Millet İttifakı hesap sormayacak mı?

Çünkü 16 yıldır hayat pahalılığından limon gibi sıkılan Türk halkının büyük bir kısmı açlık sınırı altında yaşam savaşı veriyor.

Umutları tükenmişti ki erken seçim ile umutlandı.

Meral Akşener, Muharrem İnce ve Temel Karamollaoğlu bu millete hak ettiği demokrasiyi de hak ettiği insanca yaşam için gerekli ekonomik önlemleri de bir bir açıklıyor.

Milletin sorunlarının çözümü için kolları sıvadılar.

AKP ise 16 yıldır yapmadıklarını, yapamadıklarını İYİ Parti karşısına çıkınca hatırladı ve "yapacağız, edeceğiz" gibi hiç de inandırıcı olmayan vaatler veriyor.

Akşener millete hizmet açısından şimdilik şunları söyledi

"Asgari ücretin artması, vergi dışı bırakılması, öğrencilere, işsizlere maddi destek ile icralarda sürünen 4,5 milyon vatandaşın borçlarının devlet tarafından üstlenmesi gibi birçok ekonomik projemiz var."

Bu tablo vatandaşı doğrudan ilgilendiriyor, umut veriyor ve desteklemesini sağlıyor.

Demokrasilerde yanlış yapanların hesaplarını millet sandıkta görür.

Tek bir fabrika açamayan, açtığı fabrikalar ise çalışmayan AKP hükümeti 16 yıl boyunca betona, asfalta, ranta rantçılara yatırım yaptı.

İşsizlik patladı, ithalat patladı, dış ticaret açığı tavan yaptı.

Kuru fasulye ve samanı bile ithal eden bir ülke olursanız ekonominiz AKP döneminde olduğu gibi dibe vurur çöker.

Millet de sandıkta defteri dürer.

Gelelim hesap sorma işine.

*             Yargı kararı ile doğruluğu ispatlanan Man Adası belgelerinin hesabını sormayacak mı?

*             Zarrab dosyası Amerika'da itirafçı olmasından sonra kapandı ama Türkiye'de dağıttığı milyonlarca dolar rüşvetin hesabı yargıda sorulmayacak mı?

*             4 bakanın, AKP'li milletvekillerinin oylarıyla Meclis tarafından yargılanmaktan kaçırılması unutulup yargılanmaları sağlanmayacak mı?

*             FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarması için Cumhuriyet Savcıları harekete geçmeyecek mi?

*             15 Temmuz'un, MİT'in uyarısına rağmen neden önlemler alınmadığı araştırılmayacak mı?

*             Vakıfların faaliyetleri, vakıflara yapılan bağışlar ve devredilen mal, mülkün hesabı sorulmayacak mı?

*             Rusya Federasyonunun uçağının düşürülmesi sonucunda Türk turizminin milyarlarca dolar kaybetmesinin hesabı sorulmayacak mı?

*             Saray başta lüks harcamaların, örtülü ödenek harcamalarının, devlet bütçesinden savrulan paraların muhasebesi yapılmayacak mı?

*             Kozmik odaya girilmesine devletin en gizli plan ve bilgilerinin FETÖ vasıtası ile yabancı devletlerin eline geçmesine izin verilmesinin sorgulanması yapılmayacak mı?

*             Yıllarca tutuklu kalan Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Oda TV, Şike gibi kumpas davalarının mağdurlarının hakları aranmayacak mı?

*             Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 yıllık üniversite diplomasının olup olmadığı devlet arşivlerinden ortaya çıkarılmayacak mı?

*             Kripto FETÖ'cülerin deşifre edilmeleri sağlanmayacak mı?

*             FETÖ mağdurlarının durumları araştırılmayacak mı?

*             FETÖ ile mücadelede AKP tarafından milat ilan edilen 17-25 Aralık öncesinde FETÖ'ye yardım ve yataklık edenlerin siyasi sorumlulukları da hukuki sorumlulukları da incelenmeyecek mi?

*             Devlet bankalarından verilen kredilerle satın alınıp yandaş yapılan medyanın mali, hukuki ve idari yapısı araştırılmayacak mı?

*             TRT ve devletin diğer medya kuruluşlarının yanlı ve tek taraflı yayınları ile icraatlarının hesabı sorulmayacak mı?

Değerli okurlarım, bu yazdıklarım daha bir kısmı, ancak şunu vurgulamam gerekir ki Türkiye artık yapanın yanına kâr kaldığı bir ülke olmaktan çıkartılmalıdır.

Ve göreceksiniz ki millete, devlete yapılan yanlışların hesabı hukuki olarak bağımsız yargı tarafından tek tek sorulacaktır.

Millet İttifakı 1-100 günlük acil ve sonrası için de kalıcı muhteşem projelerle vatandaşın karşısına çıktı.

Elbette ilk ve ana hedef milletin ekonomik ve hukuki sorunlarını çözecek her türlü önlemi almaktır.

16 yılda çökertilen ekonominin ve yerinden oynayan taşların yerine oturtulması olmazsa olmaz önceliktir.

Ancak AKP hükümetlerinin 16 yıldır yaptıkları yanlışları yanlarına kâr bırakmamak da lazımdır.

Hâlâ AKP iktidarından medet uman, seçimleri kazanacağını düşünen yandaş medya 24 Haziran sonrası Millet İttifakı partilerinin liderlerinin geleceğini sorgulamaktadır.

Hiç unutmasınlar ki 24 Haziran sonrası asıl deprem seçimleri kaybedecek AKP ve yancısı MHP'de yaşanacaktır.

Görüldü ki AKP ve MHP'nin ittifak tuzağı yüzde yüz aleyhlerine döndü.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin oluşturduğu harika birliktelik Türkiye'nin siyasi mozaiğinin yüzde yüzünü kucaklıyor. Millete umut veriyor.

AKP ve iltihakçısı MHP gibi bir menfaat ittifakı ise her geçen gün çöküyor. AKP ve MHP milletvekilleri de teşkilatları da isyan ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları