Bedevi olamayız medeni olmalıyız

Bedevi olamayız medeni olmalıyız

Ertuğrul Günay ile Flash TV''de Bahar İlik''in hazırlayıp sunduğu Perde Arkası canlı yayınına katıldım.

Recep Tayyip Erdoğan''dan gelen davet üzerine 2007 genel seçimi öncesi Adalet ve Kalkınma Partisi''ne geçen Günay, 31 Ağustos''ta Kültür ve Turizm Bakanı olarak atandı.

Günay, 17 Aralık rüşvet olayları sonrası 27 Aralık 2013''te AKP''yi "mağrur ve mütehakkim anlayış" suçlaması ile istifa etti.

Eski bakanın siyasi yaşamını özetledikten sonra AKP''ye ve Recep Tayyip Erdoğan''a yönelik eleştirilerini özetleyeyim.

Ertuğrul Günay dedi ki:

"AK Parti kuruluş ayarlarından geri gitmeye Arap Baharı ile başladı. Büyük Orta Doğu Projesi''nin eş Başkanı Erdoğan, Irak, Libya ve Mısır''dan sonra Suriye politikasında Türkiye''nin dış politikasında eksen kaymasına neden oldu.

Bu eksen kayması sonucunda tek adam rejimini gerçekleştirmek üzere Anayasa hükmü olan Haziran 2019''da seçim kuralını çiğneyerek Haziran 2018''e çektiler.

Anayasanın çiğnenmesi karşısında kimse sesini yükseltemedi.

Erdoğan''ın etrafındaki hukukçular, bürokratlar, bakanlar o kadar dalgacılar ki hazırladıkları 16 Nisan anayasa değişikliğinde çok şeyi unutmuşlar.

Örneğin Cumhurbaşkanının tarafsızlık yemini var:

- "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatle bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma;

Türk Milletinin millî, ahlaki insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan millî demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim."

Namusu ve şerefi üzerine, "tarafsız" kalacağına yemin eden Erdoğan bugün görüyorsunuz asla tarafsız kalamıyor.

Çünkü aynı anayasa değişikliğinde, "partili" olmasına da izin veriliyor.

Çarpıcı bir örnek vereyim:

1947 yılı bütçe görüşmelerinde ortaya çıkmıştır. Demokrat Parti Genel Başkanı (DP) Adnan Menderes bütçenin bozulan ekonomik durum için köklü tedbirlerden yoksun olduğunu vurgulayarak tarımın desteklenmediği gibi konularda eleştiriler yapar...

Menderes''in bu konuşmasını dönemin Başbakanı Recep Peker şöyle değerlendirir:

- ''Psikopat bir ruhun ifadesi…"

Peker konuşmasında, Bayar''ın halkı isyana teşvik ettiğini ileri sürmüştür. Bunun üzerine de DP Grubu Meclis''i terk etmiştir.

Bu olay çok partili demokrasinin kurulup yerleşmesi çabalarının karşılaştığı bunalımın başlangıcı olmuştur. 9 günlük boykottan sonra, Cumhurbaşkanı İnönü''nün müdahalesi ve böyle bir durumun tekrarlanmayacağı güvencesiyle DP Grubu yeniden Meclis''teki yerini alır.

Bugüne bakacak olursak Erdoğan, partili militan gibi hareket ediyor ki;

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanan Fuat Oktay, haddini aşan söylemlerle muhalefet partilerini eleştiriyor.

Cumhurbaşkanının partili olması olabilir ki, Celal Bayar Cumhurbaşkanı seçilince genel başkanlıktan istifa etti ama parti üyesi olarak kaldı. Adnan Menderes Genel Başkan oldu...

İktidar ile muhalefet arasında arabuluculuk yaparak siyasi krizi engellemeyi başarmıştı."

ERDOĞAN

Eski AKP''li bakan, hukukçu Ertuğrul Günay, Erdoğan''ın 3. kez adaylığı konusundaki görüşlerini de şöyle açıkladı:

"Erdoğan, 2014 ve 2018''de iki kez seçildi. Anayasanın 101. maddesinin ikinci fıkrasına göre 3. kez Cumhurbaşkanı olamaz.

Cumhurbaşkanının görev süresi bitmeden Meclis bir erken seçim kararı alırsa görev süresi bitmeyen ve iki kez seçilmiş olsa da cumhurbaşkanının mağdur olmadan yeniden seçilebilmesi için anayasanın 116. maddesi olanak veriyor.

Erdoğan muhalefetin çağrısına yanıt versin ve 3. kez aday olmak istiyorsa bu yıl Ekim ayında seçim yapılması için Meclis karar versin.

Yüksek Seçim Kurulu''nun yüksek hâkimleri, zamanında seçimde Erdoğan''ın başvurusunu kabul edemez.

YSK üyeleri suç işleyemez."

12 Eylül 1980 darbesini yapan Kenan Evren ve arkadaşlarını şu gerekçe ile yargıladılar:

- Anayasa hükmünü ilga etmek…

Anayasayı çiğneyenler de günü gelince elbette yargılanırlar...

Bedevi olamayız, medeni olmalıyız…

Yazarın Diğer Yazıları