Avrupa Parlamentosu’na alkış!..

Avrupa Parlamentosu’nun saygın üyeleri Türkiye ile ilgili son raporlarında Türkiye’ye “Askerini derhal çek” çağrısında bulundular. Niye? Çünkü, Rum-Yunan propagandasına yenik düşmüşler, Kıbrıs meselesinin “K” sini bilmiyorlar; Kıbrıs’ı Rum’dan-Yunan’dan öğrenmişler; bunlara, bir de, bizdeki “Türkçe konuşan ve Kıbrıslılığı ile övünen” AB, ABD beslemelerinin propagandaları eklenince Türkiye’ye “Askerini derhal çek” çağrısında bulunan AP parlamenterleri barışa hizmet ettikleri inancı içinde rahat uyuyabiliyorlar.
Halbuki, Kıbrıs’ı ve Kıbrıs meselesini ve Türk askerinin niçin burada olduğunu bilseler, 37 yıldır Ada’da barışı temin etmiş olan Türkiye’ye takdir ve teşekkür kararları çıkaracaklardı. Ancak gece gündüz Rum-Yunan ikilisinin propagandasına maruz kalan bu insanların Türkiye’yi de ayağa kaldıran raporları karşısında kendimizde de suç aramalıyız. Sivil örgütlerimiz, partilerimiz AP parlamenterlerinden kaçına Kıbrıs meselesini anlatan yazılar, kitaplar göndermiştir? Hükümetimiz bu insanlardan kaçını KKTC’ye davet ederek gerçekleri anlatmış, toplu mezarlar başında bu insanlara bilgi vermiştir? Şehit aileleri adına, kayıplar adına bu insanlara “merhaba, bizi de dinleyiniz” diyen olmuş mudur?
Kıbrıs’ta tek halk değil, iki halk olduğunu, Kıbrıs’ın bir Rum veya Yunan devleti olmadığını, anayasaya göre Rum idaresinin “meşru Kıbrıs hükümeti” olmadığını, AP’nin Rum idaresini meşru hükümet olarak tanımlamasının hukuka, insan haklarına, demokrasiye aykırı olduğunu bu insanlara kim, ne zaman duyuracak? Bu insanlara, Türk askeri yasal müdahalede bulunmasaydı Kıbrıs’lı Türklerin (Girit Türkleri gibi) adadan silinmiş olacaklarını; bunun Türk-Yunan  dengesini bozacağını, bu denge üzerine kurulmuş olan 1960 Kıbrıs ortaklık devletinin yok edilmemesi için bölgede Türk-Yunan savaşına kadar gidecek, NATO’yu yaralayacak bir olaylar zincirinin başlamış  olacağını AP mensuplarına kim, ne zaman anlatacaktır?
“Kimliğimiz, haysiyetimiz, kimse bize karışmasın” diye kendi candaşı ve kandaşına dil uzatmakla ün yapanların, Rum’dan, Yunan’dan, AB’den, AP’den gelen bu hakaretler ve akıl almaz cahilane kararlar karşısında sessiz kalmaları görevleri icabı olabilir. Ancak, devletin, egemenliğin ve Anavatanımız diyenlerin sessizliğine ne diyelim?

Yazarın Diğer Yazıları