Milli irade!

Annan Planını okumadınız. Size söylenenlere inandınız ve büyük bir coşku içinde, Rumların da evet diyeceklerine inanarak; hayır dedikleri takdirde ertesi gün Türk hükümetinin KKTC’nin tanınması için yollara çıkacağına da iman ederek yaptığınız hatanın sonunda, beş yıldır, aldatıldığınızın acısını çekmektesiniz. Yoksa ben mi yanılıyorum?
Hatırlayınız, size neler söylüyorlardı:  “Referandumda evet derseniz dünyalar sizin olacak; KKTC tanınacak ve yücelecek; tüm ekonomik sıkıntılarınız giderilecek; Türkiye’ye de hizmet etmiş olacaksınız çünkü evet derseniz Türkiye için AB kapıları ardına kadar açılacak; garantiler fiili ve etkin bir şekilde devam edecek; kurucu devlet olarak haklarınız 1960’dakinden çok daha iyi olacak; ambargolar derhal kalkacak” !
Bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Sana evet dedirtenlerin tümü aldatıldıklarını itiraf ettiler ancak baş sorumlu ABD derhal yorum getirdi ve  “madem ki Annan Planına evet dediniz; bundan sonra ayrı devlet, ayrı egemenlik isteyemezsiniz; Türkiye sizi bu çizginin altında tutmalıdır”  emrini verdi. Halen bu çizginin altında görüşmeler devam etmektedir. Bu görüşmelerde senin kan ve can vererek kurduğun devletinin adı bile geçmemektedir. ABD gürlemektedir: Türkiye mükellefiyetlerini yerine getirsin ve önerilerini Rumların kabul edebileceği şekilde yumuşatsın!
Ve Hristofyas haykırıyor: EOKA’dan ilham alıyoruz! Meşru hükümet biziz. Egemenlik bizdedir. Tek halkız. Tek devletiz. Türkiye bizi tanımak zorundadır. Tüm doğal kaynaklar bizimdir. Asker dışarı. Garantilere gerek yoktur.
Aldatılarak evet denilen bir referandumda senin oyların hâlâ senin milli iradeni mi temsil ediyor?  O günlerden sonra yapılan kamu yoklamalarında sen aldatılmışlığın da verdiği hayal kırıklığı içinde %75’e varan bir oyla  “KKTC devam edecek; garantilerden vazgeçmem; egemenliğim eşitliğimin ve bağımsızlığımın, hudutlarımın ve haklarımın temelidir”  demedin mi? Dedin. Ancak seni Annan Referandumunda kandırmış olanlar yeniden sahnededirler. Annan Planına evet dediğin için bundan ayrılamazsın, bu senin milli iradendir demeğe başladılar. Kendi çıkarları için sana okumadığın 9000 sayfalık bir planı yutturmak için milyonlarca dolar harcamış olan misyonerler yeniden harekete geçmiş bulunuyorlar. Yeniden  “aman uzlaşma”  diye kanacak mısın? Kanmayacağını  “KKTC-Egemenlik-Fiili ve etkin Garantiler”  diyen partilere oy vermekle kanıtladın. Bunu kabul etmiyorlar. Bunu  “milliyetçiler”  söylemekteymiş. Bu kendini bilmezler karşısında sesini yükseltip  “Evet, ben Atatürk milliyetçisiyim. Yurtta barış, dünyada barış diyen Atatürk’ün yolundayım. Barış istiyorum ancak Rum’un boyunduruğu altına girmeyi kabul etmiyorum. Rum garantilenmiş bir ortaklığı yıktı. Kıbrıs’ı istiyor. Vermeyeceğim. İki halk, iki devlet, eşit egemenliğe dayalı yeni bir ortaklıkta ısrar ediyorum çünkü ben kalıcı bir barış istiyorum; ABD’nin ve diğerlerinin oyununa gelmeyeceğim; devletime sahip çıkacağım, yeniden aldanmayacağım”  diyecek misin, demeyecek misin? Sesini yükseltmek zamanı şimdidir. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra ne yapsan seni esaretten kurtaramayacaktır. Milli iraden Annan Planına bağlanmıştır diyen şaşkınlara gereken cevabı şimdi vereceksin. ŞİMDİ !

Yazarın Diğer Yazıları