MGK toplantısının ardından müttefiklere sert tepki

MGK toplantısının ardından müttefiklere sert tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen MGK toplantısı sona erdi. 15.45 sularında başlayan toplantı 4.5 saat sürdü. Yılın dördüncü MGK toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada "YPG'ye destek müttefiklikle bağdaşmaz" denildi.

MGK sonrası yapılan yazılı açıklamaya göre;

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde, “Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile ilişkilerinin, tam üyelik hedefi doğrultusunda; vize muafiyeti, fasıllar konusunda çıkartılan engellerin kaldırılması ve sığınmacılara yapılacak yardımlarla ilgili taahhütlerin yerine getirilmesi çerçevesinde geliştirilmesinin desteklendiği ifade edilmiştir” denildi.

Ayrıca bildiride “Türkiye'nin beklentisi göz ardı edilerek, Suriye Demokratik Güçleri kisvesi altında faaliyet gösteren PKK/PYD-YPG terör örgütüne uygulanan destek politikasının dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayacağı vurgulanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen MGK toplantısının ardından yazılı açıklama yapıldı. Beştepe'deki 4 buçuk saatlik toplantı beş maddelik bildiri ile sonuçlandı. Toplantıda ele alınan konular şöyle duyuruldu:

“FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, ülkemizin millî güvenliğine yönelik her türlü tehdide karşı hukuk çerçevesinde alınan tedbirler ile terörün sonlandırılması için yurt içinde ve yurt dışında kararlılıkla sürdürülen mücadele, kapsamlı şekilde görüşülmüştür.

Sınır güvenliğinin tahkimi konusunda yapılan çalışmalar ile entegre sınır fiziki güvenlik sistemi hakkında kurula bilgi arz edilmiştir.

Afganistan, Almanya, Belçika, Fransa, Irak, İngiltere, İsveç ve Pakistan'da YAŞANAN terör saldırılarının, Türkiye'nin terörü önlemeye yönelik işbirliği çağrılarında ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterdiği belirtilmiştir. DEAŞ'la mücadele kapsamında yaptığımız tüm uyarılara rağmen, bazı teröristlerin çeşitli ülkelerde eylem yapabilmelerinin sorgulanması gerektiği dile getirilmiştir. Terörle mücadele konusunda önemli tecrübeye sahip Türkiye ile stratejik işbirliği tesis edilmesinin tüm dünyanın yararına olacağı kaydedilmiştir.

Suriye ve Irak'taki son gelişmeler, terörle mücadele dâhil, siyasi ve askerî boyutlarıyla çok yönlü olarak değerlendirilmiştir. Türkiye'ye yönelebilecek tehditlerin bertaraf edilmesi konusundaki kararlılık bir kez daha vurgulanmıştır. Türkiye'nin Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulmak için, ülke genelindeki ateşkesi tahkim etmek ve güven artırıcı önlemler geliştirmek üzere, Rusya Federasyonu ve İran'la birlikte tesis etmeye çalıştığı ‘çatışmasızlık bölgelerinin', insani ve siyasi açıdan bölge barışına katkı sağlayacağı değerlendirilmiştir.  Fırat Kalkanı Harekâtı ile DEAŞ terör örgütünden temizlenen bölgelerin yaşanılabilir hâle gelmesiyle, yüz bini aşkın Suriyelinin yaşadıkları yerlere geri dönmesinin önemi üzerinde durulmuştur. Türkiye'nin beklentisi göz ardı edilerek, Suriye Demokratik Güçleri kisvesi altında faaliyet gösteren PKK/PYD-YPG terör örgütüne uygulanan destek politikasının dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayacağı vurgulanmıştır.

Avrupa Birliği ile ilişkiler başta olmak üzere, bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında Kurul'a kapsamlı bilgi sunulmuştur. Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile ilişkilerinin, tam üyelik hedefi doğrultusunda; vize muafiyeti, fasıllar konusunda çıkartılan engellerin kaldırılması ve sığınmacılara yapılacak yardımlarla ilgili taahhütlerin yerine getirilmesi çerçevesinde geliştirilmesinin desteklendiği ifade edilmiştir.”