Buharlı Saat, Koryürek, Ceylan ve Tavuskuşu...

Kanada Vancouver'de bir saat... Bildiğiniz saatlerden değil bu, başından buharlar çıkan bir saat... Bu saat eksenli, bu saati simge ve imge eyleyip bir roman yazmak; oldukça ilginç, çekici, hatta büyüleyici olurdu. Ceylan Koryürek Hanım, bunu yapmış, Kora Yayınları da kitap olarak yayımlamış.

Kitabın kapağında buharlı saat, ilk sayfasında da Ceylan Hanım'la bu saatin fotoğrafları. Bu fotoğraflar, okura tasarım ve düşleme kolaylığı veriyor.

Ben romanı okumaya başlayınca, hemen küçük kızım Nagehan'a telefon etme gereği duydum. Çünkü 2 yıl önce Vancouver'de idi, British Columbia Üniversitesi'nde doktora çalışması yaptı 8 ay... Sordum "Buharlı saati" anlattı ve merak etti, o da okuyacak bu romanı.

Kitaba ve saate dönelim; yazarımız buharlı saat bağlamında, şairliğinin de verdiği imge üretme yeteneğini de konuşturarak şunları söylüyor:

"Hayata karşı duygu kaynıyordu, donmuş bedenime nefesiyle buhar üfleyen sevgili gibiydi."

"Buharlı saat gibiydim olduğum yerde 24 saat kaynıyordum."

"Saatle birlikte ben de buharlaşıyordum."

Buharlı saat bir başlangıç, öncesizlik yeri, buluşma yeri ve "zaman"ın ta kendisi. Başlayan ne derseniz, aşk ve yaşamda olağandışı, şaşırtıcı değişimler. Yazarın deyişiyle "Hep sevme özlemiyle yaşayan" birinin ilk fırsatta serüvenlere atılması. Aşkı da iyi ve özel tanımlıyor Koryürek: "Aşk sizi sorgusuz sualsiz istila eder ve aslında yeryüzündeki bütün savaşlar aşksızlık yüzünden başlar."

Sonra olaylar, kişiler, "En büyük filozofların sözlerinin küçüldüğü anlar."

Yazarımız baş kişi dışındaki kişilerin tinsel çözümlemelerine çok girmiyor, olaylara bırakıyor işin bu yanını. Betimlemeler de olması gerektiği kadar, sıkmıyor okuru. Kurgusu da kusursuz bence, hele en sonunda bütün bu yaşananların da bir kurgu olduğunun ortaya çıkması...

Ve bu roman hepi topu 78 sayfa... Bir başlıyorsunuz, çekip sürüklüyor sizi, bir de bakıyorsunuz ki bitmiş, tadına doyamadan...

Ceylan ve Tavuskuşu

Bu da Ceylan Koryürek Hanım'ın çocuklar için yazdığı bir öykü ve Kora Yayınları'ndan.

Kitabın kapak resmi ve iç çizimleri Kora Yayınları'nın Genel Yönetmeni değerli dostum İsmet Arslan'ın 15 yaşındaki kızı Selin Asya Arslan çizmiş. Tek sözcükle harika! Çocuklar ve büyükler (ben zevkle okudum) bu resimlerle daha hoş canlandırmalar yapacaklar düşlemlerinde.

Kitapların arka kapak yazılarını, yazılarıma hiç almadım bugüne dek, bugün bu kuralımı, bu özel ve güzel kitap için kaldıracağım. Bakın neler diyor Ceylan Hanım:

"Hayat aslında bir şarkıdır. Doğanın bize sunduğu birçok güzel ses vardır -dinleyince duyacaksınız- mevsimine göre bu sesler değişir. Size anlatacağım bu hikâyede gözlerim yaşardı eskilere gidince. Hayır! Hüzünlendim sanmayın, çünkü başkalarının mutluluğunu görmek aslında beni çok sevindirir. Sadece bir düşe daldım. Hani sizi en çok ne mutlu eder, işte öyle bir günü anlatacağım.

Ama bu mutluluğa nasıl geldiler? Uzun zaman geçti onların mutlu olması için, bakın, ben size kıyamadım, aslında bu hikâye mutlu sonla bitecek, gördüm diyorum onların mutluluğunu. Hadi açılsın dünyanın perdesi ve gerçek peri hikâyesi dökülsün ortaya."

Dökülmüş... Dökülenleri ben ilgiyle, gerçeküstü öge ve imgelerine saygılar ve övgüler sunarak topladım.

Sizler de gelin, alın bu dökülenlerden...

 

Yazarın Diğer Yazıları