Erdoğan'a göre "Vatanı satmak"

Sarayda düzenlenen valiler buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Vatanı satmak, kendi dirayetsizliğiniz, kendi iş bilmezliğiniz yüzünden ülkeyi kriz üstüne krize sokmakla olur.  Bin yıllık ortak geçmişi olan insanların birliğini, beraberliğini, kardeşliğini sağlayamayarak ülkenin maddi manevi kayıplara uğramasına göz yummakla olur. Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle, ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur" demişti. (Tarih: 27 Şubat 2015)
Peki, ülkemizde AKP iktidarının yarattığı hangi krizlerle maddi ve manevi kayıplara uğratıldığına bakalım:

Amerika ile S-400 krizi yaşıyoruz, F-35 ve savunma sanayi ambargosu sürüyor.
Amerika Başkanı Biden aylardır Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmüyor.
Amerika yıllardır terörist başı hain Fethullah Gülen'i Türkiye'ye iade etmiyor.
Avrupa Birliği Türkiye'nin tam üyelik işlemlerini askıya aldı yürütmüyor.
Suriye krizi sonucunda sığınmacılara 60 milyar dolar harcadık, harcamaya da devam ediyoruz.
Almanya'nın silah ambargosu devam ediyor.
Anayasa hükümleri uygulanmıyor.
Yargı bağımsızlığı yerini siyasi bağımlılığa bıraktı.
Vatan toprağı 19 Türk adası Yunan işgali altında. 12 ada Lozan'a rağmen silahlandırıldı.
Doğu Akdeniz krizi sürüyor.
Yetersiz Covid tedbirleri nedeniyle rekor can kayıpları yaşanıyor. Aşı krizi had safhaya ulaştı.
***
Erdoğan'ın, "Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle, ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur" sözleri ile devam edelim.

Faizler yüksek değil çok yüksek.
Enflasyon yüksek değil, çok yüksek.
Erdoğan Haziran 2018'de 2. Kez cumhurbaşkanı seçildiğinde bir dolar 4,6 Türk lirasıydı günümüzde şimdilik 8,15 Türk lirası olarak anormal yükseldi.
Milletin 128 milyar doları Merkez Bankasından heba edildi.
Dış borç ve bütçe açığı rekor üstüne rekor kırıyor.
Bu tablonun yorumu çok açık değil mi?
***
Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu değerli ağabeyim Bekir Coşkun kansere yenik düşerek 18 Ekim 2020'de hayatını kaybetmişti. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ünlü gazetecinin adını yeni yapılan 5 bin 210 metrekarelik parka verdi.

Parkın açılışını Başkan Taşdelen, Bekir ağabeyimin eşi Andree Coşkun, Meclis başkan vekili Levent Gök, Sözcü yazarları Deniz Zeyrek, Çiğdem Toker ve Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay ile birlikte yaptık.
Başkan Taşdelen, 7 yılda Çankaya'ya 80 yeni park 700 bin metrekareden fazla yeşil alanı kazandırdıklarını belirterek dedi ki;

"Rant için değil halk için çalışıyoruz. Bekir Coşkun, benim için bir abidir, baba dostudur. Cumhuriyet, Atatürk ve halk sevdalısı bükülmez bir kalemdir. Yüreğinde tüm canlılara duyduğu sevgiyle yazan usta gazetecinin adını her daim yaşatacağımız için onur duyuyorum.
Rekorlara imza attık. Çankaya'nın dört bir yanında kreşler, Çankaya Evleri, parklar, kültür merkezleri açtık. Ödüller kazandık.
Bana soruyorlar bu ekonomik koşullarda, bu pandemi döneminde bunca yatırımı Çankaya Belediyesi nasıl yapıyor diye...
Bizim kaynaklarımız, vakıflara cemaatlere, derneklere gitmiyor. Belediyemizin tüm kaynakları halka gidiyor. Halk için harcanıyor. Çankaya Belediyesi israf etmiyor; yolsuzluk yapmıyor. Çankaya Belediyesi doğru belediyecilik yapıyor, işte fark burada."
Merhum Coşkun'un eşi Andree Coşkun Alper Taşdelen ve belediye çalışanlarına teşekkür ederek dedi ki;

"Bekir, Cumhuriyet ve doğa sevgisini anlatmak için bir ömür harcadı. Doğa sevgisiyle dolu olan eşimin adını yaşatan bu park, insanlara, çocuklara başka canlılara, başka Pako'lara kucağını açacak. Bu yüzden çok mutluyum."
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de, "Bekir Coşkun'un kaleme aldığı, her fırsatta söylediği, anlattığı cumhuriyet sevgisini, halk ve doğa sevgisini her alanda yaşatmaya, söylemeye, anlatmaya devam edeceğiz. O bizler için kanaat önderiydi" diye konuştu.
Teşekkürler Alper Başkan, Ruhun şad olsun Bekir ağabeyim.

Yazarın Diğer Yazıları