Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 19 Haziran’daki Genel Kurulun İptali talebiyle açılan davasının ilk incelemesi dolayısıyla verilen yürütmenin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir kararını değerlendiren MHP Genel başkan adayı Meral Akşener, “Bu engeli de aşacağız inşallah” dedi. Akşener, “Ne kongreymiş mübarek, sanki engelli koşu... Biz bu engellere alıştık... İhtiyati karar ve gerekçelerini görüp pazartesi itirazımızı yapacağız. Bu engeli de Allahın izniyle aşacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
Yeniçağ yazar ve yöneticileriyle İstanbul’da iftar sofrasında bir araya gelen Meral Akşener gündemdeki konulara dair önemli açıklamalarda bulundu. Başlangıcından bugüne kongre süreci ve gerekçeleri konusunda bilgi veren Akşener’in açıklamalarından bazı satırbaşları şöyle:
Gözlerim doldu
* Türkiye’de Başkanlık sistemi için güç kavgası yaşanıyor. Ben zorlu bir yola koyuldum. Bu zor yolda en ağır saldırılara maruz kalmış durumdayım. Ama ölmek var dönmek yok. Korkmuyorum ve sabırlıyım. Bu bir bilek güreşi, ben bileğimin kırılmasına hazırım, bileğimin kırılmasını göze alacak kadar, sonuna kadar mücadele edeceğim. Sonuna kadar kararlıyım. 19 Haziran’da delegedeki o inanmışlığı ve mücadele azmini görünce ağladım. Toz toprak demediler, aç susuz oruçlu kilometrelerce yürüyüp kurultayın yapılacağı otele barikatları aşıp geldiler. Bu manzarayı görünce “ya olacak ya olacak” durumu ortaya çıkıyor... Başaracağız inşallah...
Ya imzanızı, ya duanızı...
* Bu yola çıktıktan sonra 1100 delegeye tek tek telefonla ulaştım. “Ya imzanızı, ya duanızı istiyorum” dedim. Ayrıca delegelerimizin eşleriyle de görüştüm. Her bir görüşmemin ortalaması 8,5 dakikayı buldu. (Toplamda 85.000 dakikayı aşan bir telefon trafiği) Daha sonra çıktığım yurt gezilerinde de 37 ili ziyaret edip partililerimizle kucaklaştım.
Mızıkçı değilim
* Diğer genel başkan adaylarının bazıları tarafından yapılmış mutabakata uymayan mızıkçı gibi takdim edildim. Aslında sözkonusu meselelerde herhangi bir mutabakat yoktu. Dolayısıyla benim bunlara uymadığımdan söz edilemez.
Yüzyüze bakacağız
* Böyle bir yarış sürecinde rekabet doğal. Ancak MHP’nin birlik ve beraberliğinin muhafaza edilmesi benim birinci önceliğim. Yarın yüzyüze bakabilme ümidimi muhafaza ederek buna devam edeceğim. Delegemiz birlik istiyor. “Tek liste” deyince hemen kabul ettik. Delege velinimetimiz. Bu süreçte kimseyi incitmeyeceğim. Kırıcı dil kullanmadan üslubumu aynen sürdüreceğim. Önceliğim, kongreyi yaptırmak. Daha bir kişiye bile “beni destekle” dememişim...
Büyük risk aldım
* Türkiye 1 kişinin aklına , fikrine emanet. Millet bir seçenek arıyor, devletin bürokrasisi bir seçenek oluşmasını bekliyor... 3 şirkete ölçümler yaptırıyorum. Cebimizde % 25’le başlıyorum. Siyasette büyük mücadelelerden geldim. 22 yıldır sağ kalan tek kadın politikacıyım. Kongre sürecinde izlediğim strateji ile bu noktaya geldim. Risk aldım, risk satın aldım, “Başbakan olacağım” dedim. Bu büyük bir riskti, millet gülüp geçebilir, alay edebilirdi. Allah’a çok şükür, büyük destek buldum ve bu destek artarak büyüyor.
Onlar isterse çalışırım
* Diğer bazı adayların, “seçilirsem diğer adayları genel başkan yardımcısı yapacağım” demelerini pek şık bulmuyorum. Ben, “Onlar benimle çalışmak isterlerse birlikte çalışacağım” demeyi tercih ediyorum.
Kahramanlar korunmalı
* Yurt gezilerimde gittiğim 37 ilin 30’unda, terörle mücadele eden asker ve polisimizi yasal korumaya alacak kanunun çıkması gerekliliğini gündeme getirdim. Daha önce yaşanan tecrübeler ışığında bunda ısrarcı oldum. Çok şükür kanun çıktı. Yoksa, söyleyemiyordum ama kanun çıkmasaydı Güneydoğu’da kahramanca mücadele eden bu güvenlik güçlerimizin Laheylik olup, uluslarası mahkemede yargılanma durumu ortaya çıkabilirdi. Bu mücadelenin yasal çerçevesinin olması çok önemliydi. Bu yerine getirildi.
Siyasi hayatım biter
* Biz Güneydoğu’da dostlukları olan, evinde yatıp kalktığımız tanıdıkları bulunan insanlarız. MHP’nin bölgede çok ciddi potansiyeli vardı. Ben Diyarbakır’da çarşı pazar dolaşırım, Şırnak’ta yatılı misafir olurum. Bundan kimsenin şüphesiolmasın. Geçenlerde gittiğimiz Ciğerci Apo diye bilinen lokantada bir genç gelip sarıldı birlikte resim çektirip, “Abla, Diyarbakırlıyım ama sana 100 oyumuz var” dedi. “Ben de kendisine 100 oy bana yetmez, ben Diyarbakır’ın bütün oylarını istiyorum” dedikten sonra, “Birlikte resim çektirdik, sakın HDP’li olmayasın, siyasi hayatımı bitirirsin” diye takıldım. Onun verdiği cevap da, “Yok abla HDP’li olsam seninle resim çektirdim diye benim de siyasi hayatım” biter oldu, gülüştük... Bizim bölge halkıyla işte böyle samimi ve sıcak ilişkilerimiz var. Bölgeye huzuru getirecek olan da MHP iktidarıdır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Korkuyor korkutuyor
* Bizimle yürüyenlerin gözünde umut var. Tayyip Bey’le yürüyenlerde sertlik var. Millet huzur ve adaletli topluma hasret. Adam, Cumhurbaşkanına hakaret etti deyip karısını boşuyor, paralel diye kiracısını çıkarıyor. Maalesef böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Millette, “Bu abiyle bu abla başedebilir” algısı oluştu. Tayyip Bey korkuyor, korktuğu için de korkutuyor.
İki gence kontenjan
* Gençler bizim geleceğimiz. İlk aklıma gelen hayalim Ülkü Ocaklarından 2 genci kendi kontenjanımdan listeye koyup milletvekili seçtirdikten sonra, “en genç üye” sıfatıyla TBMM’de katip üye olarak kürsüye çıkarmak. Allah, inşallah bunu da nasip edecektir.
Emre’nin karikatürü Akşener’i güldürdü
Yeniçağ yazar ve yöneticileriyle İstanbul’da yaptığı iftar sonrasında Meral Akşener hoş bir sürprizle karşılaştı. Karikatüristimiz Emre Ulaş, gazetemizin “Taş Devri” köşesi için çizdiği Akşener karikatürünü kendisine hediye etti. Karikatürünü görünce kahkahayı patlatan Akşener, “Çok güzel çizmişsiniz, çok hoş olmuş, bunu çerçeveletip evimin duvarına asacağım. Başbakan olmadan ilk karikatürüm çizilmiş oldu. Teşekkür ederim” dedi. Emre Ulaş da, “ İnşallah sizi Başbakan olarak da çizmek nasip olur” diye Akşener’e karşılık verdi.
