Ah Nâzım vah Nâzım!

Ah Nâzım vah Nâzım!

Belli kesim Nâzım Hikmet deyince transa giriyor. Doğumunun 120. yılıymış. "Mavi gözlü dev" beri, "Mavi gözlü dev" öte!

Edebiyatımızda İsimler kitabımızdan "Nâzım Hikmet" hakkında bir bölüm vereceğim:

"Arkadaşı Vâlâ Nurettin''­le Ocak 1921''de Millî Mü­ca­deleye katılmak için Ankara''ya geçti. İki­si de öğ­retmen ola­rak Bolu''ya gönderil­di­ler. Ko­münistlik me­rakıyla Batum üze­rin­den Mos­kova''ya geç­ti­ler. Moskova''da Ko­mü­nist Üniversitesinde (KTUV) okudu­lar. / 1924''te gizlice yurda döndü. Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası''nın yayın or­ganı Orak-Çekiç''te ve Aydınlık dergisinde çalış­maya başladı. 1 Ocak 1925''te Dr. Şefik Hüs­nü (Değmer)''nün evinde yapılan Tür­kiye Ko­münist Partisi (TKP) toplantısında bu gizli partinin merkez komitesi üyeliğine seçildi. Komünistler tutuklanmaya başla­yınca Ha­zi­ran 1925''te tekrar Moskova''ya kaçtı. 1928''­de cumhuriyetin beşinci yılında ilân edilen aftan faydalanmak için döndü; bir süre tu­tuk­­landıktan sonra serbest bıra­kıldı. Zekeriya Sertel''in çıkardığı Resimli Ay dergisinde, takma adlarla Hür Adam, Halk Dostu, Yeni Gün, Akşam, Tan gazete­le­rinde yazdı. Film stüdyolarında çalıştı. Ko­münistlik faaliye­t­lerinden dolayı 1933 ve 1936''da iki defa da­ha tutuklandı. 1938''de Harp Okulu öğren­ci­lerini isyana teşvik su­çundan 28 yıl hapse mahkûm e­dildi; 12 yıl hapis yattı. 1950 af­fıyla çıktı. Refik Erduran''ın yardımıyla bir Romanya şilebine binerek Türkiye''den kaçtı (1951). Romanya üzerinden Rusya''ya gitti. 25 Temmuz 1951''de ''...komünizmi yaymak maksadını gütmek, neşriyatıyla Sovyet hü­kûmetinin verdiği hizmeti ifa etmek'' su­çundan Ba­kanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhu­ri­­yeti vatandaşlığından çıkarıldı. Sovyet Sos­­yalist Cumhuriyetler Birliği''nde kendisine imkân tanındı. Ev tahsis edildi. Büyük de­de­si, 1849''da Osmanlı''ya sığına­rak Mustafa Celâleddin adını alan Polonyalı Kostanty Borzecky''den dolayı Polonya va­tandaşlığa aldı ve pasaport verdi. Polonya vatandaşı ola­rak soyadı Borjenski''dir (Bazı kaynak­larda Borzecki). Moskova''da öldü ve orada gömüldü. 5 Ocak 2009''da Bakan­lar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı iade edildi."

Pek bilen yoktur... Nâzım Hikmet''e Ziya Gökalp de sahip çıkmıştır. Türkçülüğün Esasları''nda "Türkçülüğün Tarihi" bölümünde şöyle der: "Yakup Kadri, Yahya Kemal, Falih Rıfkı, Refik Halit, Reşat Nuri Beyler gibi nâşirler ve Orhan Seyfi, Faruk Nafiz, Yusuf Ziya, Hikmet Nâzım, Vâlâ Nurettin Beyler gibi şairler Yeni Türkçeyi güzelleştirdiler."

Gökalp, Vâlâ Nurettin''le birlikte andığına göre, Hikmet Nâzım''la kastettiği Nâzım Hikmet olmalıdır. Hikmet Nâzım ise babasıdır. Babası şair olarak anılmaz.

Gökalp, 1924''te vefat ediyor. N. Hikmet''in sonraki evresini bilmiyor. Şair olarak onda bir ışık görüyor.

Bazı CHP''li belediyeler, hele Halk TV, N. Hikmet diyor başka bir şey demiyor!

CHP, Atatürk''ün kurduğu partidir. Onun yolunu takip ediyorsa, N. Hikmet Ran''a mesafe koymalıdır.

Adam iyi bir şair. İtiraz yok. Şairliğinden dolayı anılmıyor, Moskova''nın güdümündeki TKP''nin önde gelen isimlerinden olduğu için anılıyor.

Rusya''nın Ankara büyükelçisi, 120. doğum yılında ""Büyük yazar, Sovyet halkının dostu Nâzım Hikmet''i doğumunun 120. yılında saygıyla anıyoruz" diyor.

"Sovyetlerin dostu" sözünü deştiğinizde altından neler neler çıkıyor. Yukarıda kitabımızdan aldığımız Nâzım Hikmet maddesinde, Mustafa Kemal hayattayken kaç defa tutuklandığını gösterdik.

Burada Mustafa Kemal''in komünizme, Bolşevikliğe karşı sözlerini de kaç defa verdik.

CHP''liler, bütün Türkiye''yi kucaklamak istiyorlarsa mutena bir köşeye koydukları Nâzım Hikmet ikonunu kırmalılar.

Yazarın Diğer Yazıları