Bölücülük ve kutupçuluk yakışır size!..

Kıymetli okuyucularım, doğruyu konuşmak için her zaman eğri oturmaya da lüzum yoktur. “Türkiyeli Medya” ifadesinden, asla Türk Basını’nı kasdetmediğimizi zaten hepiniz biliyorsunuz. Bir elin parmaklarıyla bile sayılamayacak ölçüde az olan Türk Basını’nda, Allah’ın (cc) rızası, milletin menfaati için, gerçekler ışığında yazan ve konuşan milliyetçi - mukaddesatçı basın mensuplarımızın, şu “Türkiyeli Medyatörlere” karşı verdiği haysiyet mücâdelesi, yakın gelecekte, tıpkı Millî Mücâdele’ye destek veren kalemlerin “Mütâreke Basını”nı püskürtmesi misali, milletimizin günlünde yer edecektir.
Evet, yine hepinizin bildiği gerçeği yıllardır “Günışığı” nda yazar, anlatırım. Aslında “ârife târif ne hâcet...” Benim gönüldaşlarım, benim azîz milletim, zaten “yalakalıklarından” tanır bu “gidileri” ... Şu bildik “Türkiyeli Medyatör takımı”, Türkiye’de 6 yıldır “vaziyet idareciliği”nden başka bir şey yapmayan “İşportacı Zihniyet”ne kadar yanlış yaparsa, o ölçüde şakşaklamayı görev edinmiştir... Millî ve mânevî değerlerimiz, gözbebeği kurumlarımız “Türkiyeli Teslimiyet” tarafından “Vahşî Batı Kapitalizmi”ne peşkeş çekilirken, ABD’nin güdümünde, AB’nin güllü tuzaklı yollarında “kayıtsız şartsız” yürünürken, “Petrusî medyatörler”, elbette “tabut alkışçılığı” nöbetindedirler.

Godoşluktan liboşluğa...
Demokrasiyi, insan haklarını, ifade hürriyetini, dinsizlik ve vicdansızlık hürriyetini, sadece ve sadece kendilerine hak sayan bir güruhtur bunlar. Halkı demokrasiye, insan haklarına, din ve vicdan hürriyetine, eğitimde fırsat eşitliğine, gerçek mânâsıyla laikliğe asla layık görmezler. Bütün bu hürriyetler sadece kendileri içindir, kendileri gibi düşünen mutlu azınlık içindir.
Millet çoğunluğu bu ne idüğü belirsiz güruhun gözünde, günü geldiğinde “kendi elleriyle, dilleriyle yaptıkları putlara kurban edilecek” koyun sürüsüdür. Milleti koyun sürüsü gibi görürler de kendileri asla çobanlığa bile yanaşmazlar. Ortak özellikleri, bir taraftan milletin tepesine binip tahakküme yeltenirken, diğer taraftan yabancı efendilerine kapı kulluğudur.
Bu “Türkiyeli Medyatör Takımı”nın tamamına yakını, eskiden “Demir Perde godoşu” iken, o tarafta ekmek ve kemik tükenince, attıkları çift burgulu ters parende ile “Vahşî Batı liboşluğunda” karar kılmışlardır. Bu uşak ruhlular, Batılı efendilerinin veya onlara uşaklık eden taşeronların çanağından, yaldızlanmış paha biçilmez yağlı kemiklerle yalanırlar. Manşetlerine, köşelerine, ekranlarına kasıtlı haberleri, yorumları, “Noel ağacı süslercesine” döşenirler. Müslüman Türk Milleti’ne ihanet, iftira ve teslimiyet; millî varlıklarımızın, “altın yumurtlayan tavuk” misali kâr eden şirketlerimizin peşkeş çekilmesi; bu medyatörler için abratılarak övülecek ölçüde “bulunmaz Hint kumaşı”dır. Yanlış icraatı türlü çığırtkanlıklarla, bando çalarak överler. Ancak kendileri tarafından olgunlaştırılıp yerleştirilmiş hatta ne demekse “kamulaştırılmış” bir yanlıştan dönülmesi, millet evlatlarına yapılan bir haksızlığın giderilmesi karşısında tepkileri, “felaket tellallığı” ölçülerini bile yıkar akılları münasip yerlerinden fırlar, feryatları yeri göğü inletir.

Haydi hurra, yürüyün bre!..

İşte hep birlikte ibretle seyrediyoruz. Üniversite kapılarından sokulmayan, Anayasa teminatı altında olması gerektiği halde, din ve vicdan hürriyeti ile eğitimde fırsat eşitliği hakları ellerinden alınan, yüksek tahsil yapabilmek için Viyana’larda, Roma’larda kilise kapılarında burs dilenmek zorunda bırakılan genç kızlarımızın mağduriyetini gidermek üzere TBMM’de büyük bir çoğunlukla kabul edilen Anayasa değişikliği karşısında çılgına döndüler. Yem boruları kesilmesin diye AKP’ye sadece hırlayıp, MHP’ye saldırıyorlar.
Neymiş liboşçuğum?.. “MHP AKP’ye payanda olmuş”muş... Peh peh peh... MHP’yi istediğiniz tek parti diktacı kafasına çekemediniz, CHP’ye payanda edemediniz diye kuduruyorsunuz değil mi?.. Tanımadınız, tanıyamadınız Ülkücü Hareket’i... Hiçbir zaman bilemediniz ki Ülkücüler kimsenin payandası olmazlar, millet hizmetine âmâde olmaktan başka!.. MHP’nin bu kararıyla aslına, yani Ülkücü Fikriyat’a rücû etmeye başladığını anlayacak iz’an ve idrak ne gezer sizde?!..
Neymiş liboşcuğum?.. “Çoğunluğun zorbalığı”ymış... Peki bunca zamandır mutlu azınlığın zorbalığı, tahakkümü, dayatmaları karşısında niçin kılınız kıpırdamadı?.. Kendi yanlışlarınıza parmak kaldırırken alkışlarla “cicilediğiniz” demokrasi, bir defalığına olsun millet çoğunluğunun istediği doğruya oy verdi diye hemen “öcü” oldu değil mi?.. Sizi “petrusi necâsetle kutsanmış” kökü dışarıda, kuyruğu havada çakal sürüsü sizi...
AB’nin güllü dikenli yollarında, ABD’nin güdümünde “beraber yürüyüp koro halinde şarkılar söylediğiniz” şu  “Türkiyeli Teslimiyet’in Başı”nı bile isyan ettirdiniz ya!..
Haydi hurra!.. Bölücülük de kutupçuluk da yakışır size!.. Yürüyün bree!..

Yazarın Diğer Yazıları