Koronavirüs salgını için bir bilim kurulu yetişmeyince, ikinci bilim kurulu da oluşturuldu. Bu kurulların aldığı kararları Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca açıklıyor ve uyguluyor. Uygulanmayan karar var mı? Aslında şeffaf devlet anlayışında bu bilim kurullarının kararlarının açıklanması da gerekir.

Şimdi önerime gelelim.

Diyorum ki;

- Ekonomik krizin önlenmesi için de bilim kurulu oluşturulması şarttır…

CHP ve İYİ Parti'nin genel başkan yardımcıları Cihan Paçacı ve Bülent Kuşoğlu'na bu önerimi tele-konferans yaparak sordum.

Paçacı: "Koronavirüs nedeniyle hemen hemen tüm ülkelerin yönetimleri vatandaşlarına nakit para yardımı yaparken, Cumhurbaşkanı Erdoğan SMS ile 10'ar lira istedi. Türkiye'nin yaşadığı bu ekonomik krizi bilim adamları da çözemezler…"

Kuşoğlu: "Merkez Bankası rezervlerini geçen yıl boşalttılar. Kefen parası denilen yedek akçe bile kullanıldı. AKP hükümeti millete el avuç açtı. Devlet, devlete bağış yaptı. Dünyada eşi örneği yoktur bu bağış anlayışının."

Paçacı: "18 yıldır vatandaştan toplanan vergiler 5 yandaş müteahhite betona yatırım ekonomisi anlayışı ile aktarıldı. IMF'e borç verecektiler, bugün IMF'den borç isteyecek hale düştüler."

Kuşoğlu: "Dibe vuran ekonomi varken, 'her şeyi ben bilirim' diyen tek adam uygulamaları varken bilim kurulunu dinlemezler ki? 'Dediğim dedik' diyerek Merkez Bankası başkanını görevden alan Erdoğan değil mi? Merkez Bankasının para politikası kurulunun kararlarını dinlemedi ki kurulacak bilim kurulunun kararlarını dinlesin. Hani faizler düşünce enflasyon düşecek dolar yükselmeyecekti?"

Paçacı: "Türkiye'de halen birçok kurul var da hangisinin sözü dinleniyor ki? Türkiye'de maalesef artık her karar tek kişinin iki dudağının arasından çıkıyor. Türkiye'yi yöneten Kayınpeder-Damat kurulu var. Kayınpeder yani Erdoğan övünerek, "Türkiye'yi Tekalifi Milliye haline getirdim' diye açıkladı. Çok acı itiraftır bu verdiği örnek."

Kuşoğlu: "Milletten borç isteyen, dış kredi bulamayan, ekonomik krize çare bulamaz ki. Göreceksiniz IMF'e gidecekler ve siyasi tavizler de vererek kredi isteyecekler. Birkaç ay sonra çaresizlikleri daha net şekilde ortaya çıkacak. Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplayın diyoruz. Israrla toplamıyorlar."

Paçacı: "Sayın Kuşoğlu, bu durumda biz CHP ve İYİ Parti olarak ortak çalışma kurulu oluşturalım. İktidar her adımı siyasi ranta çevirmek için atıyor. CHP'li belediyelerin yardım ve bağış kampanyalarını bu yüzden engellediler. Aslında bu tavır ne CHP'ye, ne Belediye Başkanlarına değildir. Bu tavır yardım alacak vatandaşlara karşı bir tavırdır. Siyaseten büyük hata yaptılar vatandaşa yapılacak yardımları engelleyerek."

Kuşoğlu: "Çalışma Kurulu çok iyi olur Sayın Paçacı. Devlet yardımlarını AKP yardımına çevirmek amaçları ortaya çıktı. Olan vatandaşa olacak. CHP'li belediyeler nüfusun yarısını yönetiyorlar. Toplanan bağışların dağıtılmasını denetle varsa hata hesap sor devlet olarak. Ama belediyelerin bağış almalarını kesmek, CHP'li belediyelerin vatandaşa uzatacağı yardım elini durdurmayacaktır. Kıskançlıkla yaklaşıyorlar."

- Sordum: Hep AKP'yi eleştiriyorsunuz ama tek başına iktidar değil ki MHP ile koalisyon halindeler. Ekonomik krizde MHP ve Devlet Bahçeli'nin katkısı yok mu?

Paçacı: "Sayın Bahçeli, 'Türkiye'nin bekası' diye destek verdi AKP'ye ama görüldü ki Türkiye'ye beka sorununu AKP ve MHP getirdi. Sayın Kuşoğlu'nun dediği gibi ekonomik kriz siyasi taviz getirecek ki asıl beka sorunu da bu olacaktır."

Kuşoğlu: "Elbette Sayın Bahçeli'nin kayıtsız şartsız desteği AKP ile ortak sorumluluk taşımalarındandır. Yaşanan iç ve dış sıkıntıların sorumlusu AKP'dir, MHP'dir, Sayın Erdoğan'dır, Sayın Bahçeli'dir."

***

Değerli okurlarım,

"AKP'nin siyasi karantinaya aldığı MHP ne zaman siyasi karantinadan çıkacak?"

Birçok okurum bu soruyu yöneltiyorlar. MHP Milletvekili Cemal Enginyurt, sosyal medya hesabından öyle paylaşımlar yapıyor ki AKP'liler sanırım hop oturup hop kalkıyorlardır. İşte iki örnek:

Enginyurt: "Ordu ilinde kapalı olan işletmelere, meskenlere, bugün itibariyle evde kalınması yönünde tavsiyeler varken, tüm saha çalışanlarını Ordu'da ihbarname dağıtma da kullanıyor ve erteleme yok, faturanızı ödeyin diye tehdit ediyor. AKSA'ya dur deyin…"

Enginyurt: "Esnaf, 5-10 bin lira kredi almak için mücadele veriyor. Hiç olmazsa şu dar zamanı atlatırım diye umut ediyor. Bankaların muktedir, güçlü müdürleri 1 kefil getir diyor. BDDK ne işe yararsın? 6 ay kullanılacak kredi için, esnaf kefil mi arasın. Verecekseniz verin, Esnafa zulüm ediyorsunuz…"

Tabi Enginyurt'u anlıyorum. Berat Albayrak'a değil de BDDK'ye çağrı yapıyor ki AKP ile MHP arasından bir krize neden olmasın…

Bence "Esnafa zulüm ediyorsunuz…" lafının muhatabı AKP hükümetidir