Etnikçi yeni anayasa

              Rus-Ermeni iş birliği ile gerçekleştirilen Hocalı Soykırımının 24. yıldönümündeyiz. 1992 yılının 25 Şubat'ında Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya yapılan soykırımda resmi tespitlere göre 613 Azerbaycanlı kardeşimiz şehit düşmüştü. Tarih boyu Türk'e yapılan soykırımları unutmamalıyız ve unutturmamalıyız. Rus soykırıma doymamaktadır. Nitekim, günümüzde Bayır-Bucak Türklerine yapılan etnik temizlik Esad yönetiminin önünü açmak içindir. Aslında Gorbaçov'un alnındaki leke Rus tarihindeki soykırımların mührüdür.

                Türk'e yapılan soykırımlar sürerken biz kendi kendimizi adeta inkâra yelteniyoruz. Anayasa tartışmalarında gözden kaçan husus, hukuki boyutun yanı sıra sosyolojik değerlendirmelerdir. Hem tek devlet, tek millet ve tek vatan diyeceksiniz, bölünmeye karşı çıkıp beka sorunundan bahsedeceksiniz, terörle müzakereden mücadeleye döneceksiniz, hem de millî kimliği ve Türk Milleti gerçeğini inkâr eden, etnik tuzaklarla dolu etnikçi bir yeni anayasa yapacaksınız, parçaları öne çıkarıp bütünü göz ardı edeceksiniz. Bundan daha büyük çelişki olabilir mi?  

                Bir başka çelişki de ABD'nin kara gücüm dediği, daha önce terör örgütü olduğunu belgelerinde belirttiği PKK'nın Suriye koluna her çeşit silahı vermesi, ama şehitler için taziyede bulunmasıdır... Bugün ülkeyi yanlış politikalarla bu noktaya getirenler bir ara katılımı yasakladıkları şehit cenazelerinde boy göstermektedirler.

                Pasif ve aktif terör o hale gelmiş ki bir milletvekili Ankara'da 28 vatandaşımızı şehit eden katilin ailesine taziyede bulunabiliyor. Terör örgütü ile malum parti iç içe...

                İspanya'da mahkeme facebook sayfasından ETA'yı öven mesajlar yayınlayan bir kişiye bir yıl hapis cezası vermiştir. AA'nın haberine göre, AB terör örgütü listesindeki ETA'yı öven mesajlar, görüntüler ve fotoğraflara, daha önce de bir yıl hapis cezası verilmişti. İçeriden ve dışarıdan ülkemizde adeta terör alkışlanıyor. Yıllardır. AB ve AP heyetleri ve temsilcileri Ankara'yı atlayarak Diyarbakır'a giderler. Toplumun önünde terörün temsilcileriyle öpüşürler veya Kumkapı meyhanelerinde buluşurlar. Teröristleri makamlarında kabul ederler. Bunları hep yaşadık ve yaşıyoruz.

                Etnik grup taassubu ile Türk Milleti ve milletleşme süreci reddedilerek sözde bir Yeni Anayasa yapılacak. T.C. böylece kulvar değiştirecek. Başkanlık ve eyalet sistemi gelecek, etnik gruplar azınlığa dönüştürülecek, demokratik parlamenter sistem rafa kaldırılacak. Yeni Anayasa kullanılarak etnikçi bir gözle millî birlik ve bütünlük tahrip edilecek, insanlar birbirine ötekileştirilip soğutulacaktır. Böyle giderse, Türkiye de Anadolu Cumhuriyeti'ne dönüşecektir. Bir dönem Özal'ın tezi de bu idi.

                Bu uzun ve gaflet dolu yolda önemli kurumların içi boşaltılmış, görev yapamaz hale getirilmiş ve onlara kumpaslar kurulmuştur. Yeni Anayasa Türk Dünyasına da bir reddiyedir. Anadolu'da Türk'ü yok sayanların Türk Dünyasına bakışı sık sık rastladığımız Orta Asya Müslümanları şeklinde olabilir.

                Türkiye etnik ırkçılığa müsait bir sosyal doku değildir; ama emperyalizmin yeni tezi ayırma ve bölmedir. Bir ülkede etnik çakıştırma iki şekilde olabilir: 1. Hâkim kültür ve grubun bir etnisiteyi sistemli bir şekilde dışlaması ve ayrımcılık yapması 2. Bütünün değil; ama bir etnik grubun içinden çıkan veya onu savunuyor görünen, halka dayanmayan bir grubun bütüne saldırısı. Türkiye'de ikinci örnek geçerlidir. Ünlü sosyologlar etnik ırkçılığa yeni kabilecilik (new tribalizm) diyor. Bunun için bilgi kirliliği yaratılmakta, etnisiteyle ilgisi olmayan hâkim kültür ve ana grubun, standart kültürün etnik çağrışım yaptığı ileri sürülür. Etnik taassubu reddeden milletleşme ve milliyetçilik parçalayıcı ve ayrıştırıcı zannedilir. Parça bütün kavgası körüklenir. Türk müsün, Müslüman mısın şeklinde garip sorular sorulur. Oysa bunlar çok farklıdır. Siz hiç Batı ülkelerinde sen Fransız mısın veya Alman mısın, Hristiyan mısın diye sorulduğunu gördünüz mü?

                Dikkat çeken bir nokta da aşırı sol bazı eski tüfeklerin çöken ideolojiden sonra etnik ırkçılığa ve Türk düşmanlığına merak sarmalarıdır. Herhalde sosyalist teoriye katkı yapacaklardır! Bunun son bir örneğine İktisat Dergisi'nde rastladık.

 

Yazarın Diğer Yazıları