Bindik alamete...

İyi şeyler olmuyor.

Keşke olsa.        

Suriye politikalarını değerlendiren birçok uzman içimizi ısıtacak cümleler kuramıyor.

İşte onlardan biri:

"Artık İdlib'de Türkiye'nin oyun kurucu gücü kalmamıştır..."

                Verdiğimiz bunca emekten sonra üzücü bir durum.

                Peki, neden "İdlib'de Türkiye'nin oyun gücü kalmamıştır?"

Bu sorunun cevabını, tespiti yapan emekli Tuğgeneral Nejat Eslen şöyle veriyor: "Türkiye'nin uyguladığı yanlış strateji."

Tuğgeneral Eslen'in bir tespiti daha var.

O da şu: Yanlış politikalar, Suriye'nin kuzeyinde PKK-PYD'nin elini güçlendirmiş durumda.

Ne olacak peki?

Bu durum Astana sürecinin sağlıklı yürütülmesi kadar, İran'da yapılan üçlü zirve de önemli. Türkiye-İran ve Rusya'nın yaptığı üçlü zirveden çıkan sonuçlarını, okuduğunuz yazı hazırlandığı sırada henüz bilmediğimiz için konuyla ilgili yapacağımız yorum ister istemez anlamsız kalır..

Burada önemli olan ve içimizi yakan asıl durum Eslen Paşa'nın yaptığı "Türkiye artık oyun kurucu değildir" tespitidir. Zirve önceki durumumuz bu ise ortaya çok güçlü olmadığımız sonucu çıkar.

Ve çok daha önemlisi pozisyonumuzdaki bu değişiklik gelecekteki politik süreçleri de ister istemez etkileyecektir.

İşin tam da burasında şu soruyu hep birlikte kendi kendimize sormamız lazım: Neden bu süreci olması gerektiği gibi yönetemedik? Ve bundan sonra ne yapacağız?

***

Yel mi sel mi?

 Adam evini sağlam temeller üzerine kurmamış. Herkesin uyardığı, "Buraya ev olmaz. Burası dere kenarı. Zemini oynaktır. Oynak olmasa bile gün gelir afet olur. Sonra evini sel alır götürür" dedilerse de dinlememiş.

Sonunda?

Sonunda ikaz eden komşular haklı çıkmış..

Şiddetli yağmur yağmış ve adamın evi selde yıkılıp gitmiş.

Adam başlamış belediyeyi suçlamaya...

Hava durumuna, yağmurun orantısız yağmasına sayıp söylenmeye..

Tıpkı bunun gibi.

Türkiye'yi yönetenler asla "biz yanlış yaptık. Hatalı ekonomi politikaları uyguladık. Kesinlikte üretime yönelmedik. Dışarıdan aldığımız dolarları şehirlerde betona gömdük. Tarımda bile dışa bağımlı hale getirdik.." demiyor..

Ne diyor?

"Dış güçler ülkemizi hedef aldı.."

Tamam.

Trump yönetimi sadece Türkiye ile ticaret savaşı yapmıyor ki..

Çin ile de, AB ülkeleri ile de çatışıyor.

Peki, Türk lirası değer kayıp ederken Avro neden kayıp etmiyor?

Çin'in Yuan'ı neden tepetaklak olmuyor?

Bu durum, dere kenarına ev yapan adamın hikâyesindeki gibi. "Ben yanlış yaptım" demeyip, belediyeyi suçlamaya benziyor.

Tabii vatandaşımız anlarsa.

Yazarın Diğer Yazıları