Adına af mı, yoksa infaz yasası mı deneceğine karar verilemeyen teklif kamuoyunda yeterli desteği bulamadı. Bire bir konuştuklarımız "kesinlikle böyle bir uygulamaya karşı olduklarını" söylüyorlar.

Medyaya bakıyorsunuz, aynı hava. Bir-iki partili kalem dışında muhalefet edenler ağırlıkta. Ekran tartışmalarında da aynı havayı gözlemliyorsunuz. Ezici çoğunluk, destek vermekten yana değil.

Çoklu katılımlarda, MHP sözcüleri bile teklifi yeterince savunamıyorlar. Sadece TGRT'deki bir programda yollanan mesajların toplamında "savunanlar fazla idi". Belli ki cezaevinde yakınları olanlar organize bir kampanya sürdürmüşlerdi. Öbür kanallarda böyle bir dayanışmaya rastlamadık.

Neden?

Meclis'e getirilen metne bakıyoruz. Genel Kurul'dan geçmesi çok zor. Erdoğan'ın da dediği gibi "Ferde karşı işlenen suçların, Devlet tarafından affedilmesi mümkün değil". Bu görüş İslam Hukuku'nda aynen mevcut. Soyguncular, gaspçılar ve benzer suçu işleyenleri serbest bırakmaya hangi vicdan onay verir?

Dün trafik kazası yaparak üç kişinin ölümüne sebep olanı bugün nasıl azat edeceksiniz? Şimdi çıkıp "aldığı cezanın beş yılını siliyoruz" demek onları kurtarır mı?

Gizli koalisyonun ana unsuru AK Parti sözcülerinin hâline iyi bakın. Korkudan demeç veremiyorlar. Israrlı sorular karşısında geldikleri nokta hep; "Reis bilir." Bu tavırlarından da anlıyoruz ki, Reis de böylesi bir "infaz yasası değişikliği" için evet diyemiyor.

Bu konu, mahalli seçimlerde ittifaktan çok daha önemli hâle geldi. Zaten, "ortak başkan adayı" ya da "birbirlerine örtülü destek" olasılığı çoktan yattı.

Erdoğan'ın, Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın odasındaki görüşmeyi sadece "kırgınlık yaratmamak" için yaptığını herkes anladı. Yine sözde "seçim ittifakı" amaçlı denilen ana buluşmadan da ne iş birliği ne de afta mutabakat çıkacaktır.

Emeklilik bekleyenler

Gelinen bu ortamda Devlet Bahçeli'nin yapacağı iki şey var. SGK'ya, -Sosyal Güvenlik Kurumu- prim ödeme sürelerini dolduran, eski statüye göre çoktan maaş bağlanması gerekenlere öncelik sağlanmalıdır. Bu konuyu halledecek teklif MHP'ye puan kazandıracaktır. TBMM'den bu konuda kesinlikle onay çıkar. "SGK batıyor", "bütçe bu yükü kaldıramaz" diyenlerin sayısı bir elin parmaklarını bile geçmez.

Hayvan sevenler

Bahçeli'ye bir öneride daha bulunmak istiyorum; "İki arkadaşımız hayvanları koruma yasasını hazırladı. Meclis açılır açılmaz beklenen teklifi vereceğiz." sözünü ne çabuk unuttu. Bakmayın siz ruh hastası hayvan düşmanlarına. Türk halkının tamamına yakını hayvan severdir -Bugün Dünya Hayvanlar Günü-. En fazla da köpeklerden hoşlanırlar. Şöyle bir çevrenizi tarayın. Örgütlüler bir yana kendiliğinden organize olan milyonlarca insanı göreceksiniz.

MHP ve Devlet Bahçeli'nin teklifler arasında "sıralama hatası" yaptığı kesin. Hayvanlara mezalimi caydırıcı düzenlemenin bir an önce devreye sokulması, büyük sempati toplayacaktır.

***

Biri kayboldu

Deniz Zeyrek'i Siyasi İşler'de görünce şaşırmadım. Bir zamanlar Hürriyet'in Ankara temsilciliğini yapan Zeyrek'i beğenirim. Kızağa çekilmek, uzun süre ortalarda gözükmemek onu daha hırslı hâle getirmiş. Yine iyi laflar etti. Verdiği kulis bilgileri epey doluydu. NTV'deki bu programın başlangıç günlerini iyi hatırlıyorum. Okan Müderrisoğlu ve Mustafa Kartoğlu hâlâ yerlerindeler. Ortadan kaybolan tek isim Serpil Çevikcan. Ona da geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum.

Medyamızın durumu Brezilya efsanesine döndü; "Biri kaybolurken, diğeri ortaya çıkıyor".

Çekilmeyen adam

Bu defa CNNTURK'te izlediğimiz Mustafa Şen'in dili fren tutmaz hâle geldi. Karşısındakini konuşturmayanlardan. Buna tahammül mümkün değil. Hele "yasa ve anayasa tanımayan" tarzı inanılır gibi değil. Kurumla kurul arasındaki farkı bilmemesine ise pes dedim! Şen'i gerçekten izleyemez hâle geldim.

Hediye uçakla "Atatürk'e hediye edilen şaraplar" mukayesesiyle saygısızlığının zirvesine ulaştı...

DURUMUN VAZİYETİ

Tarihçiyim diyenlerin, ne CMP'ye (Sonra CKMP) yapılan ağır baskılardan, ne partinin başkanı rahmetli Osman Bölükbaşı'nın iki defa tutuklanmasından haberleri var. Bunların tek özellikleri, attı mı mangallarda kül bırakmamaları. Ayrıca çalımlarından da geçilmez!

Kırşehir'in neden ilçe yapıldığını, sonra da tekrar il mertebesine yükseldiğini de bilmezler.

...

GÜNÜN SÖZÜ

Akıllının uzun kulakları, kısa dili vardır. İsveç özlü sözü.