Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

"Darbe" ya da dar alanda siyaset!

Türkiye'nin gündemini son zamanlarda Covid 19 virüsünden sonra en fazla meşgul eden "darbe" söylentileridir.

Darbe tartışmalarını siyasetin gündemine sokan da, ABD'li düşünce kuruluşu olan Rand'ın iki ay önce yayınlamış olduğu rapordur.

Rand'ın Türkiye'ye yönelik olarak düzenlediği raporda "Orta kademe subaylarında rahatsızlık var. FETÖ soruşturmaları kendilerine uzanır diye korkuyorlar" ifadeleri var.

Bu raporun devamında, "2023 seçimlerinde demokratik muhalefet adı altında diğer partiler koalisyon kurarak iktidarı ele alabilir. ABD, NATO ve AB ile iyi ilişkiler geliştirebilirler. Bunun için ABD inisiyatif kullanmalıdır" cümleleri var.

ABD'li kuruluşun darbe iddiası uzun süre Türkiye'nin gündemine taşındı ve televizyonlarda tartışıldı. Son bir aydır da CHP sözcülerinin söylemleri üzerinden yeni bir "darbe" tartışması başlatıldı. "Saray rejimi gidecek" ya da "sandıkla ya da başka bir şekilde bu iktidar gidecek" söylemleri, AK Parti tarafından "darbe iması" olarak nitelendirildi. Kimisi "sübliminal mesaj" dedi. Bir kısım insanlar da niyet okuyarak bunun "darbe çağrısı" olarak nitelendirdi.

Demokratik ülkeler darbe tartışmalarını tarihin çöplüğüne atan ülkelerdir. Darbe tartışmaları, darbeci suçlamaları Türkiye siyasetinde ise müşterisi en fazla olan konuların başında gelmektedir.

Bu tartışmalar bir anda dalkavuk ve besleme kesimi harekete geçirdi.

Dini kıyafetli bir zat darbe ile ilgili olarak 6/7 ay önce rüya gördüğünü "15 Temmuz'dan sonra. Bu rüyalara göre darbe tehlikesi var. Askeri bir darbe. Ben durduruldum, indirildim kimlik soruldu." diye açıklama yapıyor.

Bir yanda Rand raporu, öbür yanda kerameti kendinden menkul darbe rüyaları derken durumdan vazife çıkaran bazı kimseler de adeta iktidarı bu darbe söylemlerine karşı korumak için inisiyatif alarak akıllara durgunluk veren sözler ediyorlar.

Ülke TV'de programa katılan bir hanımefendi "15 Temmuz kursağımızda kaldı. Yani yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yani yanlış anlaşılmasın doğru anlaşılsın bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür… Biz çok donanımlıyız bu konuda maddi ve manevi olarak. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hala sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası" ifadelerini kullandı.

Ardından da boyuna boşuna, cehaletine bakmayan bir zat çıkıp şu cüretli tehlikeli sözleri etti. "Erdoğan'ı devireceğiz, idam edeceğiz diyorsunuz. Karınızı, çocuklarınızı nasıl koruyacaksınız bizden?...Biz bir daha sokağa çıkarsak eğer kimleri toplayacağız, listelerden haberiniz var mı sizin?...zulalardan, listelerden, yaşanacaklarından haberiniz var mı?...Ailenizi, kendinizi nasıl koruyacaksınız? Bir intikam faslı başlar ki bu ülkenin vatanseverlerini yiğitlerini durduramazsınız…"

Birinci de "50 kişiyi götürmekBenim listem hazır" ikincisinde ise "kimleri toplayacağız, listelerden haberiniz var mı?..Zulalardan, listelerden haberiniz var mı?" söylemleri dikkat çekicidir.

Demek ki birileri donatılmış, zulalarda bir şeyler hazırlamış, listeler yapmış ve toplayacakları insanları belirlemiş, karşıt gördükleri insanların kadınlarına karşı harekete geçmek için tetikte bekliyor.

Söylenenlerin arka planının olup/olmaması bir yana bu şekilde bu insanların niyetlerini ortaya koymaları bile ülkenin geldiği yeri bu zevatın seviyelerini ve ahlak durumlarını gösteriyor.

Bu zatlara karşı yargıçlar henüz bu ülkenin anayasal, demokratik bir hukuk devleti olduğunu hatırlatmadılar. Bu zevatlar, Türkiye Cumhuriyeti'ni hala çadır devleti sanıyor.

***

Pandemik salgınla kıyasıya bir mücadele verildiği şu sıralarda birilerinin birbirinden tehlikeli söylemlerle gündemi meşgul etmesine izin verilemez. Darbe ya da iç savaş çığırtkanlıklarıyla ülkenin kaybedeceği zaman yoktur. Seyahat, toplanma, eğitim, spor yasaklarının sürdüğü bir aşamada vatandaş, iş, aş peşindeyken darbe ve iç savaş çığırtkanlarının ülkenin gündemini bloke etmesine izin verilmemelidir!

 

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

 

Yazarın Diğer Yazıları