğrendim ve telefon numaramı bırakarak dönüş yapmasını istedim. Bir zaman sonra Genel Müdür Kasım Kutlu Bey aradı ve bahse konu üzerinde konuştuk. Cenazede olduğunu belirttiği için bir çok hususu soramadım ancak ihaleyi  sordum. Özeti şu şekildedir  ''Çalışan personeller için 1 yıllık çay alım işi olduğunu, devlet kurumu ÇayKur'dan 1000 gr paketler halinde 9000 adet, 9 ton çay alındığını, ihale konusu kısmında bir yanlışlık yapıldığını esasında daha açıklayıcı yazılabileceğini ve hatta bu olaydan sonra düzeltme talebinde de bulunduklarını'' belirtti.

Sayın Müdür Kasım Kutlu beye teşekkür ederim açıklama için. Benim EKAP'ta görüp açıkladığım belge tamamen doğru. EKAP'a girip sizlerde kontrol edebilirsiniz. Hatalı olan EKAP'ta yazan bilgileri yazan kişidir. Sadece dikkat etmeniz gereken istisna seçeneğini işaretlemeniz ve sonrasında aratma butonuna basmanız yeterli olacak. İhale 4734 /3-e maddesine istinaden yapıldığı için ihale sözleşmesini ve şartnamesini düzenleyen ve onaylayanlar dışında kimsenin görme yetkisi yok.

Tabii şimdi aylardır belge ile yolsuzlukları yazan biri hakkında belediyenin bir iştirakinin olayın aslını anlatacağına ''yalan'' diye açıklama yapması kovanına çomak soktuğum sosyal medya trollerini heyecanlandırmış . FETÖ taktiği olan itibarsızlaştırma gayretlerine girmişler ve daha önce başka bir yazışmadaki yazdıklarımı yeni gibi sunup beni istifaya davet etmişler.

Bahseden hesaba ait kişiyi kısaca araştırınca geçmişin FETÖ, kumpas davalarının destekçisi, AKİT-ZAMAN-PELİKAN Grubu sarmalı ortaya çıktı ve bunu da ifşa ettim. Şaşırmadım zaten. Daha birkaç gün önce de tetikçi birkaç kişi daha hedef göstermişti. Bunu ara ara deneyecekler. Farklı hesaplardan beni susturmak için şimdilik bu yöntemi deneyecekler.

Başaramayacaklar..

Metro İstanbul A.Ş. hakkındaki sorularıma da devam ediyorum..

İstanbul Metro A.Ş.'nin düzenlediği  2018/51897 ihale kayıt numarası ile 350 bin TL ve 2019/73720 ihale kayıt numarası ile 500.000 tutarlı, konusu ''okçuluk eğitimi'' olan ihaleleri 4734/3-g maddesine istinaden Sayın Bilal Erdoğan'ın kurucu olduğu halen mütevelli heyetinde de bulunduğu Okçular Vakfı'nın iktisadi işletmesi almıştır.

Sözleşme şartnamesini ve ayrıntılarını ne yazıkki görme yetkimiz yok. Bu sebepten ben Metro İstanbul A.Ş Genel Müdürü Kasım Kutlu beye soruyorum;

Metro İstanbul A.Ş. bu ihale ile neden 'okçuluk eğitimi' aldırma gereksinimi duymuştur ?

Çalışanlarına mı yoksa vatandaşlara mı okçuluk eğitimi aldırmıştır?

 Çay alınırken nasıl ki devlet kurumundan alınmış ise hali hazırda Milli Okçuluk Federasyonu var iken ihale neden bir vâkıfa verilmiştir?

İhale kapsamında kaç tane ok, yay ve ayakları, hizmet alınmıştır?

Devam edelim..

Metro İstanbul A.Ş'nin 2019 yılının ilk altı ayında yapmış olduğu ihalelerin 96 tanesinde 4734/3-g maddesini kullanmıştır. Bu ihalelerin toplam tutarı 55 milyon TL, 1 milyon 673 bin dolar, 487 bin Euro'dur.

Toplam TL tutarları ise bugünkü kur ile çevirdiğimizde 67 Milyon 800 bin TL'ye denk gelmektedir. Yani her ay 1 milyon TL 3-g yöntemi ile adrese teslim istenilen firmalara verilmiş.

Ben tekrar soruyorum;

Bu ihale usulünü neden ısrarla kullanıyorsunuz?

Rekabet koşulları sağlanarak açık ihale yapılsa söz konusu alımlar daha da ucuza alınamaz mı?

Sorularıma cevap alır mıyım bilmiyorum. Partisi fark etmeksizin kamu kaynaklarının nerelere nasıl harcandığını ısrarla sormaya, takip etmeye devam edeceğim.

Nihayet yarın uzun bir seçim sürecini geride bırakacağız. Mutlaka sandığa gidin ve oy kullanın. Ben oyumu şeffaf, hesap verebilen, kamunun kaynaklarını belirli bir zümrenin menfaati için değil İstanbul halkının menfaati için harcayacağına inandığım, nefret dilini değil birleştirici dili kullanan adaya vereceğim.

 

Yazarın Diğer Yazıları