Mobbing farkındalığı haftası

Mobbing ile Mücadele Derneği hayatını mobbing ile mücadeleye adayan Hüseyin Gün tarafından kuruldu.

Hüseyin Gün son nefesine kadar mobbingin yani psikolojik tacizin bir insanlık suçu olduğunu anlatmaya çalıştı ve onunla mücadele etti.

Mobbing ile Mücadele Derneği, Türkiye'de mobbing ile mücadele bilincinin gelişmesi için Mobbing Farkındalığı Haftası düzenliyor. 4-10 Şubat tarihleri arasında çeşitli toplantılar ve etkinlikler gerçekleştirilecek.

4 Şubat'ta Ankara'da düzenlenecek toplantıda ben de bankacılık sektöründe mobbingi anlatacağım. TÜRK-İŞ'te yapılacak sempozyum Türkiye'de bir ilk olacak.

Mobbing Farkındalığı Haftası çok önemli. Çünkü Türkiye'de bir mobbing gerçeği var ve bu gerçeğin maalesef kimse ama isteyerek ama istemeyerek farkında değil.

Özellikle bankacılık sektörü. Yaklaşık 10 yıldır bu sektör ile ilgili yazıyorum.

Sektörde gerçekten çok ciddi bir mobbing sorunu var.

Bankacılar adına performansa dayalı hedef sistemi dedikleri ahlaksız ve acımasız sistem, sistemli bir mobbingin de uygulanmasına neden oluyor.

Sistem öyle kurulmuş ki, tıpkı piramit gibi. En tepeden başlayan psikolojik taciz alt kademelere indikçe şiddetini artırıyor.

Psikolojik tacizin merkez üssü aslında banka patronu. Yabancı kontrolündeki sektörde patron geçmiş yıllardaki ballı kârı istiyor. 2008 ile 2015 yılları arasında sektör o kadar kolay para kazandı ki, patronlar halen onu unutamadı ve bu kârlılık dönemini yine istiyorlar.

Artık yok öyle bir şey!

Ancak bunun yokluğunu maalesef yabancı patronlar kabul etmiyor. Genel müdür, patrondan psikolojik taciz görüyor. Dönüp yardımcılarına, iş kollarına baskı yapıyor. Bu baskı ile ilgili öyle duyumlarım var ki, gerçekten okumuş insan kaynaklarının böylesine ağır tacize nasıl dayandığını merak ediyorum.

Bu insanlar da dönüp bankaların küçük krallıkları olarak nitelendirilen bölge müdürlüklerine baskı yapıyor.

İşte en önemli nokta burası. Bankacıların psikolojisinin bozulduğu yer. Bölge, varlığını sürdürebilmek için şube personellerine akıl almaz baskılar yapıyor. Bir genel müdür kadar yetkili ve etkili bölge müdürleri, diğer bölgelerle yarışarak verilen hedeflerin tutturulması için artık insanlık sınırlarını zorluyor.

Çözüm nedir?

Mobbinge karşı ne yapılması lazım?

Bu elbette yasalarla mümkün. Türkiye'de mobbing ile mücadelede halen net bir yasal dayanak yok. Mahkemeler bu konuda yeterli bilgiye sahip değil ve sunulan çok ciddi rapor ve şahitlere rağmen kazanılan davalarda tazminatlar çok komik.

Körfez sermayeli bir banka, bir değil birkaç kez insanlık suçuna mahkûm edildi.

Mahkeme tarafından verilen para cezası sadece 10 bin lira sınırında. Oysa dünyada mobbinge verilen para cezaları milyon dolarlarla ölçülüyor.

Türkiye'de maalesef hâkimlerimiz haksız zenginliğe yol açmamak için bu tazminatı çok düşük tutuyor.

Gencecik bir kadınının psikolojisi harap oluyor, hayatının en önemli yaşlarını psikiyatrik tedavi ile geçiriyor dahası ilaçlarla ayakta duruyor ama bunun karşılığında 8 bin lira alıyor.

Önce bu sorunun halledilmesi lazım.

Bunun için hükümetin harekete geçmesi lazım.

Mobbing Farkındalığı Haftası bu nedenle çok önemli. Kamuoyu oluşturup, siyasetçilere bu konuda yasa çıkartmak için gerekli toplumsal baskıyı yaratmalı. Bunun için en büyük desteği de sendikalardan almalı.

 

Yazarın Diğer Yazıları