"43. Şura"

Ülkemizde siyaset sürekli kan kaybeder hale geldi. Partiler arası ve parti içi sorunlar ve ayak oyunları demokrasiye sürekli puan kaybettirmektedir. Kaliteli insanlarımızı siyasetten soğutan ve uzaklaştıran bir süreç vardır. Demokrasinin kan kaybetmesi dış itibarımız üzerinde de olumsuz etkiler yaratmaktadır. AB'nin Türkiye'ye bakışı hiçbir zaman olumlu olmamıştır. AB ülkelerine vizesiz girişi o kadar abarttık ve önemsedik ki; AB tarafı vize karşılığı terörle mücadeleden tavizi bile bizden talep eder hale geldi.

                Milli ve yerli birer sivil toplum kuruluşu olan Aydınlar Ocaklarımızın 43. Şurası 20-22 Mayıs 2016 tarihleri arasında, İstanbul'da Kartal-Maltepe Aydınlar Ocağımızın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Şurada 26 Ocağımız temsil edildi. Bundan önceki 42. Şuramızı Iğdır'da düzenlenmişti. 44. Şura ise; Sivas'ta yapılacaktır. Senede iki kere düzenlenen Şuralar, Türk kamu oyuna ortak sesleniş, ülke ve dünya sorunları ile ilgili tespit ve tekliflerin dile getirilmesidir.

                Bir çok tebliğin sunulduğu Şura'da bazı tebliğ konuları şunlardı: "Günümüzde Türk Milleti ve Milliyetçilik", "Ege'de Aleyhimizdeki gelişmeler", "Türkiye'de Mesleki Eğitim ve Ara Eleman Açığı", "Suriye ve Irak Türkmenleri", "Bulgaristan'da Türklere Kurulan Tuzaklar", "Orta Avrupa'da ve Kosova'da Türk Varlığı ve Meseleleri", "Kâzım Karabekir Paşa'nın Eğitim Hizmetleri", "Yeni Anayasa Çalışmaları ve Demokratik Parlamenter Sistem", "Terörle Mücadele", "Dış Politikamız", "Hayali Ermeni İddiaları ve Bazı Belgeler", "Türk Dünyası İle İlişkiler", "Türkiye ve Azerbaycan Kardeşlik ve Candaşlık Projesi", "IŞİD-PKK Kıskacında Türkmenler", "Bilim ve Eğitimde Beyinin Kullanılması", "Dini Hayat ve Değerleri", "Hukuk Devletinden Uzaklaşmak", "İç Göç Hareketleri".

                Yayınlanan 43. Şura Sonuç Bildirisinde, Milliyetçiliğin ve Milli Devletler Gerçeğinin yükselen bir değer olduğu belirtilmiştir. İnsanlarımız umursamazlığa, ilgisizliğe ve bıkkınlığa yöneltilerek yeni bir Balkan bozgununun hazırlanmakta olduğuna işaret edilmiştir. Türk Devletini yeni ve eski Türkiye şeklinde ayırmak Devletin sürekliliği ve tarihin bütünü bakımından yanlıştır. Yeni Türkiye talebi Türkiye Cumhuriyetini kuran Milli İrade ve tarihimiz ile çelişir. Yeni Anayasa, ülke ihtiyaçlarından kaynaklanmamakta; etnik ortaklık devletine geçiş ve egemenliğin paylaştırılması intibaını uyandırmaktadır. Eğer bunlar gerçekleşirse; terörle mücadele ve Türk Dünyası ile ilişkilerimiz bundan zarar görecektir. Demokratik parlamenter sistem güçlendirilerek sürdürülmeli; ülke başkanlık sistemi maceralarına sürüklenmemelidir. Hukuk devleti korunmalı, fiili durumlarla yıpratılmamalı, hukukun siyasallaşması engellenmelidir. Türk tarihine bir bütün olarak bakılmalı, kamplaşmaları körükleyen Osmanlı-Cumhuriyet karşıtlığı ve Milli Zaferlerimizde ayırımcılık yapılmamalıdır. Hayali AB üyeliği uğruna Kıbrıs'ta taviz verilmemelidir. Ege'de hak ve menfaatlerimiz korunmalıdır. Terörle mücadele ısrarla ve kararlılıkla sürdürülmelidir. T.C. vatandaşları arasında etnik bir çatışma yoktur. Terörle barış, hiçbir ciddi ülkede olamaz. Bazı üniversitelerimizde aşırı sol ve bölücü örgüt işbirliği öğrencinin öğrenim görme ve can güvenliğini zedelemektedir. Türk Milletine mensubiyet şuuru geliştirilmelidir. GSMH içinde %1'e yükselen Ar-Ge çalışmaları artırılmalı, geleceğe dönük insangücü ihtiyacını karşılayacak bir eğitim planlaması yapılmalıdır. Ciddiyeti anlaşılan üniversite-sanayi işbirliği hızlandırılmalıdır. Orta gelir tuzağından kurtulabilmemizin yolu, katma değeri yüksek ürünler ve teknoloji üretebilmektir. Eğitim kalitesi yükseltilmeli, genç akademisyenlere teşvikler getirilmelidir. Patent sorunu çözülmelidir. Cari açık problemi devam etmektedir. İhracat ve ithalatta düşüşler vardır. Enflasyon gerçekçi tespit edilmelidir. Uyuşturucu saldırısı ve terörü sürmektedir. Görüntülü basında sapma davranışlar ve şiddet adeta teşvik edilmektedir. Evliliği ve aileyi ayağa düşüren programlar için gereken yapılmalıdır. Orta Doğu dış politikası değişmelidir. Türk Dünyası ile ilişkiler geliştirilmelidir. Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu tekrar asıl yerlerine taşınmalıdır. Tarih boyu Türk'e yapılan soykırımlar ortaya konulmalıdır. Türk Dünyasında ilim adamı mübadelesi sağlanmalı, ortak milli gün ve liderler birlikte anılmalıdır. Türkiye mülteci kampı ve sığınmacı cenneti olmaktan uzaklaştırılmalıdır. İleride sosyal yapımızda ortaya çıkabilecek sorunlar için tedbirler alınmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları