3 MAÇ, 3 AYRI SONUÇ, 3 YANLIŞ…

Trabzonspor'un, Ankaragücü karşısında son dakikalarda kaçırdığı galibiyet, aslında benim "Bu takımın içeride ya da dışarıda, her maçı hemen hemen aynı oranda 3 ihtimalli sonuca gebedir" iddiama delil teşkil etti.

"Trabzonspor maçlarında yüzde 33 galibiyet, yüzde 33 mağlubiyet, yüzde 33 beraberlik ihtimali vardır. Geri kalan  yüzde 1'de rakibe göre tahsis edilecek bir orandır" tezim geride kalan maçların birer galibiyet, mağlubiyet ve beraberlikle sonuçlanması ile sonuç bazında da destek bulmuş oldu. Bana göre, sezonun büyük bölümünde de bu ihtimal dahilinde Trabzonspor sahaya çıkacaktır.

*

Gelelim yanlışlara... Önce hakem Mete Kalkavan'ın kilere.

Ankaragücü maçından önce de yerel basında Trabzonspor adına "Mete Kalkavan endişesi" ile ilgili haberler ve yorumları gördüğüm de, "Aynı hatayı tekrarlayacak değil ya" diye düşünüp, maçın sonucuna etki etmemek için çok daha dikkatli olacağını savunmuştum. Öyle ya, üst üste iki yanlış yapılmazdı ki!

Ama Mete Kalkavan, Trabzonspor'un yediği ikinci gol öncesinde çok bariz olmasa da yaptığı hatadan daha önce sahne aldı bana göre. Abdulkadir Ömer'ün hareketini çok sert bularak sarı kartla cezalandırması daha bariz yanlış idi. Hem de istikbal vaat eden ve bu gibi yanlışlardan kolay etkilenebilecek bir genç oyuncu söz konusu ise.

Gelelim Kucka'nın maruz kaldığı harekete. Kucka'nın hareketi sırtını dönerek müdahale gibi görünüyor ise de, rakibinin topa bodoslama ve faullu çıkışını gören her futbolcu gayri ihtiyarı bu şekilde hareket eder. Kucka da öyle hareket etti. Ama Mete Kalkavan, yine yanlışı Trabzonspor alehine yaptı. Ondan sonra da kıyamet koptu. Kopar tabii!

Sen bu kadar basiretsiz ve dikkatsiz olursan, kıyamette kopar, fırtına da!

*

Ama yine de önce kendine bakmalı Trabzonspor. Defanstaki olumsuz sinyaller devam ediyor. Karaman, "Birbirini tam anlayacak kadar birlikte çalışamadılar, oynayamadılar. Bunun zaaflarını yaşıyoruz" demesi haklı bir gerekçe olsa da, telafisi mümkün olmayan puan kayıplarında işe yaramıyor. Ankaragücü maçında defansın kanatlarına orta alandan savunma desteği gelmeyince, zaman zaman "yol geçen hanı" misali hücumlara Onur muhatap olmak zorunda kaldı. Yıllardır göbekte var olan sıkıntıya bir de kanatlar eklenirse, "vay haline" attığı 5 gol kadarını da yiyen Trabzonspor'a.

*

Son yanlış da istikbalin oyuncuları Abdulkadir ile Yusuf merkezli. Artık 90 dakikayı tamamlayamayan (öyle veya böyle) bu iki oyuncu, önceliği kendi eksiklerine aramaya vererek hareket etmeli. Bu da biraz değil, epeyce akıl ve kültür işidir. Yusuf'ta endişem yok. Ama Abdulkadir, medeniyetin değişmeyen iki ölçüsü olan okuma ve dinlemeye zaman ayırması gerekiyor. Çünkü ayakların ne kadar yetenekli  olursa olsun, aklın himayesinde hareket ederse işe yarıyor. Onun için "çocuklar aman dikkat" diyorum.

Son cümle de Galatasaray maçı için tahmin olsun. Dedik ya, "3 ihtimalde aynı orandadır." Yüzde birlik artı ise kağıt üzerinde Galatasaray'ın galibiyetine göz kırpıyor gibi!

Yazarın Diğer Yazıları