"İmalat-ı Harbiye ruhu" satılık değildir

"İmalat-ı Harbiye ruhu"  satılık değildir

Ayıp ediyoruz ama artık biz de!

Nereden çıkarıyoruz canım durup dururken bunları!

Ne "özelleştirme"si; MKE için planladıkları "şirketleştirme"!

Memleketin böyle kıymetli bir mirası büyümesin mi? Gelişmesin mi? Kâr etmesin mi yani?

İşimiz gücümüz "engel olmak"; başka bildiğimiz yok!

*

Bir de böyle hissetmemizi beklemiyorlar mı?

MKE''nin "şirketleştirme" adı altında "özelleştirme" yoluna sokulmasına karşı çıktığımız için utanç duymamız gerektiğine dair bir algı yaratmıyorlar mı!

Zeytinyağı gibi üste çıkmaya, yavuz hırsız misali ev sahibini bastırmaya çalışmıyorlar mı…

Tarih böyle pişkinliği kaydetmemiştir!

*

Ülkenin en stratejik kurumlarından birini;

Sayıştay denetiminden muaf hale getiriyorsunuz…

TBMM denetiminden muaf hale getiriyorsunuz…

Kamu İhale Kanunu''ndan muaf hale getiriyorsunuz…

Neden?

*

Sonra da, acaba neden işkilleniyoruz!

Bilmem ki…

Sicilinizde, deve dişi gibi bir "Tank Palet Fabrikası''na Katar''ı ortak etme" fecaati olduğu için olabilir mi?

"Milli güvenlik" diye bir meselemiz olduğu için hani!..

*

Bu gibi durumların değişmez kılıfı olan "atıl" olma ve "kârsızlık" hikayesi de bir enteresan; Marshall Adaları''nda mıyız yahu!

Kosta Rika gibi askersizleştirildik de haberimiz mi yok?

Veya, klişe şekliyle sorayım;

İzlanda mıyız!

Burası Türkiye.

Dünyanın en çok asker bulunduran ordularından birine sahip ve de dünyanın en çok askeri harcama yapan 20 ülkesinden biri olan Türkiye.

Az buçuk akıl ve mantık sahibi olan herkes soruyordur herhalde aynı soruyu:

Türk Silahlı Kuvvetleri''nin her çeşit silah, mühimmat, roket, harp araç ve gereç ihtiyacını karşılamaktan sorumlu olan kurum nasıl kâr edemez, kör etmeyi nasıl beceremez ki?

Üstelik o TSK ki, kurulduğu günden itibaren bilfiil cephede; sürekli olarak ihtiyacı yenilenmekte, güncellenmekte.

*

İktidarın, ne elle tutar, ne de ikna eder yanı olmayan bütün gerekçeleri bir yana…

MKE''nin;

Türkiye''nin ilk yerli eğitim uçağını yapmış olması…

İlk askeri pili üretmiş olması…

Pandemide, memleketin "maskeye boğulmasında"ki, en büyük pay sahiplerinden biri olması…

Velhasıl bütün geçmiş ve haldeki başarıları ayrı…

Sahip olduğu fabrikaların kıymeti ayrı…

Emekçilerinin akıbeti ayrı…

Emekli Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş''ın "tahminlerinizin ötesinde" diyerek dikkat çektiği arazileri ve değeri ayrı…

Hepsinden öte ve önce MKE, Türkiye Cumhuriyeti için bir ruhun adı;

İşgale karşı direniş için varını yoğunu seferber eden ruhun…

Belki adını artık yalnızca Ankaragücü tribünlerinde duyduğumuz ama topyekün millete miras olan olan İmalat-ı Harbiye ruhunun…

İşgal İstanbul''undan Anadolu''ya kaçırılan her bir silahın adı MKE…

Her bir tezgahın; o tezgahlarda kelle koltukta üretilen her bir mavzerin…

Cami yakan, camide topluca insan yakan, ezanı susturan, bayrağa, kadına kıza el uzatan, Anadolu''yu harabeye çeviren, mezalim yapan zalim düşmana karşı sıkılmış her bir merminin adı…

Satmak mümkün olsa, işgalcilerin yerli işbirlikçileri emin olunuz ki size bırakmaz, o gün satardı.

Yapamadı.

*

Bu işlere kalkışmadan önce sorsaydınız keşke bilen birine "neden" diye…

İmalat-ı Harbiye ruhunun satılık olmadığını söylerdi size.

Sinir uçlarımızdan çekin ellerinizi.

SORU-YORUM

Can Dündar''ın, "Çorum''daki, Maraş''taki, Bahçelievler''deki siciliyle bildiğimiz MHP''nin yöneticilerinin son dönem hedef gösterdiği her gazeteci sokak çetelerinin saldırısına uğradı. Birçok kanlı saldırının ardından, saldırganların ya MHP lideriyle ya parti işaretiyle pozları ortaya çıktı" derken kast ettiği fotoğraflardan biri de bu olabilir mi?

Nihayetinde, kendisi de, "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" suçundan 18 yıl 9 ay, "FETÖ / PDY Silallı Terör Örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan ise 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmış, üstüne üstlük bir de hakkında kırmızı bülten çıkarılmış bir "suçlu" değil mi yasalar nezdinde?

Yazarın Diğer Yazıları