MHP'li Usta: 'Ülkücüyüm' diyen yeni Anayasaya karşı çıkmaz

MHP'li Usta: 'Ülkücüyüm' diyen yeni Anayasaya karşı çıkmaz
Partisinin 2015 seçim beyannamesini unutan MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, "MHP'liyim, ülkücüyüm diyen birisinin, halk yeni anayasaya karşı çıkması mümkün değildir" dedi.

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, partisinin Çubuk İlçe Başkanlığınca düzenlenen "Devlet için, millet için, Cumhuriyet ve Türklüğün bekası için 'evet' diyoruz" toplantısında yaptığı konuşmada referandum sürecini değerlendirdi.

MHP'li Usta, 16 Nisan'da oylanacak Anayasayı istemeyenlerin Ülkücü olamayacağını iddia etti.

İşte o açıklamalar:

VAKİT UZLAŞMA VAKTİDİR

"Vakit 'Sen şunu yaptın, ben bunu yaptım'ın konuşulacağı vakit değil. Vakit uzlaşma ve mutabakat vaktidir. Çağrımızın altındaki temel neden budur. MHP'nin felsefesi önce ülkem ve milletimdir. Dolayısıyla MHP'nin geleneğinde ülke meselelerine seyirci kalmak yok, inisiyatif alıyor. İşte burada da biz yine bir inisiyatif almış durumdayız. Ben MHP'liyim, ülkücüyüm diyen birisinin bu anayasaya değişikliğine karşı çıkması mümkün değildir."

2015 SEÇİM BEYANNAMESİNDE BAŞKANLIĞA KARŞI ÇIKILMIŞTI

Milliyetçi Hareket Partisi, 2015 yılında yapılan genel seçimlerde, seçim beyannamesinde Başkanlık sistemine karşı olduğunu açıklamıştı.

İşte seçim beyannamesindeki o kısım:

"Türkçe’den başka dillerde “anadil” olarak eğitim yapılmasına, Türkiye’nin idari yapısının değiştirilerek yerel yönetimlerin mahalli Parlamento olarak çalışacağı özerk bölgeler sisteminin hayata geçirilmesine, zemin hazırlayacak anayasa değişikliği yahut yeni bir anayasa yapılmasını hiçbir şekilde tartışma konusu yapmayacak ve karşı duracaktır.

Bu doğrultuda Cumhuriyetin temel niteliklerinin, devletin kuruluş esaslarının düzenlendiği Anayasa’nın ilk dört maddesi ilelebet korunacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter milli devlet yapısını esas alan parlamenter sistemi, demokratik siyasi sistemin sürdürülebilmesi bakımından gerekli görüyor ve Türk milletine en uygun yönetim şekli olarak değerlendiriyoruz. Sistemin işleyişinden kaynaklanan sorunların yine parlamenter sistem içinde çözülmesini mümkün görüyoruz. Bu sebeple iktidarın kişiselleşmesi suretiyle temel hak ve özgürlükler bakımından tehlikeli bir otoriterleşmenin önünü açabilecek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuruluş esaslarından kopararak devleti ve milleti farklı siyasi ve idari yapılanmalara götürecek altyapı oluşturmayı hedef alan, başta Başkanlık olmak üzere yarı başkanlık ve benzeri sistemleri uygun bulmuyoruz.

Anayasa ihtiyacını toplumsal gereklilikler yerine devleti ve milleti parçalanmaya götürecek bir sistem değişikliğine endeksleyen siyasi yaklaşımı reddediyoruz."

İlgili Haberler