MHP'den ihraç olur Ülkücülükten olmaz

Partilerde olmayan demokrasi Türkiye'de olur mu?

Olmaz.

Partilerde olan lider diktatörlüğü Türkiye'de olur mu?

"Evet" derseniz olur.

Anlatayım.

MHP'de delegeler yeterli yasal sayıya ulaştılar, tüzüğü değiştirdiler, Genel Başkan seçimli Kurultay kararı Genel Merkez tarafından verildi ama sihirli bir el MHP'deki bu demokratik gelişmeye "dur" dedi.

Genel Merkez 10 Temmuz'da yapmayı ilan ettiği Kurultay'ı iptal etti.

Delegeler demokratik haklarını kullandılar ve genel başkanı değiştirmek istediler.

Ama engellendiler.

Demokratik hakları ellerinden alındı.

Devlet Bahçeli Genel Başkan olarak kaldı ama meşruiyetini kaybetti.

"Vay efendim karşımda aday oldunuz" diyerek kendisine muhalif olanları MHP'den ihraç etti.

Ve bir vefa borcu ödeyerek koltuğunu koruması için verilen desteğe karşılık AKP'ye Anayasa Paketi içinde Başkanlık hediyesi sundu altın tepsi içinde.

Ülkücü camiaya ayağa kalktı.

Sesini çıkarak her MHP'li ihraç edilirken, her teşkilat feshedildi.

Ve devam da ediliyor.

Peki, ülkücüleri MHP'den ihraç edersiniz de onların ülkücülüğünü, milliyetçiliğini ellerinden alabilir misiniz?

Asla yüreklerinden sökemezsiniz.

Şimdi onlar Türkiye Cumhuriyeti'nin birer ferdi olarak "Türk Milliyetçileri Hayır Diyor" kampanyaları yapıyorlar yurdun dört bir köşesinde.

Görülüyor ki Türk ülkücüleri onları bağırlarına basıyorlar ve hep birlikte, "Bahçeli'ye de Başkanlığa da Hayır" diyorlar.

"Vay sen misin 'hayır' kampanyaları başlatan?"

Ve başlatıyorlar saldırılar ile engellemeler yapmaya.

Ama onlar ülkücülerin bozkurtları.

Yılmıyorlar, korkmuyorlar ve hayır kampanyalarını sürdürüyorlar.

İşte şimdi gerçekler daha net şekilde görülüyor.

MHP Genel Merkez yönetimi AKP ile elele yürürken, ülkücü taban arkalarında yok.

Çünkü onlar Başbuğ Alpaslan Türkeş'in gerçek askerleri.

Çünkü onlar parlamenter demokratik rejimin kurucu babası olan Mustafa Kemal'in askerleri.

MHP'den ihraç olabilirler ama onları ülkücülükten, milliyetçilikten ihraç etmeye ne Devlet'in ne Devlet Bahçeli'nin gücü yetmez.

12 Eylül askeri darbesi ve Kenan Evren'in işkenceleri ve idamları onları inandıkları davadan döndüremedi ki bugünün baskıları ve ihraçları döndürsün.

Yazarın Diğer Yazıları