Milli bir direnç merkezi var mı?

AKP’nin TESEV-Soros bağlantılı uzmanların da yer aldığı bir ekibe hazırlattığı Anayasa taslağında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinin ortadan kaldırılması esas alınıyor? Devletin dili ibaresi, resmi dile dönüştürülmek isteniyor? Devletin temel amaç ve görevleri arasından  “Türk Milleti’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak”  çıkarılıyor? Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunması amacıyla sınırlandırılabileceği ilkesi kaldırılıyor?
Özetle, Sevr Antlaşması ile dayatılan hükümler, bugün Türk Anayasası haline getirilmek isteniyor!
AKP, rejim suçu işlendiği için taslağı sahiplenemiyor ama basına parça parça sızdırarak tepki ölçmeye çalışıyor.
Tepkilere göre tavır belirleyecekler, taslağa sahip çıkacak veya çıkmayacaklar!
İşte biz bu sebeple diyoruz ki, devletin kuruluş felsefesini savunmak sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil, bütün Türk Milleti’nin görevidir.

* * *

Peki Türk Milleti, Cumhuriyetin kuruluş felsefesini hangi teşkilatlanma ile savunacak?
Devletin Cumhuriyet Savcıları var ama yetmiyor!
Bu soruyu cevaplandırmak için Cumhuriyetin kuruluş felsefesine saldıranların hangi teşkilatlanma ile saldırdığına bakalım!
Siyasi partiler ve sözde sivil toplum kuruluşları ile ve Muaviye ordusunun mızraklarının ucuna Kur’an sayfalarını takarak Hz. Ali ordusuna saldırması gibi saldırıyorlar! Demek ki saldırıyı karşılaması gereken siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıdır!
Cumhuriyetin kuruluş felsefesini savunması gereken siyasi partiler ne durumdadır?
MHP ve BBP, AKP’ye eklemlenmiştir! DYP adını değiştirmiş ve darmadağınık olmuştur. ANAP seçilme bile girememiştir.
Direnen bir tek CHP var! Sorosçu bir ekip, orayı da düşürmeye çalışıyor! Deniz Baykal ve Onur Öymen gibi birkaç kişi dışında, CHP geleneğinden gelen insanlar meseleyi tam anlamıyla kavramış değildir. Öyle ki hâlâ savunmayı yanlış kavramlarla yapıyorlar.
Peki ya siyasal milliyetçilerin oluşturduğu sivil toplum kuruluşları! Büyük kısmı MHP’nin etkisi altındadır. Sloganda  “önce ülkem”  diyenler, icraata sıra gelince  “önce partim”  noktasında  takılıp kalıyorlar! Zaten bir kısmının zihni, cemaat yönlendirmesiyle karmakarışıktır.
Saldıranların dış destekleri var! ABD ve AB, Atatürk’ü ve ilkelerini Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinden çekmek istiyor. Bu çerçevede, CIA’nın yan kuruluşları olan Açık Toplum Enstitüsü gibi kuruluşlar, Türkiye’de örümcek ağı gibi örgütlenmiş durumdadır. TESEV, Soros’un emrindedir. Soros parasıyla azınlık raporu gibi belgeler hazırlıyorlar!
Türk Milleti’nin bütün savunma mekanizmaları, direnç merkezleri adeta felç edilmiştir.
Savunma mekanizması milliyetçi partilerdir, milliyetçi sivil toplum kuruluşlarıdır! Fakat öncelikle ele geçirilen veya etkisiz kılınan da onlardır!
Demek ki mevcut siyasi yapılanmalar ve sivil toplum kuruluşları ile Türkiye düze çıkamaz!

* * *


Dün Azerbaycan’da çıkan Yeniçağ gazetesinin sahibi, Türkiye’de ilahiyat öğrenimi almış Agil Alesger adlı bir genç geldi. Bakü’de, benimle görüşmesini tavsiye etmişler. Ayrılırken,  “Burada hangi sivil toplum kuruluşları ile görüşmemde fayda var?”  diye sordu! Birkaç isim söyledim ama içim cız etti!
Türkiye’nin güçlü bir milli direnç merkezi var mı dostlar?
Yoksa; bir an önce bunu oluşturmak gerekir!

Yazarın Diğer Yazıları