Trabzonspor''un Adana Demirspor ile yaptığı maçta Nwakaeme''nin gollerine devam etmesi, kaleci Uğurcan''ın da kurtarışları Anadolu ihtilalini yaratan takımın efsane hocası Ahmet Suat Özyazıcı''nın şu tespitinin ne kadar doğru ve gerçekçi olduğunu bir kere daha ortaya koydu:

"Atan ile tutan iyi oldu mu sorunun olmaz!"

"Efsane Takım" diye adlandırıldığı dönemde Trabzonspor ile 4 şampiyonluğa imza atmış olan Ahmet Suat''ın o dönemde "atan" dedikleri Necmi Perekli ile Hüseyin Tok, "tutan" saydığı ise Şenol Güneş idi.

Bugün için eşleşme yapacak olursak Abdullah Avcı''nın atanları Nwakaeme ile Bakasetas, tutanı ile Uğurcan Çakır olmuyor mu?

Ahmet Suat''ın atanları ile Abdullah Avcı''nınkiler arasındaki tek fark, Necmi Perekli ile Hüseyin Tok o günkü futbolda "santrfor", yani "direkt golcü" olarak tarif ediliyorlardı. Bugün Nwakaeme ile Bakasetas ise "kenar ve orta sahadan golcü" yani "endirekt" olarak gösteriliyorlar.

Bu farklılığı da 40 yıl sonrasında futboldaki mantalite değişikliğine bağlayacak olur isek, öyle veya böyle "atan kazanır" deniliyor.

Kazanır kazanmasına da önündeki Turgay-Necati-Kadir-Cemil gibi bir çırpıda sayılan efsane bir geri dörtlüye rağmen Şenol Güneş''in kaledeki kurtarışlarının Trabzonspor''un şampiyonluklarında atanlar kadar etkili olmadığı söylenebilir mi? Asla!

Tıpkı son olarak Adana Demirspor maçında Uğurcan Çakır''ın tekrarladığı harika kurtarışlar gibi…

Yeri gelmişken Uğurcan''ın "akıl almaz" bile denebilecek şekildeki kurtarışlarındaki en büyük etkenin, vücut çevikliğini aklı ile harekete geçirmekte süratli karar vermesi ve de bunu da tereddüt etmeden uygulaması olduğu kanaatindeyim.

Uğurcan sonucu ne olursa olsun kalesine yönelen vuruşlarda bir karar veriyor ve ondan da kolay kolay vazgeçmiyor. Sonuçta da "istisnalar kaideyi bozmaz" sayacak olur isek kurtarıyor, Trabzonspor''a kazandırıyor.

Aksini Süper Lig başta olmak üzere liglerdeki diğer kalecilerin maçlardaki tereddütlerin sonucunda kalelerinde gördükleri goller irdelendiğinde çokça izleyebiliyoruz.

O ki "yeri gelmişken" dedik, bir de bugünün Trabzonspor''unda Ahmet Suat''ın Necmi ve Hüseyin''i gibi, ben diyeyim "merkezî", siz söyleyin "pivot" santrfora ihtiyaç yok mu? Çok yönlü bir oyun olan futbol söz konusu ise "yok" diyebilmek mümkün değildir.

Zaten onun için Cornelius var. Kenardan gelen Djaniny''yi ortaya monte etme çabaları var.

Ama görünen o ki şampiyonluk kupası büyük ölçüde sarmalanmış bu sezon sonrasını da Trabzonspor''un hesaba katarak, hücumda "son adam" noktasına etkili ve yetkili birini, Ahmet Suat''ın Necmi Perekli gibisini bulmak ve maçın gidişatına göre de monte etmesi kaçınılmazdır. Yoksa, santrfor yokluğunda kaçırılacak hatırı sayıda puan söz konusu olacaktır.

Ezcümle diyerek tamamlayacak olursak, Ahmet Suat Hoca''ya Allah''tan sağlıklı ve uzun ömür, Abdullah Avcı''ya da Trabzonspor ile daha nice başarılar kılmasını dileyelim.