Geçtiğimiz cuma akşamı grubumuzda Avrupa Futbol Şampiyonası ilk müsabakasında İtalya ile oynadık. İtalya iyi takım. Esasen biz zaten biliyorduk da ilk maçta da gördük ki İtalya bu turnuvanın favori ekiplerinden. Buna rağmen başta ben ve birçok futbolsever yurttaş, müsabaka öncesi sosyal medyadan attığımız iyi dilek mesaj ve tweetleri ile moral yapmaya çalıştık. Peki müsabakaların favorisinin ev sahibi takım "üstelik İtalya" olduğundan haberdar mı değildik? Hayır. Herkesin bildiğinden bir fazla, bu maçın İtalya lehine bir skorla da sonuçlanabileceğini biliyor ve istemesek de tahminlerimizin başına koyuyorduk. Peki niçin üst perdeden üfürüp "Türk milletinin sizin moralinize ihtiyacı var" biz de "bu müsabakadaki mücadelenizle moral desteğinizden eminiz" dedik. Çünkü Türk Millî Futbol Takımı turnuvanın en genç takımı idi. Hırsları var ve oldukça yüksekti. Ayrıca daha önce 0-2 skordan çevirip 3-2 tamamladıkları bir müsabaka serüvenleri de vardı. Acaba bir daha başarırlar mı? Başarırlar da Türk Millî Takımı''nın turnuvanın favorisi "İtalya''ya kök söktürdüğünü hafızalara kaydettirirler mi!" diye bekledik.

Gelelim müsabakaya; ilk devre ve özellikle son 7-8 dakikasında İtalya bizi bunalttı. İkinci devre başlayıp 46. dakikayı geride bıraktığımızda ilk devrenin son stresli dakikalarının ardından birkaç pozisyonda hızlı çıkarak, "Burak''la bir hamle" yapabilir miyiz diye sürekli ve bunaltıcı İtalya akınları ardından vereceğimiz bir cevapla "İtalyanları kendilerine getirmeyi" umduk. Fakat olmadı. Yapamadık ve oyunu dengeleyemeyip ilki 53. dakikada olmak üzere kalemizde üç gol gördük, üzgünüz. İtalyanlardan üç gol yediğimiz için değil, kayda değer bir "akın yapamayıp" organizasyonu kuramadığımız için. Öyleyse neymiş Millî Takım turnuvanın en genç takımı, koşuyor fakat sürekli ve çok top kaybediyor. Ardından; muhatap olduğu bir hücumu sonlandırıp, ciddi bir kontratak yapamıyor. İtalya-Türkiye maçından çıkarımımız budur. Umarım ikinci maçtan itibaren bu iki kusur halledilir ve biz de memleketteki bunca stres arasında takımımızın başarıları ile avunuruz. Başarılar Millî Takım. Başarılar bizim çocuklar...