Gündem notları...

Bursa'nın Gürsu ilçesinde başıboş köpekler bir öğrenciyi yaraladı. Geçtiğimiz günlerde Kayseri'de de lise öğrencisi Mehmet Özer köpeklerin saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti.

Bu haberler ne anlama geliyor?

Ülkemin insanlarını sokak köpeklerine yediren belediyeler halktan oy istiyorlar anlamına geliyor.

Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde böyle bir sorun var?

Hiçbir gelişmiş ülkede yok.

İşte Türkiye böyle yönetiliyor.

İnsanlar yok yere ölüyor, yetkililer seyrediyor.

Ruh sağlığı...

Vatandaşın ruh sağlığı bozuk mu?

Evet bozuk.

Peki çaresi?

Çaresi, ruh sağlığını bozanların iktidardan gidip yerine ruh sağlığımızı düzeltecek olanların gelmesidir. Yoksa kanunla ruh sağlığı düzelmez. Çünkü ruh sağlığının ana nedeni bilim adamı Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre insanların aç ve sefil bırakılmasından kaynaklanıyor...

Gelecek beklentisi karşılanmayan ve zihinde her daim "yarın ne yapacağım" diye soran kitlelerin ruh sağlığı elbette bozulacaktır.

Türkiye'de bir AKP kapitalizmi var. Üstte bir kaymak tabakası, aşağıda aç gezenler ve genel çoğunluğu asgari ücretle sevindirilmişler ordusu.

Bu kapitalizmde, altışar aylık asgari ücretle taksit taksit insanlara iş veriyorlar. Sonra "şu kadar kişiyi istihdam ettik" diyorlar. Ardından alınan işçilerin görev süresi bitiyor, yeni bir işsiz kuyruğu başlıyor ve bir o kadar daha altı ay süreyle insanlar işe alınıyor. Derken onların süresi de bitiyor, yeni kuyruk başlıyor..

Bu artık bir kısır döngü..

Biri bitince aynısı tekrarlana tekrarlana devam ediyor. Bir buluyorsun biraz sonra bulduğun işini kayıp ediyorsun.

Al sana ruh sağlığı..

İş bulduğuna mı sevineceksin, birkaç ay sonra çıkınca ne yapacağını mı düşüneceksin belli değil.

Bahçeli, kanun teklifi vereceğine bu devir daim düzenine son verip, millî, adil, kalıcı, yaşam kalitesini yükseltecek bir düzeni Türkiye'ye getirmeye çalışsın -ki ülkücülerin amacı tam olarak buydu zeten- milletin ruh sağlığı düzelsin.

Ne demek çalışan gazeteci?

Bir gün icat etmişler ve adını "Çalışan Gazeteciler Günü" koymuşlar. Benim ülkemde gazetecilerin önemli bir kısmı siyasetin dar boğazından içeri giremediği için işini kayıp etti.

Haliyle çalışırken çalışamaz oldu.

Gün, eğer çalışanların günüyse, kovulmuşlar, kovulduklarına mı yansın, yoksa insanlığın bu trajediyi yok saymasına mı? Kaldı ki insanlar çalışmadığı için neden kutlama dışında kalsın?

Kutlamıyorum..

Yeni ekonomik paketler

Seçim geliyor. Bir bakıyorsunuz hükümet paket üstüne paket açıklıyor.

Dağıttıkça dağıtıyor..

Kimin parasını dağıtıyorsun kardeşim?

Milletin.

Yani?

İktidar-muhalefet herkesin parasını.

Herkesin parasını kimin çıkarı için dağıtıyorsun kardeşim? Kendi çıkarın için.

Oy alacaksın.

Demek öyle? Merak ediyorum; görüp bildiği halde taraf olan sayın ahalimiz ve bilumum medyası da dâhil, siz hangi dinden, milletten, kültürden ve ahlaktansınız kardeşim? Siz neyin muhafazakârısınız?

 

Yazarın Diğer Yazıları