DENİZ BAYKAL: Erivan’a giden Gül niçin konuşmuyor? Perde arkasındaki gerçekleri açıklayın
Milletin dikkatinden kaçmaz. Sınırımızı bile kabul etmeyen Ermenilerle ne görüştüğünüzü çıkın ve kamuoyuna anlatın!
CHP lideri Deniz Baykal, AKP’nin Ermeni politikasına isyan etti: Bu durum, Türkiye’ye hiç yakışmıyor. Ermenistan işgalden vazgeçecekse açıklasın. Yoksa açıkça vazgeçilsin... Nerede bu hükümetin Dışişleri Bakanı, bakanlığı? Bunlar bugünler için değil mi?
Siz kardeşimize nasıl bakıyorsunuz!
Dost ve kardeş Azerbaycan’a AKP yaklaşımını da eleştiren Baykal, “Haydi tüm ilişkileri bir yana bırakın. Kafkasların en büyük ülkesi, Türk dünyasına açılan kapı... Türkiye ile konumu açısından olağanüstü önemli. Azerbaycan’a sahip çıkmalıyız” dedi.
DEVLET BAHÇELİ: Soykırım iftirası ve toprak iddiası bitecek, Karabağ işgali sona erecek.Ermeniler, temelsiz iddia ve iftiralarından vazgeçmediği sürece onlara sınırı açmaya
hiç kimsenin gücü yetmez!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP’nin adım adım sürdürdüğü Ermeniyle yakınlaşma politikasına sert tepki gösterdi. Grup toplantısında iktidara yüklenen Bahçeli, “Dış politikaya ve diplomasiye maalesef tam bir boyun eğmişlik hali hâkim olmuştur” dedi.
“Türkiye’nin onuru zedeleniyor”
AKP’nin verdiği taahhütlerin, imzaladığı belgelerin ve onayladığı dayatmaların Türkiye’nin onurunu zedelediğini belirten Bahçeli, “AKP, yersiz iddialarını sürdüren Ermenistan’a ecdadımızın yargılanması konusunda ümit ve cesaret verdi” diye konuştu.
Kimsenin gücü yetmez
İktidarın Ermeni sınırı girişimini eleştiren Bahçeli, “Soykırım iddialarından vazgeçilmedikçe, Karabağ iade edilmedikçe ve Türkiye üzerindeki toprak taleplerinden dönülmedikçe sınır açılamaz” dedi
Haber : Macit SOYDAN
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Ermenistan sınır kapısı ile ilgili gerilen Azerbaycan-Türkiye ilişkilerine değindi. Bahçeli, AKP Hükümetince verilen taahhütlerin, dayatmaların sonucunda Türkiye’nin onurunun zedelendiğini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın ruh halini kendi ağzından tam anlamıyla yansıtan “kuzu kuzu yaptırırlar” anlayışıyla taviz üstüne tavizler verdiğini kaydeden Bahçeli, “Tam bir boyun eğmişlik hali maalesef diplomasiye ve dış politikaya hâkim olmuştur” dedi.
Soykırım iddiaları
Her uluslararası ilişkide bir dayatma unsuru ve ilişkilerin devamında bir ön şart haline gelen Ermeni meselesinin giderek içinden çıkılmaz bir hale geldiğini ifade eden Bahçeli, “Türkiye, sözde Ermeni soykırım iddialarını ve pazarlıklarını, parlamentolarda son dakikaya kadar kabul etme-etmeme kâbusları arasında ağır şantajlara maruz kalarak taviz vermeye mecbur bırakılmaktadır” dedi. Bahçeli, “Türkiye’ye yönelik sözde soykırım iddialarını ve toprak taleplerini tırmandırarak sürdüren Ermenistan’a, sınır kapılarını açmayı dile getiren ve bu ülke ile diplomatik temasa kalkışan AKP, ecdadımızın yargılanması konusunda da ümit ve cesaret vermiştir” suçlamasında bulundu. Bahçeli, Azerbaycan üzerinde bazı sinsi oyunların oynandığını iddia ederek şöyle dedi:
İnandırıcılığı yok
“Türk milletini sözde ikna etmek, gerçekte aldatmak ve Azerbaycanlı kardeşlerimizi oyalamak üzerine bir sinsi oyun da sahneye konulmuştur. Başbakan Erdoğan’ın kamuoyu tepkisi üzerine çark ederek sözde açılımın ’ancak Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki mutabakatla’yapılacağını açıklamış olmasının bu açıdan inandırıcılığı yoktur. Konuya ilişkin olarak dile getirdiğimiz tepkiler üzerine ’muhalefet ne derse desin, biz bildiğimizi yaparız, hiçbir zaman çözümsüzlüğü çözüm olarak görmeyiz’ diyen Başbakan’ın, teslimiyeti inatla sürdürmeye kararlı olduğu görülmektedir. Üstelik bu konuda, gerçekleri dile getiren muhalefeti ’çok çirkin bir iftira kampanyası yürütmekle’suçlamaya kalkışması da Sayın Başbakanı hiçbir zaman aklayamayacak ve bu ağır vebalden kurtulmasını sağlamayacaktır.”
Millet uyanık olsun
Bahçeli, son günlerde Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gerilmesine neden olan Ermeni Sınır kapısı ile ilgili de sert eleştirilerde bulunarak şunları kaydetti: “Bilinmelidir ki, soykırım yalanına dayalı iddialarından vaz geçilmedikçe, işgal altında tutulan Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan’a iade edilmedikçe ve Türkiye üzerindeki toprak taleplerinden dönülmedikçe Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı açmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Yeter ki Türk milleti uyanık ve kararlı olsun”
Adalet siyasete alet ediliyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, toplantıda Ümraniye operasyonlarına da değindi. Bahçeli 12. dalga kapsamında gözaltına alınan akademisyenlerle ilgili, “Soruşturma ve yargılama safhalarının parça parça sürdürüldüğü tefrikaya (arkası yarın) dönen hukuki süreçler, kamuoyunda sürekli tartışılan bir huzursuzluk kaynağı haline gelmiştir” ifadelerini kullandı. Hukukun siyasi amaçlara alet edildiğini vurgulayan Bahçeli, adaletin siyasi iktidar tarafından korku baskı ve yıldırma silahı olarak kullanıldığına dair endişelerin toplumda giderek yaygınlaştığını söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’teki grup toplantısında hükümetin dış politikasını sert ifadelerle eleştirdi.
İşgal meşrulaşır uyarısı
Baykal: Azerbaycan’ın meşru haklarının elinden alınmasına yönelik politikanın uygulanmasında, niye Türkiye’yi alet olarak kullanmaya kalkışıyorsunuz?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’nin Ermenistan sınırını açması halinde Ermenistan’ın Azerbaycan’ı işgalinin rahatça devam edeceğini, meşruiyet kazanacağını belirterek, “Azerbaycan’ın meşru haklarının elinden alınmasına yönelik politikanın uygulanmasında, niye Türkiye’yi alet olarak kullanmaya kalkışıyorsunuz? Türkiye’yi yönetenler bunu içine nasıl sindiriyor?” dedi. Baykal, partisinin TBMM grubundaki konuşmasında, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan ilişkilerini değerlendirdi. Baykal, Ermenistan sınır kapısının açılmasına yönelik tartışmalara değinen ve Türkiye’nin bu konuda ne yapacağına yönelik belirsizlik bulunduğunu belirten Baykal, “Bu belirsizliğin arkasında ne var? Niye belirsizlik bulutunun arkasında saklanıyoruz? Dışişleri Bakanı nerede? ’Maç yapacağım’diye Erivan’a giden Cumhurbaşkanı nerede? Ağzını niye açmıyor bu konuda?” diye konuştu.
Gizli diplomasi olmaz
Baykal, bu konuda ciddi bir açıklama yapılmadığını ifade ederek, “Perde arkasında bazı sözler verdik, bazı umutlar yarattık, bekleyişler oluşturduk” denildiğini söyledi. Sorunu çözmeye değil, yaşanan krizin, sıkıntının geçiştirilmeye, durumun idare edilmeye çalışıldığını savunan Baykal, “Böyle konularda gizli diplomasi, perde arkasında pazarlıklar olmaz. Belli aşamaya kadar belki olur ama birisi çıkıp kamuoyuna açıkça gelinen noktayı söylemeli. Türkiye ve Azerbaycan’da milyonlarca insan, bu konuda ne yapılacağını öğrenme ihtiyacında” dedi. Ermenistan’ın, Türkiye’yi 1915’te “soykırım” yapmakla itham ettiğini, çeşitli ülke parlamentolarında bu yönde karar çıkartarak, Türkiye’yi sıkıştırdığını anımsatan Baykal, Türkiye’nin bu konuda bütün arşivleri açmaya hazır olduğunu söyledi. Baykal, şöyle devam etti: “1915 nere, 2009 nere? 100 yıl oluyor, 100 yıl önce yaşandığı iddia edilen olaylar nedeniyle 100 yıl sonraki bir ülkenin siyasetine ambargo konulmak istenmesi, sürekli taviz alınması için bu konunun kullanılması, hiçbir geçerlilik, ciddiyet taşımaz. Bunu yapanlar giderek daha gülünç hale geliyor. ’100 yıl önce öyle olmuş, böyle bitmiş’Geç bunları geç, hepsi tarihin içinde.”
En önemli sorun Karabağ
Deniz Baykal, Ermenistan’ın 1992’de Azerbaycan’a yönelik işgal hareketi yürüterek, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal etmesinin, önemli bir sorun olduğuna işaret etti. Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarını işgal ettiğine yönelik uluslararası kurumların kararları bulunduğuna dikkati çeken Baykal, Ermenistan’ın bu topraklardan çıkmasının uluslararası hukuki bir gerçek olduğunu vurguladı. ” dedi.
“Hukuki değil siyasi dava”
Deniz Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada Ümraniye davası ve soruşturmasının siyasi olduğunu söyledi. CHP’nin iddiaların ilk ortaya atıldığı günde yaptığı teşhisin doğru olduğuna dikkati çeken Baykal şöyle konuştu: “Bu davanın hukuki değil siyasi olduğu ortaya çıktı. Güvenle söylemiştik. Pek çok kişi bunu yadırgamıştı. Nedir bu örgüt? Genelkurmay’a soruyorlar ’biliyor musun?’diye ” Ben böyle bir şey duymadım “ diyor. Milli Güvenlik Kurulu’na soruyorlar ” Benim haberim yok “ diyor. Askerin haberi yok, sivilin haberi yok. Hiçbir istihbarat kuruluşunun haberi yok. iddianameden öğreniyoruz ki 60’dan bu yana etkin bir örgütmüş. Bu örgüt AKP’ye karşı mı kurulmuş? Evet.. Ama iddiaya bakıyoruz bunlar daha AKP ortada yokken bile var. Bir sürü yanlış işi buraya bağlıyorlar. Bu ciddi, güvenilir, hukuki bir dava izlenimini vermiyor. Bu davaya ihtiyaç olduğunu Başbakan da, Gül de söylemişti. Bu iddiaları yazılmayacak kaydıyla gazetecilere söylediler. Sonra düğmeye basıldı ve yürürlüğe geçildi.