Beyitlerde atasözleri

Beyitlerde atasözleri

Kaynakların ifadesine göre (Tezkire-i Latîfî [matbu], s. 219) şiirde atasözüne yer veren ilk şair 15. yüzyıl devlet adamlarımızdan "Sâfî" mahlaslı Cezerî Kasım Paşa olmuştur. Sâfî''den sonra Necâtî''de (ö.1509) olgunlaşan meselgûylük (atasözü söyleme) zamanla "hikemî" şiire dönüşmüş böylece şairlerimiz atasözleriyle müzeyyen unutulmaz beyitler vücuda getirmişlerdir ki biz bu yazımızda söz konusu beyitlerden birkaçını ele alarak yorumlamaya çalışacağız…

1-Yerin üstü varsa altı da var.

Fakir-fukarayı ezen, güçsüzlere ve kimsesizlere zulmeden, onların haklarını gasp eden insanları gördüğümüz zaman gayri ihtiyari "Yerin üstü varsa altı da var" deriz ya… İşte bu atasözünü şair Kirâmî (ö. 1574) bir beytinde şöyle ölümsüzleştirmiştir:

"Çarha dayanma her ne kadar üstüvâr ise//Yerin efendi altı da var üstü var ise."

Şair diyor ki:

"Ne kadar sağlam olursa olsun çarha/feleğe dayanma/güvenme. Efendi, yerin üstü varsa altı da var."

Bu dünyada sırtınızı güçlülere dayayarak geminizi istediğiniz şekilde yürütebilirsiniz. Ama unutmayın, yerin üstü varsa altı da var. Yarın zerre miktarı da olsa kötülük yapmışsanız mahşer günü hesabını vereceksiniz.

2-Balık baştan kokar.

İnsan sosyal bir varlıktır. Topluluklar halinde yaşar. Her toplulukta da gayet tabii, yöneticiler vardır. "Dîvânü Lügâti''t-Türk"te geçen bir atasözünde de belirtildiği üzere (Yer basrukı tağ, budun basrukı beğ) nasıl yeryüzünü dağlar ayakta tutuyorsa, milletleri de beyler/yöneticiler ayakta tutar. Dolayısıyla baştakiler iyi olursa her şey iyi olur, bozuk olursa da her şey bozulur. Vatandaşlar olarak daima bu gerçeğin idrakinde olmalıyız. Yöneticiler yanlış yapmaya başladıklarında biat kültürüyle onu desteklemeye devam edecek olursak çürümeye zemin hazırlamış oluruz. 

Nâilî-i Cedid (ö. 1876) bu gerçeği yani haktan, adaletten ayrılan yöneticilere körü körüne baş eğmenin ne saçma bir şey olduğunu şöyle dile getiriyor:

"Çün balık baştan kokar derler meseldir Nâilî//Heyet-i mecmûaya bî-mağz baş eğmek abes."

3- Âdemoğluna iyilik yaramaz.

Bizim kültürümüzde iyilik yapmak esastır. İyilik yapan iyilik bulur. Biz hayırda yarışırız. Lakin şunu da biliriz ki çiğ süt emmiş olan insanoğlu bazen sizin yaptığınız bir iyiliği yahut gösterdiğiniz bir tevazuu saflığınıza yorar ve size kötülük yapmaya kalkar. Maalesef bu da hayatın gerçeklerinden biridir. Binaenaleyh şairin dediği gibi iyilik yaptığımız kişilerden kendimizi sakınmalıyız:

"Âdemoğlu hîlekârdır kimse bilmez fendini//Kime iylik eder isen sakın ondan kendini."

Hâsılı kelâm; 15. yüzyılda şair Sâfî ile başlayan, şiirde atasözü kullanma gayreti zamanla "hikemî tarz"a dönüşerek -Nâbî''nin ifadesiyle- atasözü gibi hikmetli söz söyleme hedeflenmiştir:

"Sözde darb-ı mesel îrâdına söz yok ammâ//Söz odur âleme senden kala bir darb-ı mesel."

Heyhat ki günümüzde ne şiir kaldı, ne atasözü, ne de hikmetli söz. Artık ne kadar kaba ve ne kadar hakaretâmiz konuşup yazabilirseniz o kadar makbulsünüz.

-------------------------------

ACZİMİN GİRYESİ:

 

MÂNÂSIZ LAKIRDI

Eski  şiirlerde  mânâdan  ziyade  şekil  esastı,

Yeni nesil şekli bozup mânâyı da duvara astı.

                                               (Li-müellifihî) 

Yazarın Diğer Yazıları