Eyyyyy-Vah

Lafta-sözde de olsa, en azından bir "Eyyyyyy!.." çeker, "dikleşmeden dik durur", tam kapanmanın arifesinde "kahvedeki muhtaç vatandaş"ın ruhunu doyurup, onun "Helal olsun be, bak görüyor musun nasıl kafa tutuyor ABD''ye" diye kasım kasım kasılma hevesini kursağında bırakmaz sanılıyordu.
Bizim Özcan Hoca (Yeniçeri)''nın dediği tonda bir "Böyle müttefik olmaz olsun" gelirdi en azından.
O bile gelmedi.
"Eyyyyy" diyemediği gibi bolca da "Vah" dedirtti!
***
"Mesnetsiz, haksız ve hakikatlere aykırı"ymış.
"Ziyadesiyle üzmüş".
"Radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye karşıtı grupların baskısının" sonucuymuş.
Ee?
İftira "baskı altında" atıldıysa, "Tamam o zaman" mı?
***
"Ortak tarih komisyonu kurulsun" muş.
"Arşivler açılsın" mış.
"Hodri meydan" mış.
Ee?
Yani?
***
"ABD önce aynaya baksın" mış!
"ASALA terör örgütünün özellikle 1970''li yıllarda diplomatlarımıza, yani elinde silah olmayan sivil kamu görevlilerine karşı gerçekleştirdiği saldırılarda hayatlarını kaybeden diplomatlarımızın katillerinin nasıl korunduğunu, cezaevlerinden nasıl salıverildiğini gayet iyi biliyor" muşuz.
Ee?
Somut olarak, ne yapıyoruz, ne yapmayı planlıyoruz bu durumda?
***
"ABD''nin bu gerçekler ışığında attığı yanlış adımdan bir an önce dönmesini umut ediyor" muşuz!
"Her ne şekilde kurulmuş olursa olsun Ermenistan Devleti ile de iyi komşuluk esasına dayalı bir ilişki tesis etmek istiyor" muşuz!
***
"FETÖ ve PKK-PYD''ye verilen destek ile S-400 krizi gibi hadiselerle zarar gören model ortaklık seviyesindeki ilişkilerimiz, 24 Nisan açıklamasıyla artık bu seviyenin de çok gerisine düşmüş"…
Bir umut işte; "Hıh" diyor insan, "Sona sakladı zahir, şimdi geliyor Türkiye''nin yaptırım paketi…"
***
Bakın burası çok önemli; özellikle ABD''nin "havuç-sopa" politikasının iktidara sökmediğini iddia edenler, hele muhalefetin verdiği tepkiyi beğenmeyenler, başa dönüp dönüp okusun, iyi bellesinler:
"Türkiye olarak tüm samimiyetimizle ABD''yle de Avrupa Birliği''yle de eşit ve adil şartlarda birlikte çalışmak, beraber yol yürümek istiyor" muşuz!
"Küresel, siyasi ve ekonomik sistemin yeniden şekillenme sürecinde bu iş birliğinin çok daha önemli ve herkesin faydasına olduğuna inanıyor" muşuz!
"Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden ile Haziran ayında kararlaştırdığımız görüşmede tüm bu konuları yüz yüze değerlendirerek yeni bir dönemin kapılarını aralayacağımıza inanıyor" muşuz!
"Muhatabımızla iki ülke ilişkilerini zehirleyen konuları bir kenara bırakarak artık bundan sonrasına yönelik nasıl adımlar atacağız buna bakmamız gerekiyor" muş.
***
Ermeni iftiralarının hamilerine yaranmak üzere idam edilen "Millî Şehit" Kaymakam Kemal Bey''i anmayı "suç" saymışlığı bulunan, anma töreninde çekilen fotoğraflara "örgüt faaliyeti delili" muamelesi yapmışlığını bulunan, Cenevre''den gelen baskıya direnmek yerine, bu işin kökünden halline çalışan Türk Tarih Kurumu Başkanı''nı kurban vermeyi tercih eden bir iktidardan beklentinizi çok yükseltmeyin diye peşinen uyarmıştım Cumartesi yazımda:
- Biden "soykırım" dedi diye biz "soykırım yapmış olmayacağımıza" göre; "hiçbir şey yokmuş gibi çek panpa" tadında devam edebiliriz pekala ortaklığımıza!..
Bingo.
ABD''ye verip-veremediğimiz karşılığın bütün özeti bu değil mi tam da!
 
Sormayalım da taşa mı dönelim
 
Madem ki, "Kızılderililerden siyahilere, Almanya''nın Dresden kentinde yapılanlardan Japon şehirlerine atılan atom bombalarına, özellikle Vietnam''dan Irak''a kadar pek çok başlıkta bu konular tartışmaya açılabilir", misal, Irak başlığı altındaki işgal ve katliamlara rağmen neden ittifak etmeyi sürdürdünüz bu katil sürüleriyle? Neden feryatları Ebu Garip''in duvarlarını delip yüreğimize kadar ulaşan Müslüman kadınların değil de tecavüzcüleri olan "Coni"lerin sağ salim evlerine dönebilmeleri için dua ettiniz milyonların gözü önünde?
Madem, "Sırf Ermeni yalanlarına prim vermedikleri, gerçeğin peşinde koştukları için saygın tarihçilere yapılan haksızlıklar ve saldırılar, soykırım yoktur demenin yasayla suç haline getirilmesi çabaları tam bir garabet örneğidir", diyen Yusuf Halaçoğlu''nu neden görevden aldınız?
***
"Biz gerçekte bu tarihte ne olduğunu bilmemize rağmen, Ermeni toplumunun tercihine saygı duyarak kendilerine bir süredir acılarını paylaşan mesaj gönderiyoruz" ne demek? Türklere "iftira atma" tercihine "saygı duymayı" düşündüğünüz başkaları da var mı?
"Her ne şekilde kurulmuş olursa olsun Ermenistan Devleti ile de iyi komşuluk esasına dayalı bir ilişki tesis etmek istiyoruz" ne demek? "Ne şekilde kurulmuş olması" mesele değil ise yarın öbür gün sözde bir özerklik ilanını, paralel bir yapılanmayı, "kurtarılmış bölge(!)" kafasıyla, terörle gidilecek bir gaspı velhasıl o paçavra "Kürdistan" ütopyasını "devlet" diye dayatmaya kalkarlarsa da "tanıyıp", "iyi komşuluk esasına dayalı ilişki" mi kuracaksınız yani onlarla?

Yazarın Diğer Yazıları