Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Diktatörlerin adaleti

Kral I. Charles İngiltere'deki iç savaş sonrasında idam edilmişti. Galip gelen Roundheadlere sadık yagıçlar Charles'ı "ülkenin başına gelen tüm ihanetlerden, cinayetlerden, tecavüzlerden, kundaklamalardan, bozgunculuklardan, perişanlıklardan, zararlardan ve fenalıklardan" suçlu bulmuşlardı.

Kral Charles iddianameyi hor görüp 'yargıçlarının ancak eşkıyalar kadar hükmü olduğunu' söylemişti.

Fransa'da ihtilal sonrası Kral XVI. Louis halk önünde "özgürlüğü...yok ederek tiranlığı...kurmak" amacını taşıdığı için yargılanmıştı.

Louis kendini uzun uzun savunmuştu.

Bu süreçte Marie Antoniette'ye yöneltilen suçlamalar arasında oğluna mastürbasyon yapmayı öğrettiği, iddiası dahi vardı.

Marie Antoniette, ensest suçlamalarını "Doğanın kendisi böylesi suçlamalara karşı cevap vermeyi bir anneye yasaklar" diyerek cevaplamıştı.

 

Cellatlarını alkışlayanlar (!)

Bilindiği gibi totaliter/ceberut devletlerde adalet, kudret elitlerinin iki dudağı arasındadır.

Kruşçev anlatıyor:  "Stalin, herhangi bir kimsenin 'tutuklanması gerek' dediği zaman, bir halk düşmanının söz konusu olduğunu sözüne bakarak kabul etmek gerekirdi; bunun üzerine, Devlet emniyet organlarının sorumlusu Beria takımı, tutuklunun suçluluğunu ve tahrif ettiği belgelerin gerçeğe uygunluğunu doğrulamak için, kendisinden beklenenden fazlasını yapardı. Sunulan deliller nelerdi? Tutuklunun itiraflarıdır ve sorgu yargıçları da bunları ciddiye alırdı. Pekâlâ, işlenmemiş suçlar nasıl itiraf edilir? Tek yolla, işkence metoduna baş vurarak. İşkenceler tutukluyu bir bilinç, zihin ve insan vakarından yoksunluk yıkımına getirirdi."

Kamenev yargılanması sırasında "Eğer işbirliği yapmazsa oğlunun tutuklanacağı ve sanık sandalyesinde babasını suçlamasının sağlanacağı" konusunda uyarılır.

Kamenev, titrek bir sesle mahkemeye "Hayatım iki kez bağışlandı, ancak proletaryanın yüce gönüllüğünün...bir sınırı vardır ve sınıra ulaştık" der.

Son sözlerini kendi çocuklarına yöneltir: "Bana verilen ceza her ne olursa olsun adil olduğunu düşüneceğim. Geriye dönüp bakmayın. İlerleyin. Daima Sovyet halklarıyla birlikte, Stalin'in izinde..."

Sergey Mraçkovski'yse kendi tabiriyle "karşıdevrimin pisliğini kusup kurtulan" biri olarak hatırlanmasını talep ediyor ve son sözleri "Buradan partime ihanet etmiş bir hain olarak ayrılıyorum, kurşunu dizilmeye hak eden bir hain!" oluyor.

 

"Çeyrek Troçkistler!"

Bir zamanlar Troçki'nin dostu olan Karl Radek, Ulrik'in (Stalin) mahkemesi "Yılanları ezmelidir" talebini iletiyordu.

Kendisinin baskı gördüğü düşüncesi kadar saçma bir şey olamayacağını söylüyordu. O, "Baskı görmek ne kelime, bizzat kendisi savcıya iki buçuk ay boyunca gerçekleri söylemeyerek işkence ettim." Demişti.

Onun ifadesiyle "ülkenin karşı karşıya olduğu tek sorun, sadece yüzde yüz Troçkist olanların terörizmi değildi. Ülke yarım-Troçkistler, çeyrek Troçkistler ve sekizde bir Troçkistlerle" doluydu.

Stalinistlerin sekizde yedisi uyuyan hücreydi, hain örgütün hamle yapacağı zamanın gelmesini bekliyorlardı.

Rakovski, sanıklara "merhamet gösterilmesin", "Kuduz köpekler vurulsun" istiyordu. Sanıkların "kokmuş cesetler gibi yakılmasını" tavsiye edenler de vardı.

Troçki 1924'te "Bir kişi parti karşısında haklı olamaz... çünkü tarih henüz hakkın ne olduğunun ayırımına varmanın başka türlü yollarını üretmedi". Zaten parti çizgisine sorgulanamayacak kadar inanç duymak bir komünist için her zaman başat şart olmuştu.

Sovyetler Birliğinde doksan civarında gökbilimcinin yirmi dokuzu tutuklanmış, yargılanmış ve mahkum edilmişti. Suçları 'güneş tutulmalarının ve güneş lekesi faaliyetlerinin dönemlerini doğru hasaplamayı beceremeyip tarım rekoltesini tahrip etmekti.' Bu suçtan mahkum edilenlerin en az dördünün idam cezası anında infaz edilmişti.

Stalin ile Hitler'in  "adalet"  (!) anlayışı bir paranın iki yüzü gibi birbirinin benzeridir. Bir Alman mahkemesi Pasttor Niemöller'i suçsuz bulduğunda, Hitler'in şunu söylediği kayıtlarda vardır: "Benim suçlu diye ilan ettiğim bir kimseyi bir Alman mahkemesinin suçsuz çıkarması olayı bir daha görülmeyecektir". Sonunda da Niemöller, gestapo tarafından tevkif edilmiştir.

Diktatör adaleti böyle oluyor!

Yazarın Diğer Yazıları