Anladık yasal da meşru mu?

Anladık yasal da meşru mu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''nun, "Erdoğan ailesinin bir ''kaçış planı'' dahilinde, vakıf süsü verilmiş paralel yapılarla yurt dışına devasa paralar aktardığı" iddiasının odağındaki kişi ve kuruluşların açıklamalarının temelindeki vurgu hep aynı:

Yapılan iş ve işlemlerin yasallığı.

*

Konunun tarafı olan vakıflar, "gizli saklı bir iş yapmadıklarını",  kamuoyuna sanki suçmuş gibi yansıtılan bütün işlemlerinin "hukuk sistemi içinde" ve "mevzuata uygun" olarak gerçekleştiğini söylüyorlar.

Keza, Kılıçdaroğlu''nun iddialarını çürütmek yahut itibarsızlaştırmak üzere yazan konuşan kim varsa onlar da aynı gerekçeye sığınıyorlar:

-              Para transferi olduğu doğru ama belgesi var!

*

Soru şu:

Her şeyin gözlerimizin önünde ve kayıtlı olmuş  olması "suç" olmadığı anlamı taşır mı?

Yasal sınırlar içinde olduysa evet taşır; yasalar çiğnenmeksizin yapılan her iş, işlem, evet, doğru, yasaldır.

*

İkinci soru şu:

Bir şeyin yasal olması, onun aynı zamanda meşru da olduğu anlamını taşır mı?

Taşımaz.

Bir iş hem yasalara harfiyen uygun olup, hem de meşruiyet açısından sorunlu hatta kabul edilemez olabilir.

*

Birden çok maaş alan iktidar ananelerini düşünün mesela…

Bir kurumda, üstelik de ülke ortalamasına göre "ballı" sayılabilecek bir maaşla çalışıyorken, zaten ortalamanın üzerinde bir konfora sahipken, ikinci, hatta üçüncü maaş almalarının önünde yasal bir engel var mı?

Yok.

Bu nedenle, hukuken suçlanabilirler mi?

Hayır.

Peki, yasal, hukuki olmasına rağmen toplum nazarında "onaylanan", "kabul gören", "doğru bulunan", "hak verilen", "takdir edilen", "benimsenen" bir hal mi?

Değil.

Meşruiyeti yok demek ki!

*

Sırf şu son birkaç yılda torba torba yasalaştırılan/yasallaştırılan işlere bakın…

Toplum nazarında hiçbir meşruiyeti olmayan sayısız ihalenin "yasal" olması için yapılan yasa değişikliklerine…

İmar değişikliklerine…

Kitabına uygun; ya ahlaki normlara?

*

Bir işin yasal olması için "kitabına uydurulmuş olması" kafi.

Ama meşru olması için "hak" temelli başka bir terazide tartılması gerekli.

Ve milli irade o terazinin de sahibi; seçim günü geldiğinde ilan edecek bütün bu "yasal" işler "meşru" mu değil mi?

O PİSKOPOS TÜRK YASALARINA TABİİ DEĞİL Mİ!

ABD Rum Ortodoks Klisesi Başpiskoposu Lambriniadis, Washington''da, Türkiye''yi ABD''ye şikayet eden Yunanistan Başbakanı onuruna verilen yemeğe katıldı, yemekte ortaya konan Türk düşmanı ve Türkiye''nin milli güvenliğini tehdit eden, "Mavi Vatan"ı, "Kuzey Kıbrıs Türk Devleti"ni hedef alan tezleri alkışladı ve dahi iki ülkenin liderlerine "ekümenik patrikhaneye güçlü desteklerinden" dolayı teşekkür etti.

Dün, İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Mehmet Tolga Akalın dikkat çekti;

Acaba iktidar, Lozan''da gedik açtıracak skandal talep ve tehditlere cevaben hiçbir yaptırım içermeyen "Benim için Miçotakis diye biri yok" lafı yerine, tepkisini, hali hazırda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu piskopos hakkında gerekli işlemleri başlatarak göstermeyi düşünmez mi?

SORU-YORUM

Resmi Gazete''de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararına göre, 400 bin tona kadar kamış veya pancar şekeri sıfır gümrükle ithal edilecek.

Madem "Şeker stoklarımız yeterli", neden böyle bir karara gerek duyulsun ki?

YAŞAR TARZI ZAMMI MI!

Sigara ve alkollü içeceklerde özel tüketim vergisinin arttırılması üzerine başlayan "yaşam tarzına müdahale" tartışması, eğer başka bir ekonomik iklimde olsaydık, belki toplumsal bir karşılık bulabilirdi.

Ama, klişe tabirle "iğneden ipliğe" zam gelmeyen ürün yokken, sanki bir tek bu ürünlerin alımı zorlaşıyormuş, sadece bu ürünlerin tüketicisinin canı yanıyormuş havasına sokulacak bir tartışmanın sonuca da amaca da ulaşma şansı yok ne yazık ki!

Hatta, en temel gıda ürünleri, süt, yumurta, peynir, kuru ekmek bile bir yılda fiyatını katlamışken ters bile tepebilir;

İktidarın öyle bir amacı (da) olsa bile…

Dost tavsiyesi niyetine;

Sosyolojik değil de ekonomik bir çerçeve çizmek, sanki daha geneli şamil hale getirebilir…

Yazarın Diğer Yazıları