Dijitalleşen hayatın yeni hukuk düzeni

Dijitalleşen hayatın yeni hukuk düzeni

Ahmet Yavuz Uşaklıoğlu, "dünyayı dijital okuyan nesil"in temsilcilerinden. Henüz 23 yaşında bir üniversite öğrencisi. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olan Uşaklıoğlu, bilgisayar mühendisliği alanında da yan dal yapıyor. Dijital hukuk alanında yazdığı  akademik makalelerinin ilgi görmesi üzerine bunları "Dijital Hukuk" adıyla kitaplaştıran Ahmet Yavuz Uşaklıoğlu, Seçkin Yayıncılık'tan çıkan kitabın gelirini Prof. Dr. Aziz Sancar'ın kurucusu ve yöneticisi olduğu Aziz and Gwen Sancar Foundation'a bağışlamayı planlıyor. Yapay kişilik, internet mahkemeleri, online katil olmak, Mimar Sinan dirilse eserlerinin sahibi kim olur, robot hakimler gibi ilgi çekici konuların yer aldığı kitabıyla ilgili Uşaklıoğlu şunları söylüyor:

Dijital Hukuk; çok soyut, derin ve teknik bir konu. Bu konuyu yalın bir üslupla özetlemeye ve Mevlana'nın "Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır", sözünün ışığında önce bilmeye, sonra herkesin anlayabileceği şekilde konuyu anlatmaya gayret ettim.

Hukukçu olmayanların veya teknolojiyle ilgilenmeyenlerin de anlayabileceği bir dille yazmanın yanında; kitaptan hukukçuların ve teknolojiyle ilgilenenlerin de faydalanacağını ve "Dijital Hukuku" zevkle okuyacağını umuyorum.

Çünkü; hukukun "özünü", herkesin anlaması gerekir. Hukuk, herkes için vardır. Elbette ki herkesin, hukuku veya teknolojik gelişmeleri en detayına kadar bilmesi şart değildir fakat daha adil bir dünyada yaşayabilmek için tüm insanların, hukukun "özünü" bilmesi kanaatimce şarttır. Teknolojik gelişmelerin de mantığının anlaşılması, her şeyin dijitalleştiği dünyada; karşılaştığımız birçok olayı daha isabetli şekilde çözüme kavuşturmamızı sağlayacaktır. İşte, okuyacağınız tüm satırlar, bu düşüncelerle kaleme alınmıştır.

Kitap içerisinde, bazı ilgili kısımları şiir ile anlatmanın daha keyifli olacağını düşündüm. Çünkü sözün kokusu, sesi, güzelliğidir şiir. Şiir, bire bin ahengi, mânâyı ve kültürü aktararak hapsetmeden eritip tek ağızdan dile getirmektir. Şiiri üstün kılan ise hem duyguyu hem de fikri en güzel hâlde zikretmenin adı olmasıdır. Hatta bu sebeple kitap, bir şiir ile bitiyor. Bu çalışmam temel bir özetten ibarettir. Başkaları bayrağı çok daha ileriye taşıyacaktır.

Kitapta cevabını bulan sorulardan bazıları şöyle:

*İşsiz mi kalacağız *Devletin egemenliği bitti mi? *Adalet dijital hukukla nasıl sağlanır? *Dijital hukukla geçmişi silelim mi? *Ya gerçekte hukukçu da mühendisse? *Sınırsız özgürlük, dijital hukukla mümkün olur mu?

Seçkin Yayınlar Tel:(0312) 435 30 30

***

Fikir dünyamızı aydınlatan bilgeler

Araştırmacı yazar Hüdavendigâr Onur, "Asrın Yesevisi S. Ahmet Arvasi" adlı kitabının 3. baskısını okurlarla buluşturdu. Her ulusun, fikir, sanat, siyaset ve devlet adamlığı sahalarında övündüğü şahsiyetlerin o milletlerin en değerli hazineleri olduğunu kaydeden Onur, "Doğal olarak Türk milletinin yetiştirdiği büyük ve unutulmaz aydın şahsiyetler de vardır. Bunlardan biri olan Ahmet Arvasi, binlerce insanın hayranlığını kazanmış fikir adamlarından biridir" diyerek şu değerlendirmede bulunuyor:

"Biz, doğu ve batı ilimlerine vakıf olan Ahmet Arvasi'nin fikirlerinden yararlanmak, onu okuyup anlamak ve kıymetli düşüncelerini hayata geçirmek gerektiğine inanıyoruz. Fikir dünyamızda bize ışık olan Nihal Atsız, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Ahmet Arvasi gibi düşünürler tek tek aramızdan ayrıldı. Türk insanı, tarih boyunca bunaldığında, bir arayış içerisinde çırpındığı zamanlar hep 'bilge' diye adlandırdığı bilim adamlarına sığınmıştır. Ülkemizde yetişen ve yazılarıyla Türkiye ve İslam dünyasının sosyal, iktisadi ve eğitim başta olmak üzere birçok sorununu ele alan ve bunlara çözüm yolları gösteren dava ve fikir adamlarından Ahmet Arvasi de, başvuru kaynaklarından biri olmuştur.

Türk milliyetçiliğinin büyük önderleri olan bu insanların ardından ağıt yakmak yerine düşüncelerini iyi değerlendirip yeni ufuklara açılmamız gerekir. Biz bu amaçla Arvasi hakkında böyle bir çalışmanın içine girdik. Sohbet ve yazılarıyla topluma doğruyu, iyiyi, güzeli ve çok çalışmanın önemini anlatan Ahmet Arvasi, bir yazısında şöyle diyor:

"Kalkınmasını, düşmanlarının himmetine ve yardımına bağlamış bir İslam dünyası, imkânı yok ayağa kalkamaz. İslam dünyası ancak kendi gücüyle ayakları üzerinde durabilecektir."

Biyografinet Yayınları Tel:(0542) 235 72 49

***

HAFTANIN KİTABI

Kurtuluşta iman gücü

Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, "İşgal edilen memleket halkının silaha sarılması dini bir görevdir" diyerek halkın kurtuluş mücadelesine katılımını sağlamış din adamlarımızdan sadece biriydi. Kurtuluş Savaşımızdan sonra Cumhuriyet'in ilanı ve laikliğin kabulü ile birlikte yanlış bir algı oluştu. Bir kısım laik görüşlü insan, din adamlarının Kurtuluş Savaşı'na katılmadığını iddia ederken, bir kısım dini görüşlü insan da, Mustafa Kemal liderliğinin dinden uzak olduğunu iddia etti.

Oysa Kurtuluş Savaşımız, din adamlarımızın çok büyük kısmının fiilen katıldığı bir savaştı. Ve Mustafa Kemal Paşa da bu din adamları ile birlikte omuz omuza mücadele etmişti.

Araştırmacı yazar Hanri Benazus, "Milli Mücadele'de Din Adamları" adlı kitabında Kurtuluş Savaşımıza katılan din adamlarını, yaptıkları hizmetleri anlatırken, tarihimizin bu az bilinen bölümünü aydınlatıyor.

İleri Yayınları Tel:(0212) 481 92 57

***

Vatan için çarpıştılar

Ege'nin Efeleri Kurtuluş Savaşı'nda Yunan'a kök söktürmüş çatal yürekli kahramanlardır. Efeler zulme karşı çıkar, halkı koruyup kollar, vakar sahibi, saygıdeğer, hem de güvenilir bilinir.

O yüzden de çok sevilir ve adlarına çokça türküler yakılır.

Millet olarak değerlerini yeni yeni keşfettiğimiz, hayatlarından, fikirlerinden ve ideallerinden ibret aldığımız Ege'nin Efeleri bu kitapta buluşuyor.

Gazeteci yazar Gürbüz Azak, "Yakın Tarihimizin Anotomisi / Ege'nin Efeleri" kitabında Kurtuluş Savaşı'nın kahraman efelerini Adnan Menderes ekseninde farklı bir üslupla anlatıyor.

 

Mihrabad Yayınları Tel:(0212) 514 28 28

***

KÜTÜPHANEMDEN

Amerikalıların kızılderili katliamı

Dünyada büyük ilgi gören bilhassa ABD'de büyük yankı yaratan, "Kalbimi Vatanıma Gömün" adlı kitabı daha önce pek adı duyulmamış bir Amerikan tarihçisi olan Dee Brown'un yıldızını parlattı. Birden üne kavuşmasına yol açan eseri, "Kalbimi Vatanıma Gömün" için aslında yıllardır çalışmaktaydı. Eserini hazırlamak için Amerika'da yaşayan kızılderililerin içine girdi. Onlarla konuştu. kimsenin ilgi göstermediği devlet arşivlerinden yararlanarak kızılderililerle ilgili mükemmel bir inceleme ortaya çıkarmayı başardı. Yayınlandığı bütün ülkelerde ses getiren kitap, bir Amerikalının kızılderililer konusunda yazdığı en gerçekçi kitap kabul edildi. Türkiye'deki ilk baskısı E Yayınları tarafından 1973 yılında yapılan, "Kalbimi Vatanıma  Gömün"ün önsözünde Dee Brown, eseriyle hakkında şu görüşleri dile getiriyor:

Elinizdeki, neşeli bir kitap sayılmaz, ama tarihin bugüne uzayan bir yanı vardır ve belki de bu kitabı okuyanlar, geçmişte ne olduğunu öğrenmekle, Amerikalı Kızılderilinin bugün ne olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Amerikan mitinde kaba birtakım savaşçılar şeklinde basmakalıp bir biçime sokulan Kızılderililerin ağzından ince ve son derece akla yatkın sözlerin çıktığını görünce şaşıracaklardır. Belki de, toprakla olan ilişkilerini büyük titizlikle koruyan bir halktan, toprak ile kendi aralarındaki ilişki hakkında biraz bir şeyler öğreneceklerdir. Okurlar, bugün Kızılderililerin yaşadıkları yerlerin yoksulluğunu, umutsuzluğunu ve sefaletini görme fırsatı bulurlarsa, bunun gerçek nedenlerini de anlayabileceklerdir.        

                                                                                                                                               (Ahmet Yabuloğlu)