MHP'de Oktay Vural depremi. Cumhur İttifakı’nı eleştirmişti. Ankara kulisleri bu iddiayla çalkalanıyor

MHP'de Oktay Vural depremi. Cumhur İttifakı’nı eleştirmişti. Ankara kulisleri bu iddiayla çalkalanıyor
Eski MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, partisinin de bulunduğu Cumhur İttifakı’nı eleştirmişti. Açıklamaları sonrası MHP kulislerinin hareketlendiği iddia edildi.

Eski Ulaştırma Bakanı ve eski MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, konuk olduğu TV programında, Türkiye’deki ekonomi yönetimini ve siyaset iklimini eleştirmişti. Vural, sözlerinde “Yenilenmemiz gerek” demişti.

MHP KULİSLERİ HAREKETLENDİ

Vural’ın sözleri MHP’de de tartışmaları beraberinde getirdi.

Cumhuriyet''ten Selda Güneysu''nun haberine göre Kulislerde, “parti politikasına aykırı açıklama ve beyanlarda bulunduğu” gerekçesiyle, halen MHP’nin üyesi olan ancak aktif görevde bulunmayan Oktay’ın “Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilebileceği” konuşuluyor.

"İYİ PARTİYE GEÇMEK İSTEDİĞİ YÖNÜNDE"

Oktay Vural ile ilgili henüz bir disiplin sürecinin başlatılmadığı bilgisini paylaşan parti yönetimi şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Sayın Vural’ın yaptığı açıklamalar, kendi görüşüdür. Parti olarak, ‘Vural bunları söylemiş, hakkında hemen bir disiplin işlemi başlatalım’ gibi bir tavırdan yana olmayız. Bir üyenin merkez disiplin kuruluna sevki için parti politikalarına aykırı hareket ve beyanlarda bulunması ve bunun devamlılığı gerekli tüzük kurallarımıza göre. Ancak elbette ki Vural ile ilgili süreci takip ederiz. Ayrıca partimize Vural’ın ‘ İYİ Parti’ye geçmek istediği’ yönünde bilgiler de geliyor. Sürece göre değerlendirme yapılır. Bekleyip göreceğiz.”

Eski Ulaştırma Bakanı ve eski MHP Milletvekili Oktay Vural, KRT ekranlarında Semra Topçu’nun sunduğu Hafta’nın Panoraması programının konuk olmuştu. Vural konuşmasında şöyle demişti:

“MERKEZ BANKASI ENFLASYONLA MÜCADELEYİ GERİ PLANA ATIP DURGUNLUKLA MÜCADELEYİ ÖNE ALDI”

“Merkez Bankası’na kanunla verilen bir görev var, fiyat istikrarını korumak. Yani enflasyonla mücadele etmek. Ama açıklama metninde bu faiz karanının enflasyonu nasıl etkileyeceğine ilişkin bir kelime yok. Merkez Bankası enflasyonla mücadeleyi geri plana atıp durgunlukla mücadeleyi öne aldı. Oysa enflasyon bir numaralı halk düşmanıdır. Vatandaştan alıp başkalarına aktarma vesilesidir. Öyle kar oranları var ki, bankaların kârı beş kat artmış. Dar gelirli, orta kesim ve az gelirliler hem vergi hem de kârlar yoluyla bütün varlıklarını kaybeder noktaya gelmiş. Vatandaşın emeği, değeri ucuzluyor. Bunun tek amacı var, şirketler kesimine daha ucuz kredi vermek. Enflasyonla mücadele programı değil bu ekonomik model. Dar gelirliyi daha da sıkıntıya sokacak bir süreçteyiz.

“ŞİMDİ ZENGİNLERİN YÜKÜ ORTA HALLİLERE YÜKLENMİŞ VAZİYETTE, ORTA SINIF DA ÇÖKÜK VAZİYETTE”

Vatandaştan alınan vergilerin bankada parası olanlara aktarılma mekanizması adil bir finansman modeli değil, demokratik değil. Bu kalıcı değil, günübirlik politika… Türk ekonomisinde kısa vadeli politikalarla değil, orta uzun vadeli politikalarla fiyat istikrarı sağlayabilirsiniz. Şimdi zenginlerin yükü orta hallilere yüklenmiş vaziyette, orta sınıf da çökük vaziyette. Bu sürdürülebilir bir ekonomik model değil. Bizim orta kesimi güçlendirecek politikalara ihtiyacımız var. Bence bu politik ekonominin değişmesi lazım, vatandaşı yardıma muhtaç halden çıkarmak, orta gelirliyi desteklemek gerekiyor. Türkiye’nin geleceği orta direğin güçlenmesine bağlı.

“PARLAMENTODA MİLLETVEKİLLERİ GÜÇLÜ DEĞİL, HALKIN PARLAMENTOYA ETKİSİ YETERİNCE YOK”

Güçlü bir parlamento hesap sorabilmeli, denetim yapabilmeli ki doğru kararlar alınabilsin. Üstelik parlamento bürokrasiye de mahkum olmamalı, kendi bilgi kaynaklarına dayalı olmalı ki politika oluşturup, denge sağlamalı. 100. yıla geliyoruz, kurumlarımızı yenilemeliyiz. Parlamentoya halkın katılımı var mı? Parlamentoda milletvekilleri güçlü değil, halkın parlamentoya etkisi yeterince yok. Karar alma süreçlerini yeniden gözden geçirmemiz gerekir. Süreçlerin içinde halkın olmadığı bir yapıda milli egemenliği güçlendiremeyiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve parlamenter sistem, bu eksende bir kutuplaşma. Türkiye geleceğine meşruiyet sıkıntılarıyla gitmemesi lazım. Herkesin hep birlikte kararlar aldığı meşru bir yönetim sistemi, gönül ister ki bütün siyasi partiler bir araya gelsin. Cumhur ittifakı ortakları da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi reforma tabii tutulmalı diye söyledi. Cumhurbaşkanlığında politika kurulları var, onlar strateji belirleyecek bakanlıklar uygulayacak. Güçler ayrılığı, denge denetim bunlar önemli. Ama istirham ediyorum, bu güçler nasıl çalışıyor, kararları nasıl alınıyor? Karanlıkta bir siyaset ancak suçlam

Partide aktif bir görevim yok. Bu düşüncelerimi zaten daha önce kamuoyuyla paylaştım. Bakın, yenilenmemiz gerekir, böyle devam edemeyiz. Bunu samimiyetle söylüyorum.

İlgili Haberler