Ali Koç ile yeni bir sayfa...

3 Haziran'da Kadıköy'de "dip dalgası" yaşandı ve Aziz Yıldırım'ın 20 yıllık "ben var Fenerbahçe var, ben yok FB yok" anlayışına dayanan saltanatı yıkıldı.

Sırada neyin, ya da nelerin olduğu bu sayfamızın konusu değil.

Bugünün Trabzonspor adına konusu, özellikle 2010-2011'de zirve yapan ben diyeyim "Fenerbahçe takıntısı", siz söyleyin "Fenerbahçe karşıtlığı" dır.

Ve de, bana göre Fenerbahçe kadar, Trabzonspor'a da zararı dokunan 3 Temmuz süreci ile zaten dibe doğru giden enerjinin neredeyse sıfırlayacak hale gelmesiyle Trabzon camiasının yaşadığı travmadır.

Evelemeye gevelemeye hiç gerek yok! Gelinen nokta ortadadır. Elde edilen ya da edilemeyenler de çırıl çıplak gerçek olarak önümüzdedir.

Trabzonspor değil, Trabzon camiası kendine hiç bir fayda getirmeyen düşmanlıkları, özellikle de Fenerbahçe'ye karşı olan tavrını ve tercihini, Aziz Yıldırım'ın devrilmesini de fırsat kabul ederek, Ali Koç yönetimi ile istişare ederek ortadan kaldırmalıdır. Trabzonspor'u da aklını kenara koyarak, sadece duyguları ile sevenlerde, bu kör bakışını ortadan yok etmelidir.

 

*

 

Hem Abdulkadir, hem de Trabzonspor için...

 

Abdulkadir'i, İngiliz Leicester City, yekün 150 milyon lira vererek isteyince, Trabzonspor'u hiçbir fedakarlık yapmadan, elini cebine atmadan, sadece lâf ile seven birçok sosyal medya pehlivanı; "Vermem de vermem", ya da "Veremezler de veremezler" diye yazıp çizmekle yetinmiyor, kem sözler de kullanıyorlar.

Birincisi, zaten bunların, yani hayatları yanlışa hizmet etmekle geçmiş olanların, yazıp çizdiklerine bakınca, Abdulkadir'in İngiliz kulübüne verilmesinin kesinlikle doğru olduğu anlaşılıyor.

Ayrıca, doğruyu yapmak için böylelerine, yani yanlışlara bakmaya da gerek yok.

Bu bir transfer, öncelikle futbol oynama adına Abdulkadir; içinde bulunduğu maddi zorluklarda göz önüne getirildiğinde de Trabzonspor için çok doğru bir tercih olacaktır.

*

Sabır ve inatla...

Hedefinde Trabzonspor'un şampiyonluğunu yeniden yaşamak (eskiden görenler için), ya da Trabzonspor'un sezon sonunda Süper Ligin tepesinde görmek (1985'den sonra doğanlar için) olanların, sabırla ve sebatla hareket etmeleri gerektiğini bir kere daha vurgulayıp, "Şampiyonluk için her akşam istiareye yatıp, her sabah aynı hesapla uyanmak doğru değildir"i tekrar tekrar paylaşmıştım.

Bunun için gereken bir davranışı eksik bırakmışım!

Onu da Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu eklemiş: "İnat etmek."

"Boş umutlar, uçuk sözler, hayalci vaatler dönemi sona erdi. İnat edip, sabır gösterip birlikte büyük Trabzonspor'u kurma zamanıdır" diyerek camianın özleminin ancak 3-5 yıl içinde gerçekleşebileceğini açık açık  ve de en doğru şekilde ifade etmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları