Gündemi haftalarca meşgul eden, AKP ile muhalefet arasında büyük kavgaya yol açan Man Adası skandalı ne kadar da çabuk unutuldu...

Muhalefet ısrar etti, ortaya belgeler saçıldı, sonuçta iktidar ve medyası öyle bir taarruz etti ki, yaşananlar yapanın yanına kazanç kaldı, üstelik ana muhalefet lideri tazminata bile mahkum edildi...

Velhasıl Türkiye''yi sarsan yüzlerce olayda olduğu gibi, tarihte görülmemiş siyasi skandallar ve olaylar medya- siyaset işbirliğiyle en kısa sürede tersyüz ediliyor bu ülkede...

Muhalefet ortaya bir iddia atınca, hemen iktidar ve medyası taarruza geçiyor, gündemi değiştirebilecek bir safsata yayılıyor, yüzlerce televizyon kanalı, gazete ve radyo olayları başka tarafa çekiyor, ortalık hızlıca karambole gidiyor, milyonlarca yurttaş da kolaylıkla uyutuluyor...

Sonunda hem duyarlı çevrelerin çığlıkları zerre kadar duyulmuyor, hem de anlatılanlar boş vadide yankılanan biçare sesler gibi kaybolup gidiyor...

Ancak mazide kalmaya zorlanan vahim olaylar Man Adası skandalından da ibaret değil...

İşte milletin anasına küfür eden pervasız müteahhitlere devlet kaynaklarının adeta peşkeş çekildiğini gösteren yüzlerce konuşma da yapıldı Meclis''te...

Bu konuda sosyal medyada milyonlarca paylaşım yapılarak rezaletlere dikkat çekildi ama nafile...

Baksanıza ortadaki sonuca; son 20 yılda devlet ihalelerinin en az yüzde 25''inin aynı müteahhitlere gitmesi gibi utanç verici bir siyaset- rant tezgahı bir türlü önlenemiyor...

 

 

2002''den bu yana, muhalefetin de beceriksizliğiyle siyasal ortamın değiştirilemediği nadir ülkelerden biri olan Türkiye''de, yüzlerce siyasi skandal yaşandı ama birçoğu unutuldu gitti...

Devletin temellerini sarsan liyakatsızlık- torpil çarkının utanç verici sonuçları yetmezmiş gibi, Anayasa''nın değişmez maddelerine bile taarruz başladı bu ülkede...

Hem de bu taarruz sadece AKP iktidarından değil, aralarında İskilipli Atıf gibi Atatürk düşmanlarının mezarında anma töreni düzenleyen valiler- kaymakamlar, imamlar, ilahiyatçılar, fesli- püsküllü yobazlar, tarikat ve cemaat liderleri ile siyasallaşmış terörün dinci unsurları da kinci koroya katılmaktan geri durmadı...

Bu köşede onlarca kez yer alan çarpık taarruzun sonuçlarını bir tarafa bırakarak, bir başka skandalla dikkat çekelim...

İşte son haftalarda Millet İttifakı''nın dilinden düşmeyen "128 milyar dolar nerede" sorusuna ne iktidar yanıt verebiliyor, ne savcılar üzerine gidebiliyor ne de adına medya denilen kalemşorler zerre kadar aksi ses çıkartabiliyor...

Dünyanın bir başka ülkesinde, üzerinde sis perdesi bulunan "128 milyar dolar" gibi bir kaynakla ilgili şüphelere dikkat çekilseydi, o ülkede kesinlikle iktidar namına hiçbir şey kalmazdı, ama burası Türkiye...

Çünkü bir başka ülkede hukuk ve medya gereğini yapar, halkın tepkisiyle de suçlular hızlıca yargı önüne çıkardı...

Ne yazık ki hukukun da siyasetin baskısı altında olduğu Türkiye''de işler hep tersine yürüyünce, Man Adası skandalı, müteahhitlerin vurgunculuğu ve rantiyeye vergi affı nasıl aydınlatılamamış ve önlenememişse, hiç kuşkunuz olmasın, 128 milyar dolarla ilgili sorular-çığlıklarlar da havanda su dövmekten ileri gitmeyecek...

Eminim içinizden birçokları "peki ne yapmalı" diye sorularla boğuşuyordur... Yanıta hemen dikkat çekmeye çalışalım...

 

 

Toplumun önemli bir bölümünün dinci siyasetin rantiye senaryolarıyla uyutulduğu Türkiye''de, iktidar ve muhalefet arasında sosyal-siyasal ve ekonomik dengesizliği deşifre eden öyle bir uçurum var ki, tüm sorunları kilitlemekten öteye gitmiyor...

İşte herkes biliyor ki; toplum, bağnazlığın hezeyanları ile uyutulurken, AKP iktidarı sadece bu enstrümanı kullanmıyor, aynı zamanda laikliği de erozyona uğratarak yoksul, eğitimsiz ve duyarsız çevreleri avucunda tutmaya devam ediyor...

Bu sinsi çarkı besleyen en önemli kaynak ise ekonomik çelişkiler... AKP''nin karmaşık hale getirdiği ekonomik düzende; fahiş zamlar- işsizlik- geçim sıkıntısı ve intiharlara yol açan sosyal bunalımlara rağmen milyonlarca insan, iktidar- tarikatlar- cemaatler ve belediyeler tarafından "kadrolu seçmenler" olarak destekleniyor- besleniyor...

Geriye kaldı bu iki çıkmazı da derinleştiren siyaset çarpıklığı...

Siyasette her şeyin tersine döndüğü dünyada, yalnızca Türk siyaseti çelişkili iktidar-muhalefet çarkında savrulmaya devam ediyor...

İşte bu çarpıklığın içinde ezilen kitleler, seçeneksizlik ve gelecek belirsizliğinin girdabında da tükeniyor...

Evet; elimde kamuoyuna açıklanmayan ciddi bir anket var... Ne yazık ki Cumhur İttifakı''nın öyle yerle bir olduğuna ilişkin bir veri yok o ankette...

Yükselen bir parti var, o da İYİ Parti...

CHP''ye gelince, ne yazık ki bırakın yerinde saymayı, ideolojik erozyon, Atatürk düşmanlarının partiye sızdırılması ve son olarak Orhan Sarıbal adlı vekilin Tunceli üzerinden Atatürk ve arkadaşlarına saldırması gibi utanç verici eylemler ana muhalefeti eritmeye devam ediyor...

Şimdi söyler misiniz; kendi ayağına kurşun sıkarak tabanında infial yaratan bir muhalefet ısrarla kendini zayıflatırsa, "128 milyar dolar nerede" sorusunu gür bir sesle haykıracak ve sonuç alabilecek bir halk muhalefeti örgütlenebilir mi?..