Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Değerli yalnızlıktan dönüş

Türkiye, uzun bir süredir hakkını ve ulusal çıkarlarını koruma adına, kendi doğrularını ön plana çıkaran, ülkelerin pozisyonlarını ve ittifakları dikkate almadan ve sonuçlarını hesaplamadan girişimlerde bulunduğu için, "değerli yalnızlık" olarak adlandırdığı bir dış politik ortamla karşı karşıya kalmıştır.

Bazı ülkelerle ilişkilerin bozulmasında haklı gerekçeler vardır. Ancak sorunların yönetilememesi ve ideolojik yönlü politik anlaşmazlıklar, bu ülkeleri Türkiye''ye karşı haksız, zararlı, hatta düşmanca davranışlar içine sokmuştur. Sonuçta, çıkar çatışması olan ülkeler, Türkiye''ye karşı birleşerek anlaşmalar yapmışlardır.

Bunlara ekonomik sıkıntılar da eklenip, çeşitli alanlarda zararın artmasıyla, bu değerli yalnızlık politikasından dönüşler yapılıp, ilişkilerinin bozulduğu ülkelerle yeniden ilişki kurma ihtiyacı doğmuştur.

 

Yunanistan sorunların merkezinde

Yunanistan''ın Türkiye düşmanlığının sonu yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Ruh ikizi GKRY''yle birlikte hareket etmektedir.

Yunanistan, Türkiye''nin ABD''yle ilişkilerinin bozulmasını fırsata çevirmiş, ABD de buna destek verince, bu iki ülkenin ilişkileri ittifaka dönüşmüştür. Yunanistan, ABD''ye verdiği üsler ve tanıdığı imkânlarla egemenliği tartışmalı duruma gelmesine rağmen, ABD''yi arkasına almanın verdiği cesaretle, daha da şımarmış ve agresifleşmiştir.

ABD''nin Lozan''a aykırı üslenmesi, Yunanistan''da, Lozan karşıtı uygulamalar ve Türkiye''ye ait 19 adanın işgali konularında meşruiyet duygusu yaratmıştır.

Üyesi olduğu AB''den gördüğü destek, ilişkilerimizin bozuk olduğu Mısır, İsrail, BAE''yle yaptığı çıkar anlaşmaları, ABD''yle birlikte Fransa ve İngiltere''yle yaptığı ikili savunma anlaşmaları, Yunanistan''ı sorunların merkezi haline getirmiştir.

Yunanistan hiçbir zaman rahat durmayacaktır. Onu kıpırdayamayacak hale getirecek adımlar atmak, Türk dış politikasının önceliği olmalıdır.

 

Mısır, BAE, İsrail ve ABD ilişkileri

* Mısır''la ilişkilerimizin bozulmasına sebep, kendisine tehdit, İhvan anlayışı ve Müslüman Kardeşler''i desteklememiz ve kullanılan "darbeci Sisi" ifadesidir. Mısır''ın, Arap dünyasındaki etkisi, Libya''daki fonksiyonu, Yunanistan''la yaptığı MEB anlaşması ve ilişkilerimizin iyi olmadığı diğer ülkelerle Doğu Akdeniz''de Türkiye aleyhindeki tutumu, ilişkilerimizde bir "U" dönüş ihtiyacı oluşturmuştur.

Ancak bozulan ilişkileri düzeltmek için, önce karşı tarafta güven duygusu yaratılması gerekmektedir. Bu amaçla yaptığımız girişimlerden henüz yeterli bir sonuç alınamamıştır. Buradaki yanlışlarımızı ve eksikliklerimizi analiz etmeye ihtiyaç vardır. "Rabia işaretine" devam etmek dahi sorun yaratabilir. Dikkat etmek gerekir.

* BAE''yle ilişkilerimizin bozuk olmasının sebebi, 15 Temmuz darbe girişiminde oynadığı rol ve FETO''ya verdiği destektir. İhvan/Müslüman Kardeşler konusu, bu ülke için de geçerlidir. Libya''da Türkiye''nin desteklediği meşru hükümetin karşısındaki ülkelerin içinde BAE de bulunmaktadır. Geçen sene, Libya''da TSK''nın kullanacağı üsse gece yarısı yapılan meçhul hava saldırısının şaibesi hâlâ üzerindedir.

Veliaht Prens davetle Türkiye''ye gelmiş, anlaşmalar yapılmış ve 10 milyar dolar yatırım yapacağı açıklanmıştır. Yatırımın, fabrika kurarak üretime ve istihdama katkı sağlaması değil, millî tesislerimizden kalanlardan satılarak taze para temin edilmesi yönünde olacağı beklenmektedir. BAE''nin, ABD ve İngiltere''nin etkisinde olduğu bilinerek hareket edilmelidir.

* İsrail''le ilişkilerin düzeltilmesinde olumlu bir gelişme yoktur. Bu ülkenin Arap ülkeleri başta, diğer ülkelerle ilişkilerinin gittikçe düzeldiği ve bunun Türkiye aleyhinde geliştiği malumdur. Filistin konusundaki anlaşmazlığımızda, iletişim ve diyalog içinde olunduğu takdirde sorunun daha etkin yönetilebileceği düşünülmelidir. İsrail''in ABD''deki lobi etkisi de hesaba katılmalıdır.

* ABD''yle ilişkilerimizi düzeltme uğruna, Karadeniz''de Rusya''yı karşımıza almamız Karadeniz''deki istikrarı bozacak, Montrö''yü sulandırabilecektir. Tehlikelidir. Bundan uzak durulmalı, başta Suriye cephesi olmak üzere, Orta Doğu, Doğu Akdeniz ve diğer sahalarda bekamıza, güvenliğimize, hak ve çıkarlarımıza zarar vereceği de dikkate alınmalıdır.

* "U" dönüşte darısı, Suriye politikamızın başına.

Yazarın Diğer Yazıları