Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) anayasanın tanımı ile "bağımsız ve tarafsız" olması gereken yargının zirvesidir. 2017'de AKP ve MHP'den oluşan koalisyon Meclis'te gerekli 3/5 çoğunluğa sahip olduğu için biri MHP'li 6'sı AKP'li toplam 7 üye Meclis tarafından HSK'ya seçildi.
2017'den bu yana yargıda yaşanan skandallar çok açık ve net şekilde hafızalardadır.
- Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan mahkemeler,
- Avrupa İnsan hakları Mahkemesi kararlarını uygulamayan mahkemeler,
- Hukuki değil siyasi kararlar veren mahkemeler sadece bir bölümüdür.
Bugün ise Meclis'teki sandalye dağılımı 2017'den çok farklıdır.
AKP ve MHP koalisyonunun 3/5 çoğunluk gücü Meclis'te yoktur.
Meclis'teki sandalye dağılımı şöyle:
- Adalet ve Kalkınma Partisi: 289
- Cumhuriyet Halk Partisi: 136
- Halkların Demokratik Partisi: 55
- Milliyetçi Hareket Partisi: 48
- İYİ Parti: 36
- Demokrat Parti: 2
- Türkiye İşçi Partisi: 2
- Büyük Birlik Partisi: 1
- Demokrasi ve Atılım Partisi: 1
- Demokratik Bölgeler Partisi: 1
- Saadet Partisi: 1
- Yenilik Partisi: 1
- Bağımsız Milletvekili: 11
- Toplam: 584
Cumhur İttifakı: 338 oya sahiptir
Muhalefet: 246 oya sahiptir
600 milletvekili olan Meclis'te 3/5 çoğunluk için ise 360 oy gerekmektedir.
Bu durumda;
Muhalefet partilerinin de yapılacak seçimlerde HSK'ya temsilci verme durumu ortaya çıkmaktadır.
Başkent siyaset ve yargı kulislerinde "HSK'ya aday olma" yarışı başladı.
***
104 amiralin yayınladığı bildiri ile ilgili olan 10 amiralin sorgusu emniyette yapılıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bildirinin yayınlandığı gece sabaha kadar uyumadıklarını belirterek son bir ayda yaptıkları görüşmelerin ortaya çıkartıldığını açıkladı.
Bunu bir kenara yazalım, unutmayalım, bakalım altından ne çıkacak?
Kozmik Oda kumpasının mağduru ve Kozmik Albay kitabının yazarı Erkan Büyükköprü 104 amiralin yayınladığı bildiri için dedi ki;
"15 Temmuz'u zamanın cemaati, hizmet hareketi denilen hain FETÖ mensupları yaptı. Bundan sonra darbeye teşebbüs edecek birileri varsa bilin ki bunu vatansever emekli amiraller değil, TSK'ya doldurulan sarıklı amiraller yapacaktır."
***
104 amiralin Montrö'ye sahip çıkma amacı ile bildiri yayınlamalarını değerlendiren Devlet Bahçeli Meclis grubunda, "Montrö bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.
- Peki, suç nerede?
Bahçeli Anayasa Mahkemesi'nin başkanı Zühtü Arslan'ı şu sözleriyle öyle bir eleştirdi ki adeta PKK'lı ilan etti:
- "Hâlâ Anayasa Mahkemesi Başkanlığı makamını işgal eden şahsın geçmişte Polis Akademisi Başkanıyken 1 Ağustos 2009 tarihindeki PKK açılımına nasıl ev sahipliği yaptığını,
- 12 kötü adamı nasıl ağırladığını, o görevdeyken hangi şaibeli işlere karıştığını biz gayet iyi biliyoruz.
- O tarihlerde Polis Akademisinde sözde Kürt Çalıştayı düzenleyen zat, bugünün Anayasa Mahkemesi Başkanıdır.
- Bu şahsın HDP duyarlılığı, ihanet ve çözülmeye teşneli yeni bir vaka değildir.
- AYM'nin mevcut haliyle milletin vicdanında yeri yoktur ve mahkeme başkanının da tarafsızlığı söz konusu değildir.
- Bu mahkemenin kapısına kilit vurularak yeni baştan yapılandırılması bir adalet, siyaset ve demokrasi sorumluluğudur."
Bahçeli'nin Zühtü Arslan nedeniyle suçladığı "12 kötü adam" bakın kimler:
"Gencay Gürsoy, Adalet Ağaoğlu, Ahmet Hakan, Ali Bayramoğlu, Nuray Mert, Hakan Tahmaz, Osman Kavala, Şahin Alpay, Yılmaz Ensaroğlu, Oral Çalışlar, Yücel Sayman ve Mustafa Karaalioğlu."
***
Muhalefetin erken seçim çağrıları üzerine başbakanlığı döneminde merhum Süleyman Demirel'e sormuştum;
- Erken seçime gitmeye korkuyor musunuz?
Demirel şöyle yanıt vermişti;
- "Korku ile can mı taşınır? Korku ile iktidar mı taşınır?"
AKP iktidarı 19 yılın sonunda "darbe" paranoyasına kapıldı.
Zannediyorlar ki;
AKP seçmeni açlığı, sefaleti, fakirliği, fukaralığı, işsizliği, enflasyonu ve 19 yıldır yaşadıklarını unutacak.
Hiç hayal kurmasınlar.
Metal yorgunluğu sonucunda AKP 3 parçaya bölündü ve hızla oy kaybediyor.
Gelecek ve DEVA partileri gece gündüz çalışıyor, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan Türkiye'yi dört dönüyor ve AKP'nin ipliğini pazara çıkarıyor.
İktidarda kalma hırsı ise AKP'yi de MHP'yi de hızla eritiyor.