Atatürk fobisi mi, rant hobisi mi - Kerim Yılmaz

Atatürk fobisi mi, rant hobisi mi - Kerim Yılmaz
Millet Bahçesi işin kılıfı ve havaalanı arazisinin bir kısmına yapılacak...

Büyüklüğüyle övünülen yeni havalimanının geçen kış düştüğü rezil durumu bizimle birlikte tüm dünya gördü. Geçen kış kar çok yağınca iktidar yetkilileri ve bakanlar bile övündüklerine inemeyip şimdi yıktıkları havalimanına uçarak İstanbul''a ulaşabildiler. 2018 yılında "Dünyanın en iyi 3. havalimanı" seçilen Atatürk Havalimanı''na bu düşmanlık niye?

Zihni genetiklerindeki Atatürk adına mı yoksa başka sebebi var mı? Sanırım her ikisi de kısaca özetleyeyim.   

Toplamda yaklaşık 5,5 milyar dolar harcanarak yıktıkları Atatürk Havalimanı''nın bulunduğu alana yapılacak Millet Bahçesi ihalesi hukuken de sakat. Kimseye duyurulmadan kapalı kapılar arkasında TOKİ''nin pazarlık usulü ile yaptığı ihaleye davet edilen 6 firmadan 3''ü İstanbul Havalimanı''nı yapan şirketler.

Sanırım uçuş garantileri yetmedi yandaşa kaynak aktarmaya buradan da devam edecekler. Yaptıkları da yıktıkları da rant amaçlı ancak bu kadar olsa gene neyse, işin asıl rantı geride. 

 Sivil havacılıkta havaalanlarında emniyetli uçuş için çevresinde belirlenmiş bölgelerde belirli yüksekliğin aşılmaması gerekiyor. Bu uluslararası bir kural ve uyulması zorunlu. Atatürk havalimanı dün giren dozerlerle yıkılırsa bu kural devre dışı kalıyor.

Millet Bahçesi işin kılıfı ve havaalanı arazisinin bir kısmına yapılacak. Bu çok güzel geniş ve değerli arazinin etrafındaki binalar da çok yakında müthiş proje anonsuyla kentsel dönüşüm yapacağız diye yıkılacak, bölgenin çeperindeki birkaç semtle birlikte kısa sürede gökdelen tarlasına dönüşmesinin yolu açılacak. Yıkım ve yapım bedelinden onlarca kat fazla rant yaratılacak bu projeyi de kimlerin yapacağı ve alacağı belli. Yaşasın dâhilde iş tutanlarıyla zengin Arap''lar! 

Ülkede konut açığı var ne yapalım hiç değilse bunu kapatmaya yarar diye düşünenler olacak belki ama asla derde deva, sadre şifa olmayacak. Tersine fiyatları daha da azdıracak. Bugün konut fiyatları patlamışsa sebebi, sayısı ve ne idüğü belirsiz sığınmacılar kadar izlenen acul ve akla ziyan faiz politikasıdır.

Sebebi diye indirince faizleri sonucu olan enflasyonun düşmesi gerekirken füze gibi fırlaması konut fiyatlarını, o da kiraları artırıyor. Ekonominin doğal yasalarıyla inatlaşmaları fakirleştirdikleri halkı bu defa da evsiz bırakıyor. 

Enflasyon dünyanın her yerinde var diyerek sıyrılıp bu vebalden kurtulamazlar. Zira dünyanın yıllık enflasyonu bizde aylık. Onların toplamı kadar resmi açıklanan enflasyonumuz var, gerçekte yaşanan da iki katı.

Enflasyon, mali- finans konularında söylediklerin tersi oldukça kamuoyu algısında birkaç ay içerisinde yalancı çobana dönen ışıltılı bakanın gözünün feri sönüyor. Esnaflıktan geldiği için alaylıyım her şeyi en iyi ben bilirim tavrı ve kibriyle okumaya ve öğrenmeye tenezzül etmez biliyorum ama biz gene de yazalım. 

Enflasyonun oluşmasının genel ve temel sebebi; Arz yönlü, talep yönlü fiyat artışları ile bağlı olarak beklentilerin bozulmasından kaynaklı fiyat artışlarıdır.  Örneğin Türkiye’de tüketilen sanayi ürünler içindeki ithal ürünler payı ortalama %65''dir. Hammadde fiyatları küresel düzeyde arttığında dahilde de artar.

Arz yönlü enflasyon doğuran bu durumdan etkilenmeme ya da az etkilenmenin yolu ya o hammaddenin dahilde üretimini artırmak yahut kurlarda düşüşü sağlamaktır.  İçeride üretimi artırmak talep yönlü enflasyonu da önler.

Zira çok üretilen mal/hizmet bollaştığından fiyatı artmaz tersine düşer. Bunları yapmayıp temelsiz kuru bir inatla yanlışta ısrar enflasyonu azdırınca beklentiler de bozulur. Düzenli ve sürekli fiyat artacağına ilişkin inanç oluşur ve yaygınlaşınca da zamanından önce ilave talepler oluşturur. Sonuçta bugün olduğu gibi enflasyonu sürekli ve kalıcı bir hale getirir. 

Enflasyondaki gerçeğe aykırı açıklama ve esas alma (endeksleme) olumsuz olan bu beklentileri körükler. Endekslemenin enflasyona dayalı yapıldığı her alanda olumsuzlaşan bu beklentiler sadece eşya fiyatlarını artırmaz, koşut biçimde ücretler başta, hizmet fiyatlarının da artırır. Ülkemizde memur ve emekli maaşları enflasyona endekslidir. Devlete ödenen vergi, resim ve harçları da öyle. 

Kronikleşen yüksek enflasyon tüm ekonomik sistemi felç eden bir virüse dönüşür. Sebebi kötü yönetim, çözümü iyi yönetim olan bu olumsuz durumdan dün olduğu gibi bugün de milletimizin azmi ve akılcı seçimiyle çıkmamız mümkün ve hatta elzemdir.

Bu vesileyle; “Ya istiklal ya ölüm!” ilkesiyle verilen Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı, bağımsızlık ve aydınlanma meşalesinin yakıldığı o kutlu tarihin yıldönümünde;  Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve millî mücadele kahramanlarımızı saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.

Millî değerlerin ışığında Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek koruma görevi emanet edilen Türk gençliğinin “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” kutlu olsun!